Türkiye’nin ilk vakıf üniversitesi olan Bilkent Üniversitesi, 1984 yılından beri eğitim vermekte ve birçok konuda ilk olduğu gibi en iyiler arasında da yer almaktadır. Sahip olduğu standartları ve prestiji muhafaza etmek ve daha yüksek seviyelere taşımak için üniversite, hem akademisyenlerine hem öğrencilerine belli hedefler koymakta ve sorumluluklar yüklemektedir. Özellikle ardı arkası kesilmeyen, ödevler, sunumlar, sınavlar ile öğrencilerini 15 haftalık eğitim dönemlerinde aralıksız bir şekilde derslerle iç içe ve meşgul bırakmaktadır. Ödev, sunum, sınav, proje yetiştirme telaşesi içinde olan öğrencilerin araştırmalarını kolaylaştıran ve adeta eli ayağı olan internet ise kampüsün her alanında kesintisiz ve yüksek hızda öğrencilere hizmet vermektedir demeyi çok isterdim. Ancak maalesef gerçeklik bundan çok öte.
Türkiye’nin en eski internet ağlarından birine sahip olmakla övünegelen Bilkent Üniversitesi, özellikle kablosuz ağ konusunda öğrencilerine çok eksik ve yavaş bir hizmet sunmaktadır. Dersliklerin hemen hemen hiçbirinde 100% kablosuz ağ sağlanamamaktadır. Bunun yanında öğrencilerin kampüsteki evi olan yurtlarda dahi sık sık sorunlar yaşanmakta, özellikle çalışma alanlarında kablosuz internete bağlanmak çile haline gelmektedir.
Bu sıkıntıların uzun zamandır devam ettiğinin bilincinde olarak, Bilkent Üniversitesi öğrencilerine bir anket aracılığı ile kampüsteki kablosuz internet hizmetinden memnun olup olmadıklarını sorduk. Üç buçuk günde 367 Bilkentlinin katıldığı ankete ait sorular ve cevaplar şu şekilde:
Soru 1: Genel olarak kampüsteki internet ağından memnun musunuz?
%81.74 oranında genel bir memnuniyetsizlik var.
Soru 2: Yurtlardaki kablosuz internetten memnun musunuz?
Yurtta kalan katılımcıların %74.49’u yurttaki kablosuz internetten memnun değil.
Soru 3: Kampüs içindeki binaların kablosuz internetinden memnun musunuz?
Buradaki memnuniyetsizlik ise %84,20.
Soru4: Kampüste kablosuz internete bağlanmada en çok sıkıntı çektiğiniz yer neresidir?
Bu soruya ilişkin seçenekler; V, B, A, G, SA, MA binaları, kütüphane ve diğer idi. Diğer seçeneği için katılımcılardan spesifik bir şekilde yer ismi belirtmeleri istendi. Ayrıca katılımcılar birden çok seçeneği işaretleyebildiler. Öne çıkan oranlar şu şekilde; G binası 38%, en çok araştırma amaçlı kullanılan, misafirlere de hizmet veren kütüphane 33%, B Binası (ki bilgisayar merkezi olarak bilinen binamızdır) 31,61 oranına sahip. Diğer seçeneğini işaretleyen ve açıklamalarını yazan arkadaşların çoğu EE binasındaki internetten şikayetçi ama hepsinin ortak noktası ise birkaç yer saydıktan sonra vazgeçerek şöyle demeleri, “Her yer işte!”.
Soru 5: Kampüsün hangi alanlarında kablosuz internet hizmeti geliştirilmeli?
Açık uçlu cevap verme olanağı olan bu soruya verilmiş en popüler yanıtlar ise: Kütüphane, derslikler, tüm kampüs.
Katılımcıların yaptığı ek açıklamaları toparlar ve maddelersek şu şekilde bir özet çıkarılabilir:
*Dersliklerde dahi rahatça kablosuz internet kullanamıyoruz, ağ mevcut görünse bile bağlanma problemi yaşıyoruz.
*Bağlanabildiğimiz ağlar çok yavaş.
*Kütüphanede bile kablosuz ağ her yerde bağlantı imkanı sunmuyor ve sınav dönemleri çok yavaş.
*Sürekli bağlantı kopukluğu yaşanıyor bu nedenle öğrenci numarası ve şifremizi tekrar tekrar girmek zorunda kalıyoruz.
Soru 6: Kampüsün hangi alanlarında kablosuz internet bağlantısı olmalı?
Tahmin edebileceğiniz üzere açık uçlu bu soruya da verilen cevaplar kampüsün tamamını kapsar nitelikte. Çünkü internet bağlantısı var gibi görünen yerlerde bile maalesef verimli bir servis yok.
