Özellikle son zamanlarda, dört duvar arasında geçen günlerimizde, sosyal medya neredeyse tek eğlencemiz oldu ve hayatımız, neredeyse hiç efor harcamadan yaptığımız aktivitelerle doldu. Peki, bu aktivitelerin vücudumuzdaki etkilerini biliyor musunuz?
Dopamin, beynimizdeki haz alma duygusundan sorumlu olan hormondur. Hoşumuza gidecek bir şey yaptığımızda ya da tükettiğimizde beynimizde dopamin salgılanır ve onu bir daha yapmamız için uyarılırız. Dopamin, aynı zamanda ödül hormonu olarak geçer. Mesela günlük işlerimizi bitirdiğimizde veya çikolata yediğimizde beynimiz dopamin salgılar. Bu bizim neyi ödül olarak görüp görmediğimizle alakalıdır.
Her şeyin çok hızlı tüketildiği bu günlerde, kendinizi birkaç dakika önce girdiğiniz uygulamaya tekrar giriyorken veya açtığınız film daha yeni başlamışken sosyal medyanızı kontrol ediyorken bulabilirsiniz. Bunun sebebi, sürekli dopamin salgılayacağımız eylemler yaptığımızda zamanla bu şeylere bağımlı olup “dopamin toleransı” geliştirmemizdir. Zevk aldığımız aktiviteleri ne kadar tekrarlarsak tekrarlayalım artık bizi eskisi kadar mutlu etmezler.
Bizi mutlu eden şeylerden uzak kalmamıza “dopamin diyeti” denir. Bu diyetin performansı arttırdığı, zihni dinlendirdiği ve depresyon tedavisinde olumlu sonuçlar verdiği söylentiler arasında. Bazı yerlerde 24 saat yapılması gerektiğine inanıldığı söylense de, her “diyet” gibi kendinize göre uyarlayabileceğiniz bir yöntem. Şimdilik altı saat ile başlayıp, kendinizi hazır hissettiğinizde on iki, sonra da yirmi dört saat süreyle bu diyeti deneyebilirsiniz.
- Diyetiniz esnasında elektronik aletlerinizi kapatmalı,
- Kitap, dergi veya gazete okumamalı,
- Müzik dinlememelisiniz.
Bunların yanı sıra rutininizde olan ve size keyif veren her şeyden de uzak kalmalısınız. Dopamin diyeti, kendinizi hazır hissettiğinizde, kendinizi gözlemlemeniz ve dinlenmeniz için iyi bir fırsat gibi görünüyor.
Kaynakça:
https://www.linkedin.com/pulse/dopamine-fasting-new-silicon-valley-trend-dr-cameron-sepah/