Kariyerine 1962 yılında sadece 8 yaşındayken başlayan Jackie Chan’i sanırım büyük bir çoğunluğumuz tanıyordur. Fakat ben yine de kısaca hakkında bilgi vermek istiyorum. Jackie Chan 1954 yılında Hong Kong’da doğmuştur. Kendisi dövüş ustası, aktör, yönetmen, yapımcı, senarist, dublör, dublör koordinatörü, ses dublajcısı, kameraman ve şarkıcıdır. Örneğin, Bruce Lee’nin başrolünde oynadığı Ejder Kalesi filminde tehlikeli sahnelerin çoğunda dublör olup ip veya özel efekt kullanmamıştır.
Filmlerinde bizlere gösterdiği akrobatik dövüş stili, eğlence unsuru haline gelen çevresindeki eşyaları silah olarak kullanması sanırım akıllarda uzun süre boyunca kalmasını sağlayan etmenler denebilir. Kendisinin Hong Kong Yıldızlar Bulvarı’nda ve Hollywood Ünlüler Kaldırımı’nda yıldızı bulunmaktadır.
Şimdi ise sizlere bu yazının asıl konusu olan Ride On filmi hakkında kısaca bilgi verdikten sonra kendi yorumlarımı belirtmemin uygun olacağını düşünüyorum. Ride On filmi 7 Nisan 2023 tarihinde yayınlandı. Başrollerinde Jackie Chan, Liu Haocun ve Guo Qilin bulunuyor. Filmin konusundan kısaca bahsetmek gerekirse ana temanın çok yetenekli bir dublör olan Lao Luo ve onun en yakın dostu olan Red Hare isimli atla yaşadıkları dostluğu olduğu görülüyor.
8 yıl önce yaşadığı sakatlık dolayısıyla para sıkıntısı çeken ve kendi kızının velayetini kaybetmiş bir baba olarak karşımıza çıkıyor Jackie Chan. Bir gün ötenazi işlemi uygulanacağı sırada kurtardığı doğuştan kusurlu olan atı ile haraç toplayan kötü adamlarla karşılaşıyorlar. Karşılaşmaları sırasında çekilen videolarının viral olmasıyla birlikte Red Hare’i satın almak isteyen birçok zengin iş adamı Lao Luo’ya teklif vermeye başlıyorlar. Lao Luo ise o an üniversitede hukuk okuyan kızı ve kızının erkek arkadaşından yardım isteyerek atını korumaya çalışıyor. Ben daha fazla detaya girmeden önce sizler için aşağıya fragmanı ekliyorum.
Yazının sonuna yaklaşmaktayken sizlerle Ride On hakkındaki yorumlarımı da paylaşmak istiyorum. Aslında Ride On filmi incelendiği zaman şiirlerin toplandığı antoloji kitapları gibi bir film olduğu anlaşılıyor. Az sayıda dövüş sahnesi içermesine rağmen bence Jackie Chan’in en güzel filmlerinden bir tanesi oluyor. Çünkü filmde seyircilere aslıdan Hong Kong ve Çin sinemasında dublör ve oyuncu olmanın nasıl bir deneyim olduğunu da göstermiş oluyor. Birçok sahnede kendisinin eski dublörlük yaptığı filmlerden sahnelerin olması ve onlar hakkında yorumlar yapıyor olması da bana aslında veda tadında bir film olduğunu hissettirmişti. Kendi çocukluğumun kahramanı olan Jackie Chan’i bu film sonrasında tam olarak anladığımı düşünüyorum. Eğer sizde çocukluğunuzda kısa bir süre için bile kendisinin filmlerini izlediyseniz bu filmi sizlere şiddetle öneriyorum.
Kaynakça: