ABD Merkez Bankası FED, oluşturulan beklentinin aksine, faiz artırımına gitmeme kararı alarak dolar üzerindeki baskıyı kısa süreli de olsa azalttı. Hafta içerisinde rekor eşik olan 3 liranın üzerinde seyreden dolar bu kararın etkisiyle 2,9782 seviyesine kadar geriledi.
Çin ve gelişmekte olan ülkeler üzerindeki baskının küresel ekonomiler üzerindeki etkileri göz önünde bulundurularak yapılan oylamada, oy çokluğuyla 0 ile 0,25 arasında seyreden faiz oranlarının korunması yönünde karar alındı. Toplantı karar metninde küresel ekonomik ve finansal verilerin ekonomik büyüme önünde sınırlayıcı bir etki meydana getirebileceği vurgusu yapılarak faiz artırım kararının mevcut verilerle ABD için öngörülmediği dile getirildi.
Faiz Artırımı 2015 Yılı İçin Halen Masada (!)
Ekim ayında yapılacak toplantı dâhil faiz artırımının halen masada olduğu ihtimaline vurgu yapılan toplantı karar metninde ABD verilerinin yanı sıra küresel ekonomik çalkantıların da göz önüne alındığı dile getirildi. ABD büyüme öngörülerindeki iyileşme ve işsizlik oranlarındaki dengelenmeye rağmen özellikle Çin ekonomisi etrafında gerçekleşen ekonomik dalgalanmalar FED’in bu erteleme kararını almasında etkili oldu.
Diğer taraftan faiz artırımının gerçekleşmesi halinde dahi beklentilerin yüzde 0,675 yerine yüzde 0,375’e gerilediğini de belirtmek gerekiyor. Bununla birlikte faiz artırımının 2015 yılında olması gerektiğini savunan FED üye sayısı ise düşüşe geçmiş bulunuyor.
FED Faiz Kozunu Bırakmak İstemiyor
Uzun süredir faiz artırımına gideceği yönünde oluşturduğu algıyı korumaya çalışan FED, aslında her geçen toplantının ardından önemli olanın faiz artırımının kendisi değil “faiz artırımı spekülasyonları” olduğunu gösteriyor. ABD verileri bahane edilerek yapılan Eylül ayı ertelemesi dâhil bütün toplantıların ardında yapılan “faiz artırımı halen masada” açıklamaları bu baskının gelişmekte olan ekonomiler üzerinde bir kontrol mekanizması olarak korunmak istendiğinin göstergesi. Diğer taraftan, yapılan açıklamaların aksine, 2015 yılı içerisinde faiz artırımına gidileceği yönünde küresel beklenti ise gittikçe kaybolmuş durumda.
FED toplantıların küresel ekonomik aktörler üzerindeki azalan etkisinin aksine Türkiye’de yapılan her açıklamanın ardından kur üzerinde azami bir etki gözlemleniyor. Siyasi belirsizlik ve erken seçim etkenleri ışığında iç gerilimlerini sürdüren Türkiye’nin, faiz artırım ihtimali düşük görülmesine rağmen, yapılan her FED toplantısı sonucunda nefesleri tutuluyor. “Spekülasyon” niteliğinden öteye geçmeyen FED açıklamalarının kurun yükselişi üzerindeki etkisi çok çabuk gözlemlenirken, faiz artırılmayacağı yönündeki açıklamalar “kur üzerindeki yatıştırıcı etkisini aynı kararlılıkla göstermiyor.” Bunun sonucu olarak, Türkiye’deki siyasi çalkantılar son bulana kadar, “asimetrik yükselme ve düşme eğilimi sonucu” gerçek değerinin çok üzerinde bir ABD Doları kuru gözlemliyor olacağız.