Türk-İş tarafından, çalışanların geçim koşullarını ortaya koymak ve temel ihtiyaç maddelerindeki fiyat değişikliğinin aile bütçesine yansımalarını belirlemek amacıyla, her ay yapılan “açlık ve yoksulluk sınırı” araştırmasının Mart ayı sonuçları açıklandı.
Buna göre, dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı, 1301 lira 14 kuruş, gıda harcaması ile birlikte giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer harcamaların toplam tutarı yani yoksulluk sınırı ise 4238 lira 23 kuruş olarak belirlendi. Sadece tek bir çalışanın yaşama maliyeti ise, 1587 lira olarak hesaplandı. Asgari ücretin 949 lira olduğu düşünülürse, aradaki 638 lira ne olacak kim bilir. Üstelik geçtiğimiz yılın aynı ayında bu fark 521 lira idi. Asgari ücrete yapılan zamlarla övünen hükumet, herhalde enflasyonu göz ardı ederek bu övünmeyi yapmakta. Aksi takdirde çok komik bir beyanat vermiş oluyorlar.
Ürün ürün inceleme yapıldığında da ilginç bir tablo ile karşı karşıya kalıyoruz. Süt ve peynir fiyatı artarken, yoğurt fiyatı ise değişmedi. Et, tavuk, balık, sakatat, bakliyat ürünlerinin bulunduğu grupta geçen ay artan kıyma ve kuşbaşı etin fiyatı aynı kaldı. Balık, tavuk ile sakatat fiyatı da değişmedi. Balık fiyatı hesaplanırken bol tüketilen istavrit, hamsi gibi çeşitler ağırlıklı olarak yer aldı. Yumurtanın tanesi 43 kuruş olarak değişmedi. Bakliyat (nohut, mercimek, kuru fasulye, barbunya vb) ürünlerinin fiyatı da aynı kaldı. Yaş sebze ve meyvede fiyatlar geriledi. Sebze ve meyve ortalama kilogram fiyatı bu ay 4 lira 8 kuruş oldu. Meyve ortalama kilogram fiyatı 3 lira 13 kuruşa çıktı. Yıllardır fiyatı değişmeyen tuzun bile fiyatında artış meydana geldi.
Bu rakamlar gösteriyor ki, fakir gün geçtikçe daha da fakirleşirken, zengin ise daha da zenginleşmekte.