Sporda başarının tek bir tanımı yoktur. Kimileri bir sporcunun başarısını süreklilik kimileri kazanılan madalyalar ve kupalar olarak sayılara dökmeye çalışacak, bazılarıysa başarıyı aşılan engeller ve gösterilen azim olarak tanımlayacak. Spor dünyasında takımların ve oyuncuların büyüklüğü hakkında olan tartışmalar hep süregelmiştir. LA Lakers-Boston Celtics, buz hokeyinde Kanada-Rusya, tenisteki 4 büyük isim (Federer, Djokovic, Nadal, Murray) ve futbolda Ronaldo-Messi ikilisi bu tartışmaların en popüler ana karakterleri olmuşlardır. Ülkemizden de bu tartışmalara ünlü bir örnek vermek gerekirse Fenerbahçe ve Galatasaray arasındaki çekişmeyi örnek verebiliriz. Öyle ki bu güçlü iki İstanbul takımı arasındaki çekişme ChatGPT’nin en büyük futbol rekabetleri listesinde “Istanbul Derby” ismiyle yedinci sıradan yerini aldı.
Fakat sporda başarıyı ölçmenin kimsenin karşı çıkamayacağı bir kriteri daha var: O kadar harika ol ki seni durdurmak için yeni kurallar koysunlar. Bu sporcular kendi dönemlerinde sporda o kadar büyük bir hakimiyet kurdular ki onları durdurmak ve diğer sporculara bir şans daha tanımak için yeni kurallar konuldu. Ancak bu üç sporcu gelen yeni kurallara rağmen sporu domine etmeye devam ettiler.
Bu yazıda bahsedeceğim üç sporcu da kendi spor dallarına büyük katkılarda bulundular ve spor camiasında en büyük sorulardan biri olan “Kurallar mı oyunu değiştirir, oyun mu kuralları değiştirir?” sorusuna halen ilham kaynağı olmaya devam ediyorlar. Bu sporcular hem oyundaki açık noktaları bularak kuralları hem de bu kurallar çerçevesinde oyuna yeni boyutlar katarak oyunu değiştirdiler.
1. Brodeur Kuralı
Kaleci mevkiinde oynayan Kanada asıllı buz hokeyi oyuncusu Martin Brodeur kariyeri boyunca 3 Stanley Kupası, 17 Doğu Konferans Şampiyonluğu ve hem 2002 hem de 2010 Kış olimpiyatlarından birer tane olmak üzere 2 Olimpiyat altın madalyası kazandı. Bu ödüllerin yanı sıra Brodeur kaleciler mevkiinde birçok NHL (Amerikan Ulusal Hokey Ligi) rekoru ve uluslararası rekoru halen elinde tutmakta. Ancak onu birçok iyi hokey oyuncusundan ayıran şey her NHL buz pistinde filenin arasında durmakta olan bir çift kırmızı çizgi. Filenin uçlarından çıkarak duvarlara değen bu iki çizgi bir yamuk oluşturarak kalecinin oyun alanını sınırlandırıyor. Resmi NHL kaynaklarında bu iki kırmızı çizginin adı “Kural 1.8” olmasına rağmen hokey hayranları onları “Brodeur Kuralı” olarak tanıyor. Brodeur’un bir kaleci olarak sahip olduğu üstün sopa hakimiyeti ona savunmada üçüncü adam özelliği katıyordu ve rakiplerine hücumunda büyük bir dezavantaj oluşturuyordu. Bu kuralla beraber kalecilerin alanı daraltılarak sayı almanın kolaylaştırılması hedeflenmişti.
2. Zagitova Kuralı
Rus patenci Alina Zagitova Olimpiyatlara katıldığında sadece 15 yaşındaydı. Olimpiyatlara katılmadan önce bir yıldır katıldığı hiçbir yarışmayı kaybetmemişti. Küçükler kategorisinde kazanılabilecek bütün ödülleri toplamıştı. Ancak olimpiyatlara kadar en büyük rakibi Evgenia Medvedeva ile sadece bir kez karşı karşıya gelmişti bu yarışmada da birinci olmasına rağmen herkes onun yeteneğine Medvedeva’nın o dönemki sakatlığından dolayı şüpheyle yaklaşıyordu. 2018 Kış olimpiyatlarında en büyük rakibini de yenerek buz pateni kategorisinde en genç ikinci Olimpiyat şampiyonu oldu ve tarihin en iyileri arasında böylece yerini aldı. Hem Olimpiyatlarda hem de diğer katıldığı yarışmalarda en zor rutinin ona ait olduğu su götürmez bir gerçekti. Hem dönemindeki kadınlar kategorisindeki en zorlu atlayış olan 3Lz+3Loop atlayışını yapan tek kadın sporcuydu hem de bütün atlayış ve diğer teknik elementlerini programının ikinci yarısına koymuştu ve böylece her teknik element için baz puanının yüzde on üstünde bir puan alıyordu. Artistik buz pateninde teknik elementler programın ikinci yarısında yapılırlarsa baz puanın yüzde on üstünde değer kazanırlar çünkü yorgun bacaklarla zıplamak ve dönmek çok daha zorlaşır ve daha büyük bir yetenek ve güç gerektirir. 2018 Kış Olimpiyatlarından sonra Zagitova’nın hakimiyetini kırabilmek için Uluslararası Buz Pateni Federasyonu “Zagitova Kuralı” olarak anılacak yeni bir kural getirdi. Bu kural değişikliğinden sonra sporcular teknik elementlerini dengeli bir şekilde programlarına paylaştırmaları gerekti. Ancak bu kural değişikliğine rağmen yetişkinler kategorisine yeni geçen Zagitova, artistik buz pateninde kazanılabilecek bütün yarışmaları kazanan ilk ve tek patenci oldu.
3. Chamberlain Kuralları
Wilt Chamberlain NBA tarihinin gelmiş geçmiş en iyi beş numara (pivot) oyuncularından biridir. Sahada kaldığı 14 sezon boyunca NBA’i domine etti. Kariyerine 4 MVP ödülü, 2 Şampiyonluk ve birçok rekor sığdırdı. O bir sezonda 4000 sayı atan tek NBA oyuncusuydu. Bunun yanı sıra 100 sayılık oyunundan sonra tek maçta en çok sayı alan oyuncu oldu, tek maçta 55 ribaund alarak yine tarihe adını yazdı. 1961-62 sezonunda maç başına 50,4 sayı ortalaması ile oynuyordu. Emekliye ayrıldığında elde ettiği 31.419 sayıyla rekor onun elindeydi sonrasında bu rekor Kareem Abdul-Jabbar tarafından kırıldı. Kariyeri boyunca aldığı 23,924 ribaund ise halen onu en tepede tutmaya devam ediyor. Ve sanki mükemmel bir takım oyuncusu olduğunu kanıtlamak istercesine 1967-68 sezonunda 702 asist ile bir pivot oyuncusu tarafından yapılan en çok asist rekorunu da hâlâ elinde tutuyor. Bu rekorlar bile onun ne kadar büyük bir oyuncu olduğunu kanıtlamaya yetiyor. Ancak onun domine ettiği basketbol yine onun sayesinde bugün bildiğimiz halini aldı. O sadece bir kural değiştirmedi toplamda tam tamına 4 kural değişikliğinin sebebi onun durdurulamayan oyunu oldu. Bu kural değişiklikleri arasında en etkileyici olanı ise serbest atışlar ile ilgili olan değişiklik. Chamberlain faul çizgisinin arkasından topla beraber zıplayarak serbest atışlarda smaç basardı bunun üzerine ilk olarak NCAA (Amerikan Üniversite Atletizm Birliği) 5 yıl sorasında ise NBA kural değişikliğine giderek oyuncuların ayakları yere değmese bile herhangi bir şekilde fiziksel olarak faul çizgisini aşmasını yasakladı.
Bir sporcu ya da takımın hakimiyeti ve rekabet ortamının azalması o spora olan ilginin de düşüşünü beraberinde getiriyor. Bu etkiyi son birkaç sezondur Formula 1’de gözlemliyoruz. BuzzRadar’ın haberine göre, Red Bull ve Max Verstappen’in hakimiyeti bu motor sporunun hayranlarını spordan uzaklaştırdı. Her ne kadar bu kurallar sporcuların dezavantajına olmuş gibi gözükseler de bu kural değişiklikleri hem sporcuların başarı elde etmelerine engel olamadı hem de spordaki rekabet ortamını arttırarak sporun gelişimine katkı sağladı.
Kaynakçalar
https://www.nba.com/news/history-nba-legend-wilt-chamberlain
https://khelnow.com/football/2023-04-world-football-biggest-football-rivalries-chatgpt