“Kundalini; insan bedeninde kuyruksokumunda yer alan Muladhara Çakra’da bulunan gizemli bir enerjidir. Yaşam enerjisi Prana’nın statik yönüdür. Kundalini enerjisinin uyandırılması insan bedeninin sınırsız potansiyelinin açığa çıkmasını sağlar.”
Günlük hayatın stresi, rahatlama ve dinlenme ihtiyacı herkesin sürekli üzerine çareler aradığı, birçok farklı şeyler denediği bir konu. Psikologlar, terapiler, spor ya da tatil; herkesin kendince daha iyi hissetmesini sağlayan kişisel bir meditasyonu var aslında. Peki esasında meditasyon nedir dediğimizde birçok farklı algı ve görüş karşımıza çıkabiliyor. Meditasyon deyince Hintli guru Osho’nun akla gelmesi de kaçınılmaz. Osho’nun birkaç kitabını okumuş biri olarak aşk, aile, korku, toplumsal düzen ve diğer duygular üzerine oldukça farklı fikirlerini ilgiyle takip edenler olduğu kadar, onaylamayanların da mevcut olduğunu söyleyebilirim. Osho meditasyon olgusunu Sessizliği Dinlemek kitabında şöyle anlatıyor:
“Meditasyon bir gelişmedir; tüm yaşamınızdan gelen, tüm yaşamınızın gelişmesidir. Meditasyon olduğunuz şeye eklenebilen bir şey değildir. O bir çiçek açmadır; bir büyümedir. Meditasyonun birtakım hileler, numaralar içerdiğini düşünmek temelde yanlıştır. İnsan zihinsel oyunlar oynamaya başladığında zihin yozlaşmaya başlar. Meditatif bir zihin oluşturmanın ilk adımı her şeyi sürekli sözcüklere dönüştürdüğümüzü fark etmek ve bunu durdurmaktır. Bırakın şeyler ve insanlar dil olmadan var olsunlar. Meditasyon sözcükler olmaksızın yaşamak demektir. Bazen kendiliğinden oluşur. Aşık olduğunuzda varlığını hissettiğiniz şey lisan değildir. Meditasyon aşkın en yüksek noktaya ulaşmasıdır. Meditasyon sizi çevreleyen tüm varlıklarla canlı bir ilişkidir. Her duruma aşık olabiliyorsanız, o zaman meditasyon halindesiniz demektir.”
Herhangi bir felsefi ya da dini görüşten bağımsız olarak basitçe meditasyonu, bedeni zihnin esaretinden kurtarmak gibi de düşünebiliriz. Stresten kurtulmak, kendi benliklerinde bir yolculuğa çıkmak isteyenler için Türkiye’de de bir Osho meditasyon merkezi mevcut. Hem Ankara’da hem de İstanbul’da her ay farklı programları olan bu merkezlerde İnziva kampı, Gerginlikten Derin Rahatlamaya, Geçmişten Özgürleşmeye, Dinamik Meditasyon ve Kundalini Meditasyon gibi seanslar yer alıyor. Oldukça yoğun bir dönemimizde farklı bir deneyim yaşamak üzere birkaç arkadaş Kundalini mesitasyonunu seçip gitmeye karar veriyoruz. Osho Meditasyon Merkezi Kundalini Meditasyonunu şöyle açıklıyor:
“Kaya gibi, taşlaşmış olan bedenimizi ve onun içine hapsolmuş akışkan enerjimizi harekete geçirmek ve akışına izin vermek için Kundalini Meditasyonu büyük bir fırsattır. Kundalini enerjimizi keşfetmek ve ona güvenip davet etmek için bu bir saatlik zamanı kendimize armağan ediyoruz.Gizli kalmış ve uyuyan enerjimizle buluşmak her zaman heyecan verici…Bu meditasyon genellikle günün stresinden kurtulmak için öğleden sonra, akşama doğru yapılır.”
