TEDx Bilkent Unıversıty: İlham Ver Etkinliği Nasıl Geçti?

TEDx Bilkent University’nin düzenlediği ve 24 Şubar Pazar günü gerçekleştirilen “İlham Ver” etkinliğinde GazeteBilkent olarak yer aldık. Bize hem stant açarak kendimizi tanıtma olanağı sağlayan hem de konuşmacıları dinleme fırsatı sunan TEDx organizasyon ekibine ve haberlerimiz süresince iletişimde olduğumuz organizasyon lideri İlayda Memiş’e çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca etkinliğe gazetemiz adına katılıp, izlenimlerini bu değerlendirme yazımıza dahil eden değerli Kültür Sanat birimi yazarlarımız Aslı Erdem, Sena Aydın, Zeynep Selçuk ve Kampüs ve Mezunlar birimi editörümüz Sılanur Şahin‘e teşekkür ediyoruz.

TEDx etkinlikleri tanıtım yazımızda bahsettiğimiz üzere dünya çapında yaygın bir oluşum ve üniversitemizde gerçekleştirilen etkinlikte de genel TEDx konseptine uygun şekilde bir organizasyon yapılmıştı. Oldukça kalabalık olan etkinlikte üniversite öğrencileri ağırlıklı olmakla birlikte her yaştan katılımcı yer almaktaydı. Katılımcıların etkinlik ile düşüncelerini ifade etmeleri için asılan boş tabloya biz de gazetemizin ismini anı olması için bıraktık.

Etkinlik öncesinde TEDx Bilkent University’nin hazırladığı kumaş torbalar içinde program akışı çizelgesi ve TEDx stickerları her katılımcıya hediye edildi. C Blok Amfi’de başlayan etkinliğe ulaşım problemlerinden ötürü Cem Seymen ve yaşanılan bir aksilik sonucu Sevil Atasoy katılamadılar. Konuşmacıların sahneden ayrılmaları ile verilen aralarda yurtdışı TEDx organizasyonlarından ilham veren isimlerin konuşmalarına yer verildi. On beşer dakikalık  aralarda çay, kahve ve kuru pasta ikramları yapılırken; uzun molada Bilkent Gastronomi Kulübü’nün hazırladığı lezzetli sandviçler ve meyve suları katıımcılara ikram edildi.

Konuşmaların organizasyonu, sunuculuk, genel tavır, tutum ve ikramlarla TEDx Bilkent University ekibinin profesyonel bir işe imza attığını söyleyebiliriz. Şimdi sizlerle etkinliğe katılan ve bizlere ilham veren konuşmacılarımızın bahsettikleri önemleri noktaları paylaşmak istiyoruz, keyifli okumalar dileriz!

Nazlı Esen

Nazlı Esen 24 Şubat’ta TedX Bilkent’in İlham Ver! Adlı konferansının ilk konuşmacısıydı. Bilkent Üniversitesi Endüstri Mühendisliği 2015 mezunu Esen, yüksek lisansına devam ederken karşısına çıkan girişimcilik fırsatıyla Çayyolu’nda açtığı ilk şubesiyle birlikte gençlerin uğrak mekânı haline gelen Dr. Tea Co.’nun ilham veren hikayesini paylaştı.

Henüz öğrenciyken yaptığı bir Amerika seyahatinde farklı çeşitlerde çay türlerini keşfeden Esen, Türkiye’de kahvecilerin egemen olduğu içecek pazarında hem çay evlerinin azlığını, hem de ülkemizde fazlasıyla siyah çay tüketilip farklı çay çeşitlerinin tanınmadığını fark edince çalışmalarına başlamış. Dönemin hız ve teknoloji çağı olduğunu da unutmayarak aynı kahve makineleri gibi 90 saniyede çay demleyen BKON Craft Brewer makinesinin varlığını da keşfedince geleneksel çay kültürümüzü yenilikle harmanlayıp bir adım öteye taşımış ve günümüz koşullarına ayak uydurmayı başarmış.

