Yeni serimize hoş geldiniz. Bu serimizde ülkeleri ve Türk milletlerini çeşitli özelliklerine göre inceleyip bir tablo oluşturmaya çalışacağız. Özellikle bu serideki ülkeleri tarihsel, ekonomik ve politika alanında inceleyip bu ülkelerin Türkiye ile olan dış ilişkilerini de analiz edeceğiz. Hazırsanız, serimizin ilk ülkesi olan Türkmenistan ile başlıyoruz!

Türkmenistan ve Aşk Şehri “Aşkabat”

Aşkabat kelimesi, Farsça’dan gelen “ıshq” (aşk) ve “abad” (şehir) kelimelerinin birleşimidir. Karakum Çölü içinde yer alan, Orta Asya’nın incisi, Türkmenistan’ın başkenti olan Aşkabat, görkemiyle göz kamaştıran bir şehirdir. Şehrin dört bir yanında yükselen ihtişamlı binalar, beyaz mermerin asaletiyle donatılmış ve Aşkabat’ı dünyada benzeri olmayan bir şehir haline getirmiştir. “Beyaz Mermerler Şehri” olarak da tanınan bu şehir, içinde barındırdığı binaların çoğunun mermerden olması sebebiyle Guiness rekorlar kitabına girmiştir. Gerek Türkmen kültürünü yansıtmasından gerek de Türk tarihinin önemli şehirlerinden olmasından ötürü herkesin gidip görmesi gerektiği bir yerdir. Ülkenin yüz ölçümünün büyük bir kısmının çöl ile kaplı olmasından ötürü ülkenin nüfusunun büyük bir kısmı Aşkabat’ta toplanmıştır.

Başkent Aşkabat

1960’lı yıllarda meydana gelen bir deprem sebebiyle büyük bir yıkıma uğrayan bu şehir, yeni baştan inşa edilmiş ve günümüzdeki haline ulaşmıştır. Aşkabat’ta gezintiye çıktığınızda, her köşede modern dünyanın ve Türkmen kültürünün zarafetle buluştuğunu görebilirsiniz. Bağımsızlık Anıtı, Türkmenbaşı Sarayı ve Aşkabat Olimpiyat Kompleksi gibi yapılar, şehrin ihtişamını gözler önüne sermektedir. Şehir, aynı zamanda geniş parkları, yemyeşil bahçeleri ve düzenli caddeleriyle bir nefes alma alanı sunmaktadır. Bu estetik yapılar, Aşkabat’ın sadece bir başkent olmanın ötesinde, bir sanat eseri gibi inşa edildiğini hissettiriyor. Ülkenin en önemli turistik yerlerinden birisi de 1971 yılında Sovyet jeologlarının araştırmaları neticesinde ortaya çıkan, nasıl olsa söner diyerek etkisini azaltmak için ateşe verilen fakat günümüzde bile yanmaya devam eden Cehennem Kapısı obruğudur ve bu obruk da Aşkabat’a 260 kilometre uzaklıkta bulunmaktadır.

Cehennem Kapısı

Türkmenistan’ın Dünya Genelindeki Siyasi Konumu

Türkmenistan, yasaklarıyla bilinen bir Orta Asya Türk cumhuriyetidir. Basın özgürlüğü endeksinde son sıralarda olan Türkmenistan, dışarıya kapalı bir ülkedir. Ülkeden çıkabilmek için hükümet içerisinde mutlaka tanıdıklarınızın olması gerekmektedir. Ülkenin yönetim şeklinin demokrasi olarak gösterilmesine rağmen son seçimlerde hükümetin Kurbankulu Berdimuhammedov’dan Serdar Berdimuhammedov’a geçmiş olması, yani babadan oğula geçmiş olması aslında ülkenin demokratik olmadığını gözler önüne sermektedir.

Birçok haberde ve platformda Orta Asya’nın Kuzey Kore’si olarak adlandırılması bir yana, insan haklarının en çok çiğnendiğine şahit olunan bir ülke olması da yadsınamaz bir gerçektir. Evet, Türkmenistan’da belirli kurallar ve yasaklar olabilir ancak bu ülke aslında halkını disiplinli ve çalışkan bireyler olarak yetiştiren bir yapı kurmuştur. Devletin koyduğu kurallar, halkın gelecekte daha güçlü ve başarılı olması için bir temel oluşturur. Düzen ve disiplin, bu toprakların temel taşıdır ve vatandaşlarını dünya çapında rekabetçi bir hale getirmeyi amaçlar.

