Bir yıl, 12 ay, 52 hafta, 365 gün; bir senenin daha sona ermesinin verdiği ufak hüzün ve yeni bir yıla başlamanın heyecanını yeniden hissettiğimiz dönemlere girmiş bulunuyoruz. Her sene olduğu gibi 2025 biterken de hayatımızı değiştirmek üzere detaylıca planladığımız hedefler koymak için hazırlanıyoruz. Tüm yıl düzenli bir şekilde yazacağımıza inandığımız bir ajanda veya her gün gideceğimizi düşündüğümüz spor salonu üyeliklerinin hayatımıza girdiği o zamandan bahsediyorum. Peki gerçekten “yeni yıl, yeni ben” mottosu hayata geçirilebilir mi yoksa kendimizi kandırmanın bir yolu mu? 

Yeni Yıl Kararlarının Tarihi

Yeni bir seneye adım atıyor olmak oldukça heyecan verici bir durum. Önümüzde neler yaşanacağını bilmediğimiz koskoca bir takvim duruyor. Bu yüzden kendimizi  hayal kurmaktan ve hayatımız için yapabileceğimiz iyileştirmeleri düşünmekten alıkoymak zor ki bu zaten öyle doğal bir durum hatta tarihi Babilliler’e kadar dayanıyor. 

Milattan önce 2000’li yıllarda yaşayan Babil halkı, bahar ekinoksundan itibaren 12 gün boyunca “Akitu” adı verilen bir yeni yıl kutlaması yaparlardı. Bu festivalin hemen ardından ise tarım için ekinler ekilmeye başlanır ve bir sonraki ekinoksa kadar tutulması için tanrılara bir takım sözler verilirdi. Borçlarını ödeyeceklerine veya ödünç aldıkları eşyaları sahiplerine geri vereceklerine dair verilen bu sözler zamanla Roma İmparatorluğu için de önemli bir hal aldı. Bu şekilde günümüze kadar dayanan yeni yıl kararları doğmuş oldu. 

Binlerce yıl öncesinde tarım ve sosyal hayat üzerine alınan bu kararlar günümüzde daha içsel bir hal almış bulunuyor. Kişisel gelişim ve üretkenliğin gitgide ön plana çıkması 21.yüzyılda aldığımız yeni yıl kararlarını bile etkiliyor. 

Günümüzde Yeni Yıl Kararları 

Forbes dergisinin 2024 yılı için yapmış olduğu araştırmada insanların yeni yıl için aldığı en popüler kararların kilo vermek, diyete başlamak, sigarayı bırakmak, yeni bir hobi edinmek, ruh sağlığını iyileştirmek olduğunu söylüyor. Bunun yanı sıra insanların bu kararları ortalama olarak 2-3 ay sürdürdüğü ve sonra bıraktığı ortaya koyuyor.

Özünde bu kararlar bireyi geliştirecek ve uzun vadede iyi hissettirecek alışkanlıklar. Ancak pek çok insan tarafından sürdürülemiyor olmaları kişisel iradenin ötesinde bir sıkıntı olduğunu gösteriyor. Bana kalırsa bunun nedenlerinden biri motivasyon kaynağının kırılgan bir yapı üzerine inşa edilmesi. 

Yeni yıl kararlarımızın çoğu bu sene yaptıklarımızın aksini yapacağımıza dair oluyor. Bir eksikliğin ön kabulü var da diyebiliriz. “Eğer bu sene daha fazla kitap okusaydım, daha fazla podcast dinleseydim, daha fazla spora gitseydim farklı bir insan olurdum.” gibi şeyler diyerek aslında kendimizin üzerine gidiyoruz. Dahası, bu seneki  alışkanlıkların saatler tam on ikiyi gösterdiğinde üstesinden geleceğimizi ve bambaşka biri olacağımızı düşünüyoruz. Bu motivasyon kaynağımızın sağlam olmadığını gösterdiği gibi kısa sürede başarısız olmamızın da nedeni.

Günümüzde sosyal medyada çok popülerleşen kişisel gelişim ve “glow-up” kültürünün her zaman daha iyi olma halini neredeyse bir zorunlulukmuş gibi gösteriyor. Bu durumda insan yaşamının her anı dümdüz bir çizgide ilerlemediği için kendimizi her an geliştiremeyeceğimizi kabul etmek gerek. Bu durumda hayatın yalnızca ilerlemek değil bazen de duraksamak olduğunu hatırlamak önemli. 

Bunun yanı sıra verimlilik veya üretkenlik dayatmasının hayatımızın tam ortasına oturması da bununla ilişkilendirilebilir. Her an iş veya okulla meşgul olmak ve geri kalan tüm boş zamanları değerlendirmek zorunda olduğumuzu hissedebiliyoruz. Sosyal medyada pilates yap, kitap oku, çiz, izle… Ne yaparsan yap ama asla boş kalma algısının yükseldiğini görüyoruz. Aslında bu durum motivasyonu tamamen düşürdüğü gibi bunun tam tersini yapmak belki daha bile iyi. Hedeflerimize ulaşmak üzere yürüdüğümüz yolda molalar vermek daha anlamlı. Arkadaşlarla oturup kahve içmek ya da hoş bir yürüyüş yapmak gibi. 

Özetle artık yeni yıl kararları bir iyileşme yolculuğu olmaktan çıkıp bir performans sergileme biçimi haline geldi. Hayatımızda erişmek istediğimiz değişimi tek bir tarihe sıkıştırmak, bireyin gelişimini doğal ve zamana yayılan bir süreç olmaktan uzaklaştırıyor. Sosyal medyada sürekli karşımıza çıkan daha fit, daha üretken ve daha başarılı olma baskısı alınan yeni yıl kararlarının kişisel ihtiyaçlardan çok dış beklentilerin ürünü hâline getiriyor. Ki bu da hedeflerimize ulaşmamız için yeterince güçlü bir motivasyon kaynağı yaratmıyor 

Öneriler

Peki yeni yılda kararlarımızda, hedeflerimizde nasıl bir yol izleyebiliriz? Öncelikle önemli olan ne kadar çok hedef koyduğunuz değil bunların ne kadarını hayata geçirebileceğiniz. Bu yüzden kendinizi çok zorlamadan sizi başardığınızda iyi hissettirecek hedefleri koymayı deneyebilirsiniz. 

Yeni yılın size iyilikler getirmesi ve hedeflerinize ulaşmanız dileğiyle. Şimdiden hepinize mutlu yıllar!

Kaynakça

https://theeverygirl.com/why-new-year-new-me-is-toxic/

https://www.forbes.com/health/mind/new-years-resolutions-statistics/

https://www.britannica.com/topic/New-Year-festival

Leave a Reply