Bu yazımda Türkiye pazarında değerli bir yere sahip olan ve bu sıfatı sonuna kadar hak eden ve Avrupa’da olduğu kadar Türkiye’de de marka değeri oldukça yüksek bir otomobilden bahsedeceğim. Opel Astra, 1.6 CDTI dizel otomatik şanzımana ve 136 HP güce sahip olarak, 125 HP gücüne sahip Audi A3’ü dahi geçti. Güç aktarımını ise Active Select adı verilen yeni şanzıman teknolojisiyle sağlıyor. Yani Opel yeniliklere doymuyor. 2014 ve 2015 yılları içerisinde satışlarını Avrupa ve Türkiye pazarlarında takdire şayan rakamlarla artırarak “business” yaklaşımı ile marka otomobil ve orta sınıf liderleri listesinde de hak ettiği yerini almayı başardı. 2015 yılında bir önceki yıla göre Avrupa’da %3.3, Türkiye’de ise %19 gibi ağızları açık bıraktıran bir artış sağlayan Opel, çok sevildi ve çok tercih edildi. Amiral gemisi olan Astra’nın bu artışta payı kuşkusuz büyük.
EN İYİ MARKALAŞMA STRATEJİSİ MÜŞTERİ MEMNUNİYETİDİR
Bir otomotiv firması için iş perspektifinde lansmanı iddialı yapmak markalaşma sürücünde çok önemlidir. Ancak iyi lansmandan daha yüksek değere sahip başka bir şey var: insanların aklında ve kalbinde yüksek kalite ve yüksek verimlilik ile yer kazanmak. Astra’yı Türkiye pazarının adeta gözbebeği yapan Opel, bu konuda dersine çok iyi çalışmış. Türkiye gibi ekonomik çalkantıların içerisinden pek çıkmayı başaramayan bir ülkede kendisine ödenen parayı tüm özelikleri ile hak eden bu otomobil, satış artışlarının ve marka araç olmanın amiral gemisi. Diğer bir deyişle, kendi sınıfı içerisindeki rakipleriyle karşılaştırıldığında, dizel ile düşük tüketimi, kullanışlı olması ve kaliteli, oldukça keyif veren sürüş deneyimi ile hedeflediği müşteri kitlesinin fikirlerini netleştirme stratejisi izlediği açık bir durum. Bu sebepten, firma, satışları artırmanın en iyi yolunun müşteri memnuniyetine ve sürekli inovasyona bağlı olduğunu Astra ile meşru hale getirmiş durumda.
SÜRÜŞ ÖNCESİ-DIŞ DİZAYN
2015 Model Astra, iyi geliştirilmiş bir aerodinamik yapıya ve bir o kadar özen gösterilen ve bana göre göz zevkini tatmin eden bir estetiğe sahip. Firma, yeni Astra’yı markalaştırmak için teknolojiye uyum sağlayarak ışıklandırmada LED kullanmış ve bir önceki modele göre gövde dizaynına daha çok uyum gösteren kesikli ön farları ve kıvrımlı stop lambalarını tercih etmiş. Geniş ön gövdeye sahip olması kadar ızgaralık bölümünde firmanın en büyük değeri olan amblemde kromun oldukça ön planda olması diğer bir akıllıca planlanmış marka bileşeni olarak karşımıza çıkıyor.
SÜRÜŞ ÖNCESİ-İÇ DİZAYN
Aracın içine girdiğinizde ise adeta uzay filmlerinden fırlamış gibi görünen, kalabalık bir sürü kontrole sahip ön panel ve yayvan bir dizayna sahip olan yeni direksiyon simidi sizleri karşılıyor. Bir öneki serinin aksine bu modelde ön ve orta panel, kromun da yardımıyla düzgün bir akışa kavuşturulmuş. Bu modelin tercih edilmesinde estetik açıdan büyük ölçüde rol oynadığını düşünüyorum. İç kısımda açıkçası beni şaşırtan tek şey arka koltukların ön koltuklar ile arasındaki boşluğun oldukça az tutulmuş olması. Genel koşullar altında bu daha çok spor otomobillerde görmeye alışkın olduğumuz bir durum. Fakat bu durumun aksine bagaj hacmi oldukça büyük olarak geliştirilmiş olan Astra, arka bölümün biraz dar olmasını belki bu şekilde açıklayabilir.
SÜRÜŞ DENEYİMLERİ
Anahtarı takıp aracı çalıştırıyorum ve ilk olarak dizel motorun güven veren sesi dikkatimi çekiyor. Aslında dizel motor insana neden güven duygusu verir bilemiyorum ancak bu durum sanırım ailemin 9 senedir dizel araç kullanıyor olmasına bağlı olarak gelişen dizel hayranlığımdan kaynaklanıyor olsa gerek. En güzeli ise bu aracın oldukça ekonomik olması. Belirtilen değerlere göre Opel Astra Sedan 1.6 dizel otomatik modeli şehir içi kullanımlarda 6 litre, şehir dışı kullanımlarda 3.4 litre ve ortalama ise 4.7 litre yakıyor.
Gaz pedalına biraz bastığımda araç gayet güzel bir kalkış performansı sergiliyor ve şu ana kadar verdiği oldukça pozitif izlenimle birlikte, yaptıklarım, yapacaklarımın teminatıdır diyor. 2015 Astra, sahip olduğu yüksek beygir gücüne ve 320 Nm torka bağlı olarak oldukça atak. Gazı biraz daha artırdığınızda koltuğa yapışmanızı sağlıyor. Güzel bir his, ancak yine de söylemeden edemeyeceğim: böyle bir araçta atmosferik motor kullanan Uzakdoğu otomobillerinde olduğu gibi ivmelenmek amacıyla gaza yüklenmeye aslında ihtiyacınız yok. 2000 devri çok cüzi bir miktarda yani az miktarda geçtiğinizde size oldukça yeterli bir ivmelenme kazandırıyor ki bu yaklaşık saatte 90-110 km aralığını görebilirsiniz demek oluyor. Bu hızlanma ise 100 km için 11.4 saniyeyi alıyor. Daha açık olmak gerekirse, hız sınırının şehir içerisinde 82 km olarak belirlendiğini göz önünde bulundurursak dizel Astra’nın gücü oldukça yeterli.
Performansla ilgili diğer bir konu ise aracın yokuş tırmanma performansı. Düz yolda araca sağladığınız gücü biraz daha artırdığınızda araç güce olan ihtiyacınızı oldukça kısa sürede algılıyor ve turboyu devreye sokuyor. Düz yolda olduğu kadar tırmanışta da turbo destekli motor size yardımcı oluyor. Eğer dilerseniz “Drive” modunda yer alan vites yükseltme opsiyonunu (+/- ile gösterilir) da ek olarak kullanabilirsiniz ancak bu destek olmadan da performans gayet yeterli. Çekişin, iyi ve kolayca elde edilecek şekilde tasarlanması hoşuma giden ayrıntılar arasında.
Astra’nın performansına yönelik olarak sunmak istediğim bir diğer ayrıntı ise viraj alma performansı. Opel, Astra gibi bir amiral gemisinde bu konuyu da atlamamış gibi görünüyor. Önden çekişli Opel Astra, virajlarda stabil kalabilme lüksünü de sağlıyor. Bu konu da aracın güvenlik önlemleri kapsamında bulunuyor.
ASTRA, ÜNİVERSİTEMİZDE DE OLDUKÇA REVAÇTA
Belki sizler de şahit olmuşsunuzdur, Opel Astra şu sıralar üniversitemiz içerisinde, özellikle de Merkez Kampüste oldukça revaçta. Fakat en çok HB modeli tercih ediliyor. Park etmesi kolay, az yakıyor ve en az sedan versiyonu kadar estetik. Özetle öğrencilik hali. Yazımda daha önce de bahsettiğim üzere düşük yakıt tüketimi, konforu ve oldukça yeterli performansı orta yaşlı vatandaşların ilgisini çektiği kadar seri olması ve tarzıyla üniversite gençliğinin de yoğun ilgisini üstüne çekiyor.
KÜÇÜK ELEŞTİRİLER
Sizlerle paylaşacağım bu bölümde ise şunları söylemek isterim: Türkiye ve Avrupa pazarlarında orta sınıfın liderleri arasına girmiş bu aracın eleştirilecek noktaları da yok değil ancak fazla da değil. İlk olarak aracın iç dizaynında plastiğin kullanım oranının daha az olmasını isterdim fakat bu Opel gibi bir orta sınıf araç için maliyeti çok artırmak yani diğer bir deyişle fiyatı da artırmak demek olurdu ve 0 km’si yaklaşık 27 bin Euro fiyata sahip olan bu araç çok daha pahalı olurdu. Daha önce de Türkiye’nin özellikle son zamanlarda ekonomik olarak oldukça çalkantılı olduğundan bahsetmiştim. Dolayısıyla eleştirilecek diğer bir konuya gelmiş oluyoruz. Böyle bir ortamda, 27 bin Euro gibi bir fiyatı Astra gibi bir orta sınıf araç için fazla buluyorum. Bir de vergiler var. Son olarak ise, Astra gibi “ben tarzım” diye bağıran bir araçta, plastik jant kapağı gibi bir opsiyonun söz konusu dahi olmaması gerektiği fikrindeyim, kesinlikle çelik jant olmalı. Fakat her aksesuar tabi ki ekstra maliyet yani ücret demektir.
SONUÇ
Sonuç olarak düşük yakıt tüketimi, yüksek performansı, konforu ve yine tutarlılığı fakat 27 bin Euro gibi bir fiyata rağmen, 2015 Dizel Otomatik Astra Sedan veya HB her kuruşuna değer diye düşünüyorum. Tabi ki bu benim düşüncem. Asıl takdir sizlere ait. Bu sizlerin bir araçta aradığı özelliklere yani kriterlerinize göre değişim gösterebilir. Açıkçası Opel, bu modelde dersine iyi çalıştığını gösteriyor. Bir gün hepinizin böyle bir araca hatta daha iyisine sahip olmanızı, sahip iseniz, sağlıklı, kazasız ve mutlu günlerde kullanmanızı içtenlikle diliyorum. Herkese güzel, keyifli ve bir o kadar dikkatli sürüşler dilerim…
NEZİROĞLU OTOMOTİV
Son derece keyifli bu sürüş deneyimini sağlayan Neziroğlu Otomotiv CEO’su Sayın Serkan Neziroğlu’na sonsuz teşekkürlerimi sunarım…