Bilkent’in Yaratıcı Gençleri Yardımınızı Bekliyor : Redbull – “Can You Make It?”

İşte The Bad The Ugly The Good  !

İşte The Bad The Ugly The Good !

Kampüste sizi durdurup Redbull hakkında konuşmak isteyen arkadaşlarımıza rastladınız mı? Cevabınız “hayır” ise Harun, Elifnur ve Atahan ile yakında tanışacaksınız demektir. Bilkent Üniversitesi’ni Redbull’un “Can You Make It?” yarışmasında temsil eden arkadaşlarımız 140 yarışmacı arasından son 10 grup arasına kalmayı başardılar ve bu sabah Kıbrıs’a uçuyorlar. Belki oradan da Dünya genelinde Türkiye’yi temsil edecek grup olarak dönecekler. Biz de bu sıcakkanlı arkadaşlarımızı yakından tanımak ve hedeflerini size ulaştırmak için sıcak bir röportaj gerçekleştirdik. Şimdi sizleri Harun, Elifnur ve Atahan ile ya da yarışmadaki isimleri olan “The Good, The Bad ve The Ugly” ile baş başa bırakıyorum.

GazeteBilkent: Herkesin merak ettiği soruyla başlayalım. Yapacağınız iş nedir arkadaşlar?

Harun : Yarışmanın içerisinde sadece 24 tane Redbull’u takas yöntemiyle kullanarak (para yasak) ulaşımımızı, konaklamamızı , yiyecek içecek gibi ihtiyaçlarımızı karşılamamız gerekiyor. Yarışma boyunca Avrupa’da, başlayacağımız ülkeden diğer çeşitli ülkeleri gezerek Berlin’e ulaşmamız gerekiyor. Rota değişebiliyor , şu an rotada Milan Paris Viyana ve Berlin gözüküyor.

GB: Bu afişi ilk gördüğünüz andaki tepkinizi alabilir miyim? Üçünüz bir arada mıydınız yoksa sonradan mı bir araya geldiniz?

Elifnur : Sonradan bir araya geldik. Ben bunu ilk duyduğumda aklıma ilk gelen ” vay ” tepkisi olmuştu. Kesinlikle gidemem, grubumu nasıl oluşturacağım, ailem ne der. Bir de kız olduğum için daha çok üzerime düşüyorlar; bunun için dedim ki kesin böyle bir şey imkansız. Tamam dedim o an ve sildim, attım kafamdan.

Atahan : Daha sonrasında benim bir arkadaşım, başka bir arkadaşım böyle bir yarışmadan bahsetti. Aslında ben duyar duymaz ”geliyorum” dedim. Sonra o arkadaşımın gelemeyeceği belli oldu ve Harun ile konuştum. Söyler söylemez tamam dedik, biz buna kesin başvurucağız.

Harun : Daha sonra maceracı ruhlu üçüncü birini aramaya başladık. Bizim gibi Avrupa’yı parasız gezmek isteyebilecek birini. Aslında bizim için ödül o macerayı yaşamak. Bunu isteyebilecek kim var diye arkadaşlarımızı düşünürken aklıma Elif geldi.

GB: Daha önce bir ön eleme oldu mu yoksa 140 kişiden ilk 10’a kaldığınız süreç ilk ön eleme miydi?

Atahan : İlk ön eleme Redbull’un her katılımcıdan istediği 60 saniyelik ”Sizi neden alalım?” konseptli videolarıydı.

Harun : Biz de vine benzeri bir video ile Redbull’u bilete yastığa ve yemeğe dönüştürme şeklinde vine’ları çekip Redbull’a 60 saniyelik videomuzu gönderdik ve 140 kişi arasından son 10’a kaldık.

Atahan : Sadece bu şekilde değil. Ne şekilde bu yolculuğunu gerçekleştirebilirsiniz gibi ya da bir hayvan olsaydınız hangi hayvan olurdunuz gibi .

GB: Peki hayvanlarınız neydi?

Elifnur : Ben yunustum.

Harun : Ben pumaydım.

Atahan : Ben de tilkiydim. Aslında bu hayvanların da içerisinde bize kattığı anlamlar var. Yunusun birleştirici, toparlayıcı, kimseyi geride bırakmayan özelliği var. Pumanın liderlik gibi bir özelliği var. Tilkinin de kurnaz, akıllı ve iş bitirici gibi bir özelliği var.

Harun : Bu üç hayvan da bir araya geldiği zaman voltranı oluşturuyor (gülüşmeler)

GB: Korkmuyor musunuz? Çekinceleriniz yok mu?

Harun : Açıkçası ben hiç korkmuyorum.

Atahan : Çekincelerimiz de yok. Çünkü başımıza bir şey gelmesi durumunda, tabi Redbull da insanlara zarar gelmesini göze almaz, yanımızda garantide kalmamız açısından içi para dolu bir zarfımız olacak ama bu zarfı açmamız demek yarışmayı tamamlayamamış olmak demek. Yani birimize bir şey olursa, birbirimizi ne kadar kollarsak kollayalım başımıza bir şey gelirse diye. Herhangi bir sıkıntı olursa bu zarfın içinde bizi bitiş noktasına kadar götürecek bir para olacak.