Türkmenistan Ekonomisi

1991 yılında SSCB’nin dağılmasının ardından 27 Eylül 1991 tarihinde Türkmenbaşı Saparmurat Niyazov önderliğinde bağımsızlığını ilan etmiş olan Türkmenistan, bağımsızlığının ardından diğer ülkelerin aksine liberal ekonomiye geçiş sağlayamamıştır. Yeraltı kaynaklarının zenginliği, özellikle de petrol bolluğu sebebiyle bir çok reform uygulanmamıştır. Reformlaşmada geride kalınmış olması, Türkmenlerin de toplumsal gelişmelerden yoksun kalmasına sebep olmuştur. O dönemde maliye bakanlığı, küçük işletmelerin özelleştirileceğini dile getirse de bu konuda somut bir adım atmamıştır. Serbest piyasa ekonomisini devlet eliyle uygulamaya çalışan Türkmenistan, gerek piyasa koşullarını sağlamada, gerekse ilgili reformları uygulamada yetersiz kalmıştır. Enflasyon ise kademeli olarak artışa geçmiştir. Büyük iktisadi krizlerin yaşandığı dönemlerde büyüme ve üretim düşüklüğü gördüğümüz Türkmenistan’da 1993 yılında enflasyon en yüksek seviyeleri gelerek %9750 oranına çıkmıştır.

Türkmenistan Manatı, Dede Korkut

Şimdilerde ise enerji kaynakları bakımından kendi kendine yetebilen, doğal gaz ve petrol üretimini yükselterek ihracatının büyük bir kısmını bu kaynaklarla temellendirmiş bir Türk ülkesidir. Ekonomik bağımsızlığını sağlamış olması, gücünü ve potansiyelini de arttırmıştır. Bu ekonomik istikrar, Türkmenlerin istikbalidir. Fakat ekonomi üzerindeki devlet baskısı büyük ölçüde devam etmektedir. Öyle ki bütün devlet kadrolarına Berdimuhammedov ailesi ve bu aileye yakınlığıyla tanınan burjuvazi aileler yerleştirilerek devlet baskısı daha sağlam bir şekilde uygulanmaktadır.

Arkadag Kurbankulu Berdimuhammedov

Arkadag Kurbankulu Berdimuhammedov

Saparmurat Niyazov’ın yardımcısı olarak göreve gelen, 2007’de merhum Niyazov’un ölümünün ardından yapılan oylamada ciddi bir muhalefet ile karşılaşmayarak %90 gibi ezici bir oy oranıyla cumhurbaşkanı seçilen Kurbankulu Berdimuhammedov, uyguladığı politikalar ve koyduğu sıra dışı kurallar sebebiyle ülke tarihine adını kazımış bir devlet adamıdır. Kurbankulu Berdimuhammedov, ülkenin eski cumhurbaşkanı Saparmurat Niyazov ile fikirsel olarak çelişmekteydi. Ücretsiz elektrik, su, doğal gaz gibi Niyazov’un uyguladığı bazı politikaları ortadan kaldırdı. Başkent meydanına kendisinin ata binmiş vaziyette heykelini yaptırdı. 2018 yılında aldığı bir karar ise dünya çapında çok ses getirdi. Kurbankulu Berdimuhammedov, aldığı bir kararla başkent Aşkabat’ta arabaların beyaz renk haricinde bir renge boyatılmasını yasakladı. Bu kararın Türkmen liderin beyaz sevdasından dolayı ortaya çıktığı söylenmektedir. Ayriyeten kendisinin yazmış olduğu kitapları okumayı halkına zorunlu kıldı. Ezberlemeyen devlet memurlarının ise cezalandırılacağı dile getirdi.

Devlet işlerinden arta kalan vakitlerde Türkmen lider, DJ’lik yapmaktadır. Hatta torunuyla birlikte bir rap videosunda bile yer almıştır. Doğum gününe özel düzenlediği bir partiye birçok sanatçıyı getirtmiştir. Bu isimler arasında Jennifer Lopez, Mustafa Sandal gibi tanındık sanatçılar da vardır. Jennifer Lopez’in verdiği konser, birçok insan hakları derneğinin hedefi olmuştur. İnsan haklarını ve basın özgürlüğünü kısıtlayan bir diktatörün doğum gününde şarkı söylemesinden ötürü kendisinin özür dilemesi istenmiştir.

