Bölüm tanıtımlarına Hukuk bölümü ile devam ediyoruz. Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi 3.sınıf öğrencisi Zeynep Kurt sizler için tüm samimiyetiyle “Neden Bilkent Hukuk?” sorusunu birazdan okuyacağınız yazısıyla cevapladı. Dileriz bu dönemde kendiniz için en iyi tercihi yaparsınız ve bu sürecinizde bir nebze de olsa katkımız olur. Keyifli okumalar…
Kendimden kısaca bahsetmek gerekirse ben Zeynep Kurt. 2014 yılında Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne girdim ve şu an üçüncü sınıf öğrencisiyim. Size tecrübelerim ve izlenimlerim doğrultusunda Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni tanıtmaya çalışacağım. Öncelikle beni hukuk okumaya yönlendiren en önemli nedenlerden biri hangi hak ve özgürlüklere sahip olduğumu bilmek ayrıca bu hak ve özgürlükleri en iyi şekilde nasıl savunabileceğimi öğrenmek istememdi. Kitap okumayı ve araştırma yapmayı sevmem de bu kararı almamda büyük rol oynadı.
Bölüm tanıtımlarında hukuk öğrencilerine sorulan ve benim de sorduğum sorulardan biri “Siz o kanunları nasıl ezberliyorsunuz?” olmuştu. Aradan geçen iki yılın bana gösterdiği şey “Hayır, ezberlemiyorlarmış!” oldu. Elbette birçok kaynaktan yüzlerce sayfa kitap okuyup bunları özümsemek gerekiyor. Bunu yaparken de sizden beklenen şey önünüzdeki olaya ilişkin hangi maddelerin uygulanabileceğini belirlemeniz ve bu maddeleri kanun sistematiği içinden bulmanız. Dersten derse değişse de sınavlarda genelde kanun açıktır; bu yüzden bu kanunların nasıl ezberlenebileceği konusuna yönelik endişelenmenize gerek yok. Düşünmeyi, kitap okumayı ve araştırmayı seven herkese Hukuk Fakültesi’nin kapısı açık !
Hukuk Fakültesi mezunlarının hangi meslek alanlarında çalışabileceği de sıkça sorulan sorular arasında. Hukuk mezunlarının kamu ve özel sektörde çalışabileceği birçok alan mevcut. Eğer hakimlik, savcılık veya avukatlığın size uygun olmadığını düşünüyorsanız akademisyenlik, noterlik, müsteşarlık gibi daha birçok mesleğe yönlenebilirsiniz.
Şimdi gelelim Bilkent Hukuktaki duruma… Öncelikle diğer bölümlerde olduğu gibi Hukukta da İngilizce hazırlık zorunluluğu var. Bölüme geçtikten sonra Türk Hukuku ile ilgili olan Medeni Hukuk, İdare Hukuku gibi dersleri diğer Hukuk Fakültelerinde olduğu gibi Türkçe olarak görürsünüz. Uluslararası boyutu olan Avrupa Birliği Hukuku, Anglo-Amerikan Hukuku gibi derslerin yanında “donanımlı hukukçular” yetiştirebilmek adına ders programına eklenen Bilkent’e özgü Humanity, Philosophy gibi dersleri de İngilizce olarak görürsünüz. Lisede size anlatılan “Hukuk okuyanlar okula gitmeden mezun oluyormuş, hadi yaşadın durumu” bizim üniversitemizde kesinlikle geçerli değil. Dersten derse, hocadan hocaya göre değişiklik gösteren %70 ile %90 arası devam zorunluluğu fakültemizde mevcut. Ama zaten dersin derste öğrenilebileceğini düşünenlerdenseniz devam zorunluluğu sizin için problem olmayacaktır. Her hocanın size kattığı bir şeyler mutlaka vardır. İyi bir hukukçunun dili nasıl kullanıp, olaylara nasıl yaklaşması gerektiğini hocalarınızı gözlemleyerek öğrenirsiniz. Bu yüzden hukukta tercih edeceğiniz üniversitenin akademik kadrosu da oldukça önemlidir. Bilkent Hukuk’u tercih etmemde alanında tecrübeli ve kendini kanıtlamış olan akademik kadrosu çok büyük bir rol oynadı. Başta Turgut Tan, Erden Kuntalp, Sami Selçuk, Erdal Onar gibi alanında kendini kanıtlamış kişilerden ders almak ve onlarla birebir iletişim kurmak bir hukuk fakültesi öğrencisi için bulunmaz bir fırsat. Özellikle benim gibi akademisyenliği düşünenler için uzmanlaşmak istediğiniz alandaki hocaların bilgi birikiminin ve öğrencilerle olan diyaloglarının iyi olması önemli bir faktör.
Kendilerini farklı alanlarda geliştirmek isteyen hukuk öğrencileri için Bilkent’in sağladığı yan dal imkanlarına ve değişim programlarına değinmekte de fayda var. Hukuk okurken aynı zamanda İktisat, Uluslarası İlişkiler, Siyaset Bilimi gibi birçok bölümden ders alabilir ve bu alanlarda yan dal yapabilirsiniz. Eğer farklı bir dilde hukuk deneyimi kazanmak isterseniz de Bilkent’in gerek Avrupa dışı ülkelerle yaptığı ikili anlaşmalar gerekse Avrupa’da hukuk konusunda kendilerini kanıtlamış Leiden ve Leuven gibi birçok iyi üniversite ile Erasmus anlaşmasının olması farklı üniversitelere kabul edilme şansınızı arttırıyor.
Son olarak değinmeden geçemeyeceğim bir diğer önemli detay ise hukuk öğrencileri için hayati önem taşıyan Bilkent Kütüphanesi. Türkiye’nin en iyi 10 kütüphanesi arasında yer alan Bilkent Kütüphanesi hem fiziksel özellikleri hem de sunduğu kaynakların çeşitliliği ile bir hukuk öğrencisinin ihtiyaç duyacağı her türlü donanıma sahiptir.
Hukukun sistematik bir çalışma gerektirdiği doğru ama zor bir sınav maratonunu başarıyla geçmiş öğrenciler olarak siz zaten dayanıklılığınızı ve bu bölüme uygun olduğunuzu kanıtladınız. Şimdi tek ihtiyacınız olan sizi verdiği eğitim ve sağladığı olanaklarla diğer hukuk öğrencilerinden farklı kılacak ve kazandırdığı nosyonla uluslararası alanda öne çıkaracak bir üniversite. Unutmayın Bilkentli olmak bir ayrıcalıktır !