Elifnur: Zaten ben grup arkadaşlarıma çok güveniyorum. Normalde böyle bir şeye pek girişmezdim açıkçası. Ama grup arkadaşlarım bana o güveni verdi. Biz orada yalnız değiliz aslında, biz üçümüz hep beraberiz ve beraber hallederiz her şeyi.

En büyük avantajları birbirlerine duydukları sonsuz güven

En büyük avantajları birbirlerine duydukları sonsuz güven 

GB: Gelecek planlarınız neler? Böyle bir sektörde çalışabilir miydiniz?

Atahan (Turizm 1.Sınıf Öğrencisi) : Ben bundan önce 1 sene jeoloji mühendisliği okudum. Sonra onu bırakıp Bilkent Turizm’e geldim. Bu yaz da annemin yanında aşçılık yaptım ve turizm ile ilgili aktivitelerde bulundum. Benim tüm kişiliğime en çok uyan meslek olduğunu düşünüyorum. Ne olursa olsun, dünya yerinden oynasa ölmeyecek 2 meslek var: insanlar yemek yiyecek ve insanlar tatile gidecek.

Harun ( Turizm 1.sınıf Öğrencisi) : Benim için her şey çocuklukta başladı. Annem ve babam çalışıyordu. Yemeklerimi kendim yapmak zorundaydım. (Elifnur hiçbir şekilde aç kalmayacak belli oldu diyorum. Elifnur gülmeye başlıyor. Düşünsenize konsepti; mücadele etmeye dayalı bir yarışmaya 2 aşçıyla çıkıyorsunuz.) Daha sonra otel yöneticisi olmayı çok istedim ve zorlu bir aşamadan sonra Bilkent Turizm’i kazandım. Asıl hayalim ise bir gün Vegas ‘ta çalışabilmek.

Elifnur (Matematik 3.sınıf Öğrencisi) : Benim bölümüm arkadaşlarıma nazaran daha farklı. Benim bölümümün bana göre olmadığını anladım ve bu dönem turizmden ders alıyorum. (Yemeklerle kandırmışlar kızcağızı.)

GB: Gerçekten elinizdeki 24 Redbull’u ne olarak harcamak istiyorsunuz?

Atahan : İlk hedefimiz daha çok Redbull elde edebileceğimiz noktalara ulaşmak olacaktır.

GB: Parkta yatmaktan korkmuyor musunuz?

Harun : Araştırıyoruz. 7-24 açık olabilecek yerleri arıyoruz , hastane acilleri aklımıza geldi, tren garları olabilir.

Atahan : Tabi ki sokakta yatmak değil öncelikli planımız. (1 Redbull’a 3 yatak veren yer bulursanız helal olsun derim zaten arkadaşlar diyorum, gülüyoruz.)

Elifnur : İşin içinde onların reklamları da var. Her yerde fotoğraf çekip paylaşmak zorundayız ve ikna yeteneğimize güveniyoruz.

Harun : TDP (Toplumsal Duyarlılık Projeleri) sayesinde bana katılan özelliklere borçluyum bunu. Bir köy muhtarının telefonunu kapattıktan sonra bir şirketin CEO’sunun telefonunu açtığımda geçişi çok hızlı sağlayabiliyorum. TDP’nin iletişim yeteneğimizi çok geliştirdiğini düşünüyorum.

GB: Peki yanınızdaki Redbull’ları kendiniz içmeyi düşünüyor musunuz? Yanınızda bu kadar çok Redbull varken sabredebilecek misiniz ?

Atahan : Nasıl bir yol izleyeceğimizi anlayana kadar dayanmaya çalışacağız ama ilk checkpointten sonra elimize daha çok Redbull geçtiğinde, ilk yapacağımız iş bu olacak. İnsanları ücretsiz ikna edip Redbull’ları da ben içmeyi hedefliyorum.

Arkadaşlarımız orada hem Bilkent’i hem Ankara’yı, inşallah Kıbrıs etabını geçerlerse de Türkiye’yi temsil ediyor olacaklar. Her birinin başarmak için canını dişine takacağından hiç şüphem yok. Bizim ise tek yapmamız gereken şey içimizden olan bu insanlara destek olmak. Hayallerini gerçekleştirebilmek için onlara yardım etmek isterseniz, aşağıdaki linklere tıklayıp Facebook sayfalarını beğenerek, Twitter ve Instagram hesaplarını takip ederek onlara yardımcı olabilirsiniz.

https://www.facebook.com/pages/The-Good-The-Bad-The-Ugly/771265986231825?ref=hl

https://twitter.com/teamgoodbadugly/

Instagram adı: teamgoodbadugly

Leave a Reply