Jennifer Lopez, Kurbankulu Berdimuhammedov’un doğum gününde

Türkmenistan ve Türkiye İlişkileri Üzerine

Bağımsızlığını ilan ettikten sonra Türkmenistan’ı tanıyan ve ilk büyükelçilik açan ülke Türkiye olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti’nin uyguladığı “Bir Millet, İki Devlet” politikası, Türkmenistan tarafından da kabul görmüştür. İki ülke de dış politika, ekonomi, ticaret, eğitim ve kültür alanında ortak birçok çalışma yürütmektedir. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ise 2014 yılında cumhurbaşkanı seçildikten sonra ilk olarak Türkmenistan’ı ziyaret etmiştir. Berdimuhammedov’un 2023 yılında Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a gönderdiği bir mektupta ise “Öncelikle Türkmenistan’a ve Türkmen halkına göstermiş olduğunuz derin saygı, Türkmenistan ve Türkiye arasındaki dostluk, kardeşlik ve çok yönlü iş birliğinin daha da güçlenmesine yönelik yaptığınız katkılardan dolayı teşekkür ederiz. Türkmenistan’ın Türkiye ile ilişkilerinde ‘tek millet – iki devlet’ ilkesinden hareket ettiğini her zaman beyan ediyoruz.” şeklinde beyanlarda bulunarak iki ülke arasındaki sıkı dostluğa değinmiştir. Hatta eğitim sistemimizde bile Türkmenlerin verdiği mücadeleler ele alınmıştır. Bu sebepten ötürü Türkmenlerin Türkiye tarihine, hatta Osmanlıya ve Selçuklu devletine olan katkısı göz ardı edilmemelidir. Türkmenistan, Türk Devletleri Teşkilatında ise gözlemci üye olarak bulunmaktadır.

Türkmenistan Cumhurbaşkanı Serdar Berdimuhammedov ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan

SONUÇ

Genel olarak Türkmenistan, kapalı devleti ve kapalı toplumuyla Türkistan bölgesinin en ilginç ülkesi olmuştur. Türk milleti olarak soydaşlarımızla olan bağlarımızı geliştirmek hususunda daha fazla çalışmalı, Türk fikir dünyasına hizmetleriyle tanınan merhum İsmail Bey Gaspıralı’nın “Dilde, Fikirde ve İşte Birlik” sözünün hedeflediği birlikteliği sağlamayı amaçlamalı, dış politikamızda da bu hedef doğrultusunda adımlar atmalıyız.

“Dilde, Fikirde, İşte Birlik”

İsmail Bey Gaspıralı
İsmail Bey Gaspıralı

KAYNAKÇA

https://www.qha.com.tr/turk-dunyasi/turkmenistan-da-berdimuhammedov-un-eserleri-memurlar-icin-zorunlu-kilindi-473443

Eyidiker, Uğur. “Geçiş Ekonomisi Kavramı ve Bir Geçiş Ekonomisi Örneği: Türkmenistan.” Sosyal Bilimler Metinleri, 2020/01, pp. 13-31. Kırklareli Üniversitesi, Babaeski MYO/Yönetim ve Organizasyon.

https://www.sozcu.com.tr/renkli-arabalari-hic-sevmiyorum-butun-araclari-beyaz-yapin-wp2388498https://www.ntv.com.tr/yasam/diktatore-konser-verdin-ozur-dile,feXYDfd2OUO6f_g_HiAksg

https://www.mfa.gov.tr/turkiye-turkmenistan-siyasi-iliskileri.tr.mfa#:~:text=%C3%9Clkemiz%20T%C3%BCrkmenistan’%C4%B1n%20tarafs%C4%B1zl%C4%B1k%20stat%C3%BCs%C3%BCne,i%C5%9Fbirli%C4%9Fine%20dayal%C4%B1%20%C3%B6zel%20ili%C5%9Fkiler%20bulunmaktad%C4%B1r.

Refik Turan, Farklı Türk Devletlerinin (Türkiye, Özbekistan, Azerbaycan ve Türkmenistan) Tarih Ders Kitaplarında Osmanlı-Timurlu İlişkilerine ve Ankara Savaşına Yaklaşım, Gazi Türkiyat, Bahar 2018/22: 71-102.

Leave a Reply