Dr. Tea Co.’nun kuruluş aşamasında bir yandan yüksek lisansına devam eden Esen, ikisi de fazlaca zaman ve özen gerektiren kariyeri doğal olarak bir arada götürmekte zorlanınca yüksek lisansı bırakıp kendini tam zamanlı olarak Dr. Tea Co. İçin çalışmaya vermiş. Bu süreçte karşısına kendisini vazgeçirmeye çalışıp başkalarının başarısız girişimcilik hikayelerini anlatan hocalar ve “parlak” iş fikirleri sunup iş planını değiştirmeye zorlayan kişiler olmuş. Fakat içinden gelen sese inanan Esen, şu an biri yurtdışında 6 şubesi olan ve 40 kişiden fazla kişinin çalıştığı ekibiyle Dr. Tea Co.’nun başarısını herkese kanıtlamayı başardı ve bu başarıyı Türkiye’de dünya standartlarında çay üreterek devam ettirmeyi hedefliyor.

Tayfun Evyapan

TedX Bilkent’te yaptığı konuşmasıyla bizlere ilham veren bir başka konuk ise Tayfun Evyapan oldu. Bilkent Üniversitesi’nde Aikido eğitmenliği yapan Evyapan, sporun fiziksel yönünün yanı sıra kişilere zihin ve düşünce tarzı olarak nasıl ilham kaynağı olduğunu dinleyicilerle paylaştı.

Aikido’nun zihni ve ruhu hazırlama temeline dayandığını belirten Evyapan, spora öğrenmiş olmak gibi bir tutumla yaklaşmaktan ziyade öğreniyor olmaktan zevk almanın önemini vurguladı. Evyapan’a göre Aikido’da gelişmek için çıkılan yolda öğrenci, varılacak sonuçtan ziyade sürecin değerli olduğunu kavramalı ve yolda olmaktan keyif almalıdır. Teknikleri doğru şekilde yapabilmenin yolu ise kişinin egosunu bir kenara bırakıp sıradan bir insan olduğunu anlamasından geçer. Ego susturulup kişi kendini durdurmayı bırakınca ilerlemeye başlayabilir. Bunun yanında Evyapan, sabretmenin ve sonsuz tekrarın öneminden ve öğrenmenin keşif ile olacağından bahsetti. Aikido’nun sunduğu bu zihinsel ve manevi gelişimi kısaca tanımak ve Evyapan’ın tecrübesiyle sunduğu kişisel noktalar,  dinleyicilerin hayatlarının birçok alanında uygulayabileceği bir yol haritasının ipuçlarını vermiş oldu.

Jale Gürzumar

Bilkent Üniversitesi sosyal bilimler fakültesinde okuyan öğrenciler olarak çok iyi tanır ve çok severiz Jale hocayı diyerek sahneye davet etmişti Jale Gürzumar’ı öğrencisi. Sahneye çıkar çıkmaz neden bu kadar sevilen bir hoca olduğu anlaşılıyordu. Samimiyetle dedi ki “İyi bir hoca olmak, iyi konuşmacı olmak anlamına gelmez.” Kendisine yardımcı olması için elinde onlarca kağıt tutuyordu, çok iyi bir hocaydı ancak zaman zaman insanlar alıştıkları rollerden çıkarlar. Jale hoca da o sırada öğretmen rolünden çıkıp öğrenciliğe soyunmuştu. Yepyeni bir şey deniyor ve konuşmasının ana fikrini oluşturan “güvenli alanlardan çıkmak” kavramını bizlere uygulamalı olarak gösteriyordu. Konuşması bittiğinde rahatladığını görebiliyordunuz. Ancak o samimiyetiyle salonda onu dinleyen herkese çok şey kattı.

Cüneyt Asan

            Günaydın! Basit bir kelimedir ancak uykulu uykulu geldiğimiz iş yerinde, sınıfta, gözlerinin içi gülen birinin bize neşeyle günaydın demesi yüzümüze çarpan soğuk su etkisi uyandırır. Günaydın Et Restoranlarının sahibi Cüneyt Asan da Tedx Bilkent izleyicileri üzerinde böyle bir etki bıraktı. Aşırı heyecanlı hali salondaki ve ekranlarının başındaki herkesi canlandırdı. Yaptığı işe olan bağlılığı ve farklı bakış açısıyla da herkeste derin bir saygı uyandırdı. Yetiştirdiği çıraklardan ve yaptığı işlerden bahsederken içi gülen gözleri, herkese yaptığı işi sevmenin başarmakla ne kadar yakından ilgili olduğunu kanıtladı.