Merak ve heyecan uyandıran bu tanımı okuduktan sonra Ankara’da gerçekleşecek bir Osho Kundalini Meditasyonu etkinliğine gitmek üzere randevumuzu alıyoruz. Maalesef ki kötü hava koşulları nedeniyle seansımızın iptal olması hepimizi hayal kırıklığına uğratıyor. Bir yıl sonra okulumuzdaki Spor Yaşamdır Nefes-Meditasyon kursunda tekrar karşımıza çıkıyor Kundalini Meditasyonu ve bu sefer deneyimleme şansı yakalıyoruz.
Kendine özel bir müziği olan bu meditasyonun, her biri 15 dk süren dört aşaması var. İlk aşamada tüm beden ve kaslar bir hamur gibi gevşetilmeli ve bedenin rahat hareketine izin verilmeli. Gözler açık ya da kapalı iken (gözlerin kapalı olması müziğin içine daha kolay girmenizi sağlıyor) tamamen rahatlamış vücut müziğin ritmiyle kendi hakaretine bırakılıyor ve istediği gibi sallanıyor ya da titriyor. Enerjinin ayaklardan yukarı doğru yükseldiğinin hissedilmesi gerekiyor. İkinci aşamada ise tamamen içinizden geldiği gibi dans ediyorsunuz. Yine gözlerinizin kapalı olması daha rahat ettiriyor. Müziğin ritmiyle beden bütünleşerek dilediği gibi özgürce hareket ediyor.
Bu iki aşamada birçok kişinin yaşadığı sorunlar aslında hayat tarzımıza da ışık tutuyor. Başlarda ben de dahil olmak üzere birçok kişi; diğerleri nasıl hareketler yapıyor, tam olarak nasıl hareket etmeliyim, yerimden çok fazla uzaklaşmamalıyım, üç adım sağa üç adım da sola atayım, biraz da kollarımı hareket ettireyim gibi düşünceler silsilesine maruz kalıyor. Hayatımızdaki aşırı kontrolcü tutum, her şeyin bir disiplinle ilerlemesi, duyduğumuz korkular, başkalarının ne düşüneceği gibi kaygılar aslında stresin en önemli kaynakları ve bedenimizi de yönetiyorlar. Bu gibi faktörlerle kasılan beden, kundalini meditasyonu ile bir süre sonra kendini tamamen müziğe bırakıyor ve düşünmeden hareket etmeye başlıyor. Zihin, bütün düşüncelerden ve korkulardan arındığı zaman beden de stresi yok ediyor ve rahatlıyor.
Üçüncü aşamada olduğumuz yere oturuyoruz ya da olduğumuz yerde ayakta duruyoruz. Hareketsiz bir şekilde hiçbir şey düşünmemeye çalışarak sadece dış dünyada ve içimizde neler olduğunu algılamaya çalışıyoruz. En önemlisi algıladıktan sonra zihni serbest bırakmak ve üzerine düşünerek hiçbir yorum getirmemek. Dördüncü aşamada ise olduğumuz yere sırt üstü uzanarak hareketsiz kalıyoruz. Bu dört aşamayla birlikte gerçekten de kendinizi düşüncelerin esaretinden kurtarmış, oldukça rahatlamış hissediyorsunuz.
Siz de eğer hem eğlenmek hem de rahatlamak istiyorsanız Kundalini’yi ve Osho’nun diğer meditasyonlarından olan Zihinsizlik Meditasyonu’nu, Çakra Nefes Meditasyonu’nu ve daha birçok farklı meditasyonu deneyebilirsiniz. Müziği açıp kendi kendinize başlayabilir ve yaptıklarınızın altında yatan felsefeyi de Osho’nun farklı kitaplarından öğrenebilirsiniz. Ya da sadece kendi meditasyonunuzu keşfedebilirsiniz. Size kendinizi ne iyi hissettiriyor? Unutmayın meditasyon bir uyku hali değil, tam tersi fazla düşüncelerden uyuşmuş, peltekleşmiş zihni canlandırarak bedeni özgür bırakma eylemi. Ve aslında farkında olmasak da kendimiz için bir şeyler yapmaya, özgür hissetmeye fazlasıyla ihtiyacımız var.
