Bundan tam 93 sene öncesinde Mustafa Kemal Atatürk, büyük bir emek ve mücadele ile kurulan cumhuriyeti çocuklara ithaf ederek, verilebilecek en büyük armağanı verdi belki de. Çocuk demek, yaratıcılık demekti; özgür olmak, aklından geçeni istediği gibi yapabilmek, kimseye aldırış etmeden, tüm iç dünyasını ortaya dökebilen bireyler demekti. İşte tam da bu sebeplerden, bu hediyenin daha uygun bir sahibi de düşünülemezdi. Geleceğin yöneticilerinin bu yaratıcılık ve özgürlükte olması, cumhuriyetin aslında temel gereksinimlerindendi.
Bu özellikler bağımsız ve özgün bir yönetim için gerekli olduğu kadar, aslında cumhuriyetin yanında çok daha gayriresmi ve daha eğlenceli bir kavram gibi kalan moda için de gerekli. Bugün moda, ekonomideki en büyük sektörlerden biri haline gelmiş ve günlük hayatımızda çok önemli bir yer edinmişken, belki de ‘modanın kendine yakışanı yapabilmek’, ‘içinden geldiği gibi giyinebilmek’ ve ‘yaratıcılık’ ilkelerini biz ‘büyüklerden’ çok daha başarılı bir şekilde uygulayabilen bir kitle var karşımızda: Çocuklar.
Elbette bu özgürlük, Ata’mızın yaptığı devrim ve getirdiği yeni anlayışların sonucu. Bugün çocuk modasından bahsedilebiliyor, bundan 50 sene önce çocukların giydiği 3-5 parça yerini özel gardroplara bırakabiliyorsa; buradaki en büyük sebep çocukların birey olarak sayılmasıdır, kişilere tanınan haklardır, ve Ata’mız bize bunun en küçük bireyde başlaması gerektiğini göstermiştir.
Geldiğimiz yer için O’na bir kere daha teşekkür ederken, hepimizin ve en çok da tüm çocukların 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyoruz!