Avrupa’daki veya Amerika’daki şehirlere kıyasla pahalı olduğu dedikodusunun enflasyon mağduru masaları terk etmediği bir şehir Londra. Oysa size sunduğu o kadar şey var ki her yeni güne büyük bir hevesle uyanıyor insan. Pahasına gelince, “parası olmayan gelmesin” demiyor kimseye, herkese ve her kesime kollarını açıyor, ne olursan ol yine gel diyor. İstersen çok şık bir restoranda çok güzel bir akşam geçirip göreceli olarak o güzelliğe yakın bir hesap ödeyerek kalkabilirsin istersen dünya üzerinde görüp görebileceğin birçok önemli eseri sergileyen müzeleri ve galerileri ücretsiz gezebilirsin, diyor. Bu şehir size daha ne yapsın! Birazdan anlatacaklarımı, sevdiğim bir şeyi herkese sevdirme hastalığımın bir ürünü olarak değil de mazlumun ve haksızlığa uğrayanın yanında durduğum destek hareketi olarak görün lütfen.
THE NATIONAL GALLERY
1824 yılında Avam Kamarası, ulusal bir koleksiyon oluşturmak adına ünlü bankacı John Julius Angerstein’e £57,000 ödeyerek içlerinde Raffaello ve Rubens’in de bulunduğu 38 eseri satın almış ve The National Gallery inşa edilene kadar Angerstein’in evinde bu eserler sergilenmiştir. Galerinin inşasına ise uzun tartışmalar sonucunda 1831 yılında karar verilmiş ve Trafalgar Square, Londra’nın en merkezi yeri olarak böyle önemli bir müzeye ev sahipliği yapmak için uygun bulunmuş. İçerisinde Monet, Claude, Vincent van Gogh (Sunflowers), Michelangelo, Raphael, Rubens, Rembrandt, Leonardo da Vinci (The Virgin of the Rocks), George Stubbs (Whistlejacket) ve daha birçok önemli eseri muhafaza eden galeri, 4 kanattan oluşuyor. En eski eserler Sainsbury kanadında olmak üzere diğer kanarlarda 1500-1900 yıllarına ait eserler sergilenmektedir.
* Ulusal Galeride mutlaka görmeniz gereken eserler için bu adrese bakabilirsiniz.
Website: https://www.nationalgallery.org.uk
Ziyaret Saatleri: Her gün 10.00-18.00; Cuma günleri 10.00-21.00
Adres: Trafalgar Square, London WC2N 5DN
*Hemen yanındaki National Portrait Gallery de ünlü İngilizlerin portrelerinin yer aldığı bir sanat galerisi, burayı da gezmenizi tavsiye ederim. Genelde çoğu yabancı olduğunuz kişiler olsa da eminim galerinin atmosferi ve eserlerin güzelliği size çok keyif verecektir.
NATURAL HISTORY MUSEUM
Doğa tarihine ait önemli sergilerin bulunduğu bu müzede yaklaşık 70 milyon mineral ve fosil bulunduğu söyleniyor. Müze mavi, yeşil, kırmızı ve turuncu olarak bölümlere ayrılmış. Mavi bölümde hayal ürünü gibi gelen dinazorlara ait galeriyi ve hipnoz olarak hareketlerini izleyeceğiniz T-Rex adlı dinazoru, katil balina sendromuna yakalananlar için memeliler galerisini, küçük kardeşi olanların çok iyi bildiği ornitorenkleri, kola reklamlarından tanıdığımız kutup ayılarını görebilir ve onlara dair bilgiler edinebilirsiniz. Ayrıca lise biyoloji konularını da sonunda tam olarak oturtacağınız insan biyolojisine ait galeri de mavi bölgede bulunuyor (LYS Biyoloji konularını bir türlü yetiştiremeyenler burada buluşuyor). Yeşil bölümde tüm o fosiller, mineraller, bilmem ne yumurtaları gibi şeyler sergileniyor. Kırmızı bölümde Dünya’nın yapısı, şekillenişi, evrime ilişkin sergiler bulunuyor. Aynı zamanda “Dünya Hazinesi” adı altında değerli taşlar, elmaslar, aydan alınmış kaya parçası da bu bölgede sergileniyor. Turuncu bölümde Wildlife Garden ve Darwin Centre bulunuyor. Burada canlıları vahşi ortamlarında görebilirsiniz, safari gibi bir durumdan bahsetmiyorum, ve bilim insanlarının çalışmalarını izleyebilirsiniz. Bir dizi İngiliz ova yaşam alanı sergileniyor ve birçok numune yer alıyor bu bölgede. Son olarak müze, çeşitli sergiler ve etkinliklerle bilim ve doğa hakkındaki tartışmalara katılma şansını da ziyaretçilerine sunduğundan bir araştırma kurumu gibi de görülüyor.
Website: http://www.nhm.ac.uk
Ziyaret Saatleri: Her gün 10.00-17.50
Adres: Cromwell Road London SW7 5BD
VICTORIA AND ALBERT MUSEUM
1852 yılında kurulan ve dünyanın en geniş sanat ve tasarım koleksiyonuna sahip müzelerden biri olan Victoria and Albert Müzesi, Ulusal Tarih Müzesi ve Londra Bilim Müzesinin de bulunduğu South Kensington bölgesinde yer almaktadır. Kuruluşunda sanat ve tasarım öğrencilerine ilham verme amacı taşıyan müze günümüzde 5.000 yıllık insanlık tarihine ait 2,3 milyonun üzerinde esere ev sahipliği yapıyor. Orta Çağ Rönesans Galerilerine de dikkat çeken müzede, günümüze kadar ulaşan bazı muhteşem hazineler de sergileniyor. William ve Judith Bollinger Mücevher Galerisi ve büyüleyici İngiliz Galerileri, ülkenin sanatı ve tasarımları aracılığıyla İngiltere tarihinin illüstrasyonunu sunuyor. Ayrıca müze, 150den fazla galeride sergilenen kalıcı koleksiyonlarına ek olarak, uluslararası alanda ses getiren önemli geçici sergi ve etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
Website: https://www.vam.ac.uk
Ziyaret Saatleri: Her gün 10.00-17.45; Cuma günleri 10.00-22.00
Adres: Victoria and Albert Museum, Cromwell Road, London, SW7 2RL
TATE MODERN
1500’lü yıllardan bugüne ulaşan yaklaşık 78.000 ulusal ve uluslararası modern ve çağdaş sanat eserlerinin sergilendiği bir müze burası. Dolayısıyla sadece Londra için değil, dünya genelinde önemli bir yere sahip. Thames Nehrinin güney kıyısında eski Bankside Enerji İstasyonunun yerini almış ve bina Sir Giles Gilbert Scott (Waterloo Köprüsü ve meşhur kırmızı telefon kulübelerini tasarlayan kişi) tarafından yapılan bu istasyonun kapatılmasından sonra buranın Tate Modern olarak hayata dönmesi teklif edilmiş. Ardından düzenlenen bir ulusal yarışmanın sonucunda seçilen Herzog & de Meuron isimli mimarlar bu binayı dünyanın önde gelen çağdaş koleksiyonlarına ev sahipliği yapan bir galeriye dönüştürmüşler. Yapı olarak da mimari olarak da öne çıkan Tate Modern’de dört ana bölüm bulunur: Kübizm, Fütürizm, Vortisizm ve Sürrealizm. Anlayacağınız, Londra gibi gelenekselliğinden uzaklaşmamış bir şehirde modernizmi doruklarında yaşayacağınız adres burası. Ayrıca sergilenen koleksiyonlar daima güncellendiği için her gidişte ziyaret edilmesi gereken bir müze olarak listenizde hiçbir zaman üzeri çizilmeyecektir.
Website: https://www.tate.org.uk
Ziyaret Saatleri: Cuma-Cumartesi 10.00-22.00; Pazar-Perşembe 10.00-18.00
Adres: Bankside, London SE1 9TG
BRITISH MUSEUM
Bu müzenin kuruluşu doğa bilimci ve koleksiyoncu Sir Hans Sloane’ın yaşamı boyunca topladığı 71.000 nesneyi halk için Kral II.George’a miras bırakması üzerine gündeme gelmiştir. 1753 yılında kurulan Britanya Müzesinin orijinal koleksiyonu antik eserler, madeni paralar, madalyalar, doğa tarihi örnekleri ve geniş bir kütüphane koleksiyonundan oluşmaktaydı. Günümüzde ise taş devrindeki aletlerden 20. yy. baskılarına kadar dünya tarihinin tüm kültürlerinden ve tüm kıtalardan olmak üzere toplam 8 milyondan fazla nesneye sahip. Bu nedenle antik çağ meraklılarının Londra’da ilk gideceği müze hiç şüphesiz ki burası olacaktır. Müze; Tarih öncesi Roma ve Britanya, Avrupa, Antik Yakındoğu, Mısır, Yunan ve Roma, Asya ve Afrika olarak ana bölümlere ayrılmıştır. En ünlü eserler; Mısır medeniyetleri hakkında çeşitli bilgiler veren hiyeroglifler, ilk hiyeroglif kayıt olarak kabul edilen Rosetta Stone, Mısır mumyaları, firavunlar, Asur kabartmaları, Atina’da Pantheon’dan kurtarılan mermer yapıtlar, 2000 yaşındaki bir kalıntı olan Lindow Adamı, Sutton Hoo Gemi hazinesi, fil dişi heykelcikleri, İsa’nın doğumundan kısa bir süre önce yapıldığı düşünülen Portland Vazosu olarak düşünülebilir. Aynı zamanda burada Efes’teki Artemis Tapınağından ve Bodrum’daki Mozole’dan bazı bölümler bulunuyor. Hayli büyük bir müze olduğundan, öyle ki müzedeki 94 galerinin hepsini görmek istediğinizde 4 km kadar yürümeniz gerekiyor, harita üzerinden en çok görmediniz yerleri gezerseniz daha verimli geçebilir. Ayrıca özel sergi, günlük galeri turları, konuşmaları ve rehberli turlar için özel bir program var.
Website: https://www.britishmuseum.org
Ziyaret Saatleri: Her gün 10.00-17.30; Cuma günleri 10.00-20.30
Adres: Great Russell Street, London, WC1B 3DG
Görmeniz gereken diğer müzeler:
- Imperial War Museum
- Science Museum
- Tate Britain
- Sherlock Holmes Museum
- Museum of London
- Tower of London
- Royal Academy of Arts
Görseller için;
https://www.tate.org.uk/visit/tate-modern/tanks
https://www.vam.ac.uk/collections/the-va-story
http://www.nhm.ac.uk/discover/news/2017/july/museum-unveils-hope-the-blue-whale-skeleton.html