Ve son soru: Kampüste dış mekanlarda kablosuz internet bağlantısı olmalı mı?
Cevap: %86.65 oranında evet.
Sonuçlar, öğrencilerin şikayetleri ve önerileri bu şekilde (Daha ayrıntılı incelemek isteyenler için sonuçlara ilişkin link: https://tr.surveymonkey.net/results/SM-3PWY99PV/ ). Peki Bilkent yönetimince hep okulumuzun kıyaslandığı, bizlere örnek gösterilen diğer Avrupa ve Amerika’daki üniversitelerde durum nasıl? Bir anket katılımcısı şunları söylemiş:
“Bir üniversite kampüsünde her yerde kablosuz internet bağlantısı imkanı olması gerektiğini düşünüyorum. Yurt dışında ziyaret ettiğim üniversitelerde böyle bir imkanın mevcut olduğunu gördüm ve bunun gerek öğrenciler gerek öğretim görevlileri bakımından son derece faydalı bir uygulama olduğuna tanık oldum.”
Gelin yurt dışındaki üniversitelere örnekler üzerinden kısaca bir bakalım:
Yale Üniversitesi öğrencilerine binaların içinde %100 kablosuz ağ imkanı sunuyor. Ayrıca herhangi bir sorun çıktığında durumun hemen internet sitelerinde verilen iletişim bilgileri vasıtası ile bildirilmesi isteniyor. Okulun resmi internet sitesinde ise en kısa sürede açık alanlarda da kablosuz internet imkanı sunulacağı belirtiliyor.
Berkeley Üniversitesi’nin sistemi ise oldukça gelişmiş. Kullanıcılara AirBears, AirBears2 ve Calvisitor olmak üzere 3 temel ağ imkanı sunulmuş ve bu sayede yoğunluk önlenmiş. AirBears2’nin farkı güvenli ağ olması ve ayrıca otomatik bağlanma olanağı sağlaması. Yani kullanıcıların bir defa şifreleri ile sisteme bağlanmaları kafi. Artık sisteme bağladıkları aygıt, kullanıcı bağlantıyı kesmedikçe, tekrar şifre istemeden kablosuz ağa bağlı kalmaya devam ediyor. Calvisitor ağı ise üniversite dışından kullanıcılar için hizmet sağlıyor.
Leiden Üniversitesi ve Edinburgh Üniversitesi de tüm binaların yanı sıra açık alanlarda kablosuz internet hizmeti sunan okullardan.
Bir de dünyanın bir çok yerinde uluslararası öğrencilere kolaylık sağlayan Princeton, Berkeley, Leiden, Edinburgh, Tilburg, Cambridge, gibi bilinen ve prestijli üniversitelerin de kullandığı eduroam sistemi var. Bu sistem Türkiye’de 185 kurum ve üniversite tarafından kullanılmakta. Gazi Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, ODTÜ, TED Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi, Kastamonu Üniversitesi, Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi, TÜBİTAK (ULAKBİM), Pamukkale Üniversitesi listede yer alanlardan. Ancak Bilkent Üniversitesi bu sistemi kullanmıyor. (Tüm liste için bakınız: http://www.eduroam.org.tr/participants.php)
Uzun lafın kısası, her daim çağa uygun bireyler yetiştirmeyi amaç edinmiş, öğrencilerini ileri hedeflere yöneltmiş ve dünya lideri üniversitelerle yarıştığını dile getiren Bilkent Üniversitesi, öğrencilerinin araştırmaları ve günlük yaşamları için olmazsa olmaz olan 21.yüzyıla uygun bir kablosuz internet hizmeti sunmamaktadır. Mevcut hizmet yavaş ve eskidir. Sistemin en kısa sürede yenilenmesi, güçlendirilmesi ve yalnızca binaların her köşesinde değil, kampüsün her alanında öğrencilere sunulması gerekmektedir. Aksi taktirde kucaklarında dizüstü bilgisayarları ile kampüsün çim alanlarında mutlu mesut bir şekilde ilim irfan öğrenen Bilkentliler ancak okulumuzun tanıtım kataloglarında karşımıza çıkabilecektir.
Kaynakça
https://tr.surveymonkey.net/results/SM-3PWY99PV/
https://www.eduroam.org/index.php
http://www.eduroam.org.tr/participants.php
http://helpdesk.princeton.edu/kb/display.plx?ID=8020
http://its.yale.edu/services/wifi-and-networks/wireless/wireless-faq
https://ist.berkeley.edu/airbears/
http://issc.leiden.edu/ict-staff/wireless-access/leiden-university-wireless-access.html
http://www.ed.ac.uk/schools-departments/information-services/computing/desktop-personal/wireless-networking/wlan-using