Geçtiğimiz hafta içinde Dünya Bankası tarafından açıklanan 2018 insan sermayesi endeksi sonuçlarını çok detaycı bir gündem takipçisi değilseniz duymuş olmanız hayli zor, malum ülke gündemi dolar, Suudi gazeteci ve magazin konularıyla hayli meşgul. Oldukça kıymetli olduğuna inandığım bu raporda bugün doğan bir çocuğun 18 yaşına geldiğine sahip olduğu potansiyelin ne kadarını kullanarak hangi seviyede üretken olacağını karşılaştırmalı olarak veriyor, bu endeks oluşturulurken tam bir eğitim ve sağlık koşulu esas alınıyor.

Bir çocuğun yıl bazında beklenen eğitim süresi, beş yaşına kadar hayatta kalabilme olasılığı, öğrenme kalitesini ölçen karşılaştırmalı test puanları, 15-60 yaş arası hayatta kalma oranı ve büyüme geriliği olmayan çocukların oranı bu endeksi oluştururken kullanılan beş ana dinamik.

Şimdi gelin İnsan Sermayesi Endeksinde ülkemizin durumuna bir göz atalım.

%63 !

 Türkiye’de bugün doğan bir çocuk 18 yaşına geldiğinde ulaşacağı potansiyelin yüzde 63’ü kadar etkin ve üretken olacak, tabi tam bir eğitim aldığı ve sorunsuz sağlık koşullarına sahip olduğu taktirde. Yani diğer bir söyleyişle, tam bir eğitim alan ve iyi sağlık koşullarında yetişen her 10 kişiden 6’sı kadarının tam yetkinlikle üretkenliğinden faydalanacağız. Bu oranla ülkemiz 157 ülke arasında Singapur’un yüzde 88 üretkenlik oranıyla  ile birini sırada bulunduğu sıralamada 53. sırada bulunmakta, daha önceki yazımda PISA testlerindeki başarısına atıfta bulunmuş olduğum Finlandiya ise yüzde 81 üretkenlik oranına sahip.

12,1 Yıl

Ülkemizde 4 yaşında okula başlayan bir çocuğun 18 yaşına ulaştığı zaman o güne kadar 12,1 yıl eğitim alacağını bekleyebiliriz, beklenen eğitim süresi olarak ifade edilen bu ölçek Singapur için 13,9 yıl; Finlandiya için ise 13,7 yıl olarak hesaplanmıştır.

Ülkemiz için öngörülen 12,1 yılı daha detaylı olarak çocukların aslında ne öğrendiklerini dikkate alarak oluşturulan “öğrenme durumuna göre düzeltilmiş Eğitim Süresi” bileşeninde beklenilen eğitim süresi 8,9 yıldır.

459 puan

Uyumlaştırılmış Test puanlarına bakıldığında 300 puanın asgari, 625 puanın ileri başarı düzeyini temsil ettiği bir skalada ülkemiz 459 puana sahip. Söz konusu puan hesaplanırken ülkelerin PISA, TIMSS, PIRLS gibi testlerden elde ettikleri puanlar kullanılmaktadır. Bu değerlendirmede 581 ortalama başarı puanı ile birinciliği elinde tutarken, eğitim konusunda sıkça örnek gösterilen Finlandiya 548 puana sahip.

Eğitim dışında endeksi oluştursan sağlık faktörünü incelediğimizde ülkemizde 15 yaşındaki çocukların yüzde 90’ı kadarı 60 yaşına geldiklerinde hayatta olacaklar, ve ülkemizde 100 çocuktan 90’ında büyüme geriliği görülmeyecek.

Ekonomi köşesinde eğitim öğretim konulu değerlendirmenin ne işi var şeklinde düşünebilirsiniz. Ben, insan sermayesinin bir ülkenin ekonomisini oluşturan en önemli bileşenlerden biri olduğuna inanıyorum. Faiz, enflasyon, dolar kuru, işsizlik maalesef sıkça gündemde olan ve insanların ekonomi adına dikkatlerini üstlerinde toplayan “sonuçlar”.

Nedenlere odaklanmaya, büyük resmi görmek için çalışmaya ve uzun vadeli düşünmeye ihtiyacımız olduğuna inanıyorum, ve bu minvalde sahip olduğum motto üç kelime: eğitim, eğitim, eğitim.

157 ülke arasından 53. sırada bulunan üretkenlik seviyesinden ileride sizi en büyük 10 ekonomi arasına sokmasını, katma değeri yüksek ürün ürettirmesini, dışa bağımlı olmayan, ayakları yere sağlam basan ekonomi oluşturtmasını beklemek en kibar tabirle pembe rüyalar görmek olacaktır.

Kaynakça

https://www.worldbank.org/tr/country/turkey
http://pubdocs.worldbank.org/en/354481539258948067/HCI-2pager-TUR-TR.pdf
Dünya Bankası 2018 İnsan Sermayesi Endeksi Sonuçları

Görseller için kaynakça

https://www.worldbank.org/tr/country/turkey

Leave a Reply