13 Haziran 2018 tarihinde yayımlanan “Şeyh Muharrem Hazretleri” başlıklı yazının, gazetenin yayın politikalarına aykırı olması sebebiyle kaldırılması, sosyal medyada çok tartışıldı. Bu konuda GazeteBilkent tarafından resmi bir açıklama yapılmasına rağmen, doğru olmayan bilgi ve ithamlarla gerek GazeteBilkent gerekse Bilkent Üniversitesi kurumsal olarak yıpratıldı ve yıpratılmaya devam ediliyor. Bu konuda daha geniş ve doğru bilgi vermek amacıyla malum yazının kaldırılması olayı tüm yönleriyle tekrar ve son kez aydınlatılacaktır. Böylece, umuyoruz ki bilgi kirliliğinin ve kurumumuz hakkında yapılan yanlış ve çirkin ithamların önüne geçilecektir.
Söz konusu yazı yayımlandıktan çok kısa süre Yayın Koordinatörü Mehmet Oktay Onbaşı, eski bir gazete yöneticisi tarafından uyarılmış, kendisinden yazıyı hızlı bir şekilde okuması istenmiştir. Yayın Koordinatörü yazıyı okuduktan sonra yazının GazeteBilkent yayın politikasına aykırı olduğu sonucuna varmış ve Genel Yayın Yönetmeni Gül Nihal Gümüşay ile durumu paylaşarak kendisinin de onayını almıştır. Sonrasında Politika birimi editörü Zeynep Önal’a durum bildirilmiş ve tüzük gereği ilgili yazının yayından kaldırılacağı, kendisine ve malum yazının yazarına da ihtar verileceği aktarılmıştır. Bunun üzerine Politika birimi editörü Zeynep Önal istifa etmiş, yazar Furkan Dal da gazeteden ayrılmıştır.
Söz konusu aykırılığa gelecek olursak, birçok sebebi vardır:
Yazı, GazeteBilkent’in bunca yıllık kaliteli yayın politikasının çok uzağındadır. Okuyanlar fark etmiştir ki yazı, mahalle ağzıyla yazılmış olup, içi ve altı doldurulamayan boş ve seviyesiz iddialarla doludur. GazeteBilkent, bunca senedir kaliteli ve bilimsele yakın yazıları bünyesinde barındıran, günümüz ana akım gazetelerinin çok ötesinde, öğrencilerin emek verdiği kaynakçalı yazıları yayımlayan; sadece Bilkent tarafından değil, bütün Türkiye ve dünya tarafından okunup saygı gören bir medya kuruluşudur. GazeteBilkent’i bugünlere getiren yüzlerce yazar, editör ve Yayın Kurulu üyesinin emek ve çabaları, böylesine ucuz ve seviyesiz bir yazı yüzünden boşa gidemezdi.
Yazı, birçok görüşün aksine, içerisinde ciddi hakaretler ve sonuçları ağır olabilecek ithamlar barındırmaktaydı. Bu sonuca, bir avukattan aldığımız danışma hizmeti sonucu ulaşmış bulunmaktayız. Kendisi, yazıdaki hakaretlerin sadece GazeteBilkent’i değil, okulumuz Bilkent Üniversitesi’ni de kötü etkileyeceğini ve sonuçlarının her iki kurumu da ciddi şekilde yıpratacağını belirtmiştir.
Yazının yayından kaldırıldığı gün gerek twitter gerekse facebook adreslerinden yapılan açıklamada, Atatürk İlke ve İnkılâpları vurgusu yapılmış olup, bu vurgu bazı kesimlerce çok tartışılmış ve yanlış yerlere çekilmiştir. Atatürk İlke ve İnkılâplarına bağlılık, şuan görevinin başında bulunan GazeteBilkent yöneticilerinin kişisel görüşleri değildir. GazeteBilkent her zaman olduğu gibi bugün de her görüşten insanı bünyesinde barındıran, çok katmanlı bir oluşumdur. Söz konusu Atatürk ve İnkılâplarına bağlılık, GazeteBilkent Topluluğu İçtüzüğünün bir maddesidir ve bu madde, GazeteBilkent’in kuruluş yılı olan 2010’dan beri tüzüğün bir parçasıdır. O halde, bu maddenin uygulanışının sorumlusu bugünün yöneticileri olamaz, aksine, sosyal medyada yapılan bazı yorumlarda belirtildiği gibi bunca zamandır bu maddenin uygulanmamasının mesuliyeti başka yerlerde ve başka kişilerde aranmalıdır.