Tankut Güzel

Gezilerinden derlediği görüntülerle hayatının kesitini sunan Tankut Güzel eş seçiminin önemine dikkat çekerek başladı konuşmasına. Bu doğrultuda, da öncelikle eşi Seden Güzel’e teşekkürlerini iletti. Savaş ortamında eşiyle gerçekleştikdikleri Ermenistan yolcululuğu dinleyicilerle paylaştı. Motorsiklet ve seyehat hayalleri kuran birçok kişinin hayallerine bağlanması gerektiğini deneyimlerinden yola çıkarak anlattı. “Muhteşem bir rüya görmek istiyorsanız, dünyayı dolaşın ! Para harcayarak yapacağınız en büyük zenginlik, seyehat etmektir.” sözleriyle yol serüvenlerine başlamak isteyenlere ilham olan Güzel’in hikayesi tam anlamıyla kişinin kendi zirvesini bulma hikayesi. Sizde kendi zirvenizi bulmaya var mısınız ?

Nasuh Mahruki

Nasuh Mahruki, gezgin kültürünün hayatına dahil oluşundan, üniversite yıllarındaki ilgilerinden, 40’lı yaşlarındaki önceliklerinden hatta okuduğu kitaplardan bahsetti konuşmasında. Böylece hayatının evrelerine ışık tuttu. Dinleyicilerin, bir sentezi kavramasını sağladı. “Hayatınız en büyük maceranız olsun.” felsefesini insanlara vermek istediğini belirten Mahruki, “ Hayat yalnızca bir kerelik deneyim. Dolayısıyla bunu gerçekten, kaçırmadan yaşamak lazım. İkinci bir fırsatınız asla olmayacak.” diyerek dinleyicilere anı yaşamanın önemini hatırlattı. Mahruki, herkesle paylaşmak istediği mesajlarınıysa 5 başlıkta aktardı: Hayata karşı dik durun, büyük yaşayın, izinizi bırakın, paylaşın ve yardım edin !

Osman Can Özcanlı

Katlanabilir çanta olan OZ-PACK’in kurucusu Osman Can Özcanlı,  bir girişimcinin ya da başarılı birinin tek yaptığının diğerlerinden farklı olarak düz mantık yürütmek olduğunu, etrafından bağımsız olarak verdiği kararların da bu kişileri “yaratıcı” kılan şey olduğunu belirtti. Sürekli kötü ihtimalleri aklımıza getirdiğimizi vurgulayan Özcanlı, bir işe başlarken “en kötüsü” deyip hesap yapmanın dahi bu şartlanmışlıktan kaynaklandığını, çoğu zaman o “en kötü ihtimalin” var olmasının dahi mümkün olmadığını belirtti.

Harun Can

Usta dublaj sanatçısı Harun Can ise etkinliğin son konuşmacısıydı. Keşfedilmeyi bekleyip durmak yerine istediğimiz şey için ne olursa olsun çaba sarf etmemiz gerektiğinin üzerinde duran Harun Can, “heves kırılmadan başarılı olunmaz, hevesinizi kendiniz kıracaksınız ki dış etkenlere karşı duyarlı olmayasınız” diyerek daha önce pek de duymadığımız bir tespitinden bahsetti. Kendi müzik kariyerinde çok hevesli olduğu ilk yıllarda, bu işi çok yapmak istediğinden insanlara hayır diyemediğini fark ettiğini ve hevesin kişiyi yöneltilmeye açık hale getirdiğini belirtti. Bu farkındalıkla müzik hayalini neredeyse on yıllık bir süre için rafa kaldırmış ve hevesinin kırıldığı o noktada “Korkuluk” olarak müziğine istediği adımlarla başlamış. “İnanmak, inandığını var eder. İnanmak, inandığından büyüktür” diyen Harun Can, bu ifadesini  çok şahsi ve samimi bir hikayesiyle perçinledi: Küçük yaşlardayken birçok doktorun kendisi için  konuşma kabiliyetinin olamayacağını söylediğini anlatan Harun Can kapanışı şu güzel cümleyle yaptı:  “Küçükken konuşamaz diyorlardı, şimdi konuşmam için para veriyorlar!”.

 

Leave a Reply