Söz konusu Atatürk İlke ve İnkılâplarına aykırılık, yazının bazı yerlerinde mevcuttur. Ancak şu örnek bile tek başına yeterli olacaktır:
- “100 yıl önce Hilafeti kaldırıp Müslümanları başsız, sahipsiz bıraktı, ama bugün Filistin bayraklarıyla grup toplantılarına çıkıyor.”
Açıkça görüldüğü üzere, hilafeti öven ve laiklik ilkesine aykırı olan bu söylem, GazeteBilkent tarafından “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilemez!
Şunu belitmemiz yerinde olacaktır ki GazeteBilkent, bir medya patronuna sahip olan özel sermayeyle kurulmuş bir gazete değildir. GazeteBilkent, Bilkent Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren bir öğrenci topluluğudur ve bu topluluk Bilkent Üniversitesi Öğrenci Dekanlığı’na karşı sorumludur. Bu bilinçle düşünülecek olursa, böylesine seviyesiz ve bünyesinde birden çok noktada aykırılıklar barındıran bir yazının kaldırılması, GazeteBilkent topluluğunun ve daha da önemlisi Bilkent Üniversitesi’nin kurumsal itibarını korumak içindir.
Ayrıca, bunu bir sansür olarak değerlendirenlere verilebilecek en güzel yanıt şu olacaktır: GazeteBilkent’te yazmaya hak kazanan her yazar, ilelebet bu gazetenin yazarı olarak kalmaz. Yazı kalitesinin düşüklüğü ve en önemlisi de hakaret, GazeteBilkent tarafından kabul edilmesi mümkün olmayan şeylerdir. Bir yazar, GazeteBilkent’e kabul edildikten sonra, istediği yazıyı yazabilme hürriyetine sahip değildir ve bir editör de kendisine gelen her yazıyı, içeriği ne olursa olsun “ifade özgürlüğü” kapsamına alma serbestliğine sahip değildir. Aksi halde, herhangi bir yayın politikasından ve yayın kalitesinden söz etmek mümkün olmayacakdır.
Düşünülmesini isteriz ki eğer bir yazar, Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bir fotoğrafını montajlayarak yazısına dahil etse ve kendisine ağır ithamlarda bulunarak hakaret etse ne olurdu? O yazının GazeteBilkent’te kalması, “ifade özgürlüğü” kapsamında değerlendirilir miydi? Bu soruyu, herhangi bir görüş ve ideolojik yatkınlığa mensup olduğumuzu iddia edenlere soruyoruz.
Son olarak, “Şeyh Muharrem Hazretleri” başlıklı yazının kaldırılma sebepleri şunlardır:
- Yazının, GazeteBilkent yayın kalitesinden uzak olması
- Yazının herhangi bir kaynak barındırmadan yazılmış ve ucuz bir gazetenin ucuz köşe yazılarından farksız olması
- Yazının Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’ye yönelik hakaretler barındırması
- Yazının Atatürk İlke ve İnkılaplarından Laiklik ilkesine aykırılık barındırması
GazeteBilkent 2010 yılından bu yana sürdürdüğü kaliteli ve özgürlükçü yayın politikasına kaldığı yerden devam edecektir. Ancak yinelemek isteriz ki bazı kesimlerce algılanan “sonsuz özgürlük”, bizim tarafımızca kabul görmemektedir. Eğer bir yazı; bir insana, bir kesime, bir topluluğa hakaret barındırıyorsa, Cumhuriyetin kurucu değerlerini aşağılıyorsa, GazeteBilkent’te yayımlanamaz. GazeteBilkent, mevcut yayın politikasını, mevcut içtüzüğüne uygun bir şekilde sürdürmeye devam edecektir.
Böyle bir tatsız olayın yaşanması nedeniyle tüm okurlarımızdan tekrar özür dileriz…
GazeteBilkent Ailesi