Spor Yazarımız Burak Çatalbaş’la Röportaj: CNN Türk Stajı, GazeteBilkent’e Staj Önceliği ve Dahası

Okulumuz doktora öğrencisi, aynı zamanda GazeteBilkent Spor Birimi yazarı Burak Çatalbaş ile CNN Türk’te yaptığı staj ve GazeteBilkent’e sağlanacak öncelikle ilgili çok güzel bir söyleşi gerçekleştirdik.

GazeteBilkent:  Sizi biraz tanıyalım mı?

Burak Çatalbaş: İstanbul, Güngören doğumluyum. Adnan Menderes Anadolu Lisesi ve Ankara Atatürk Anadolu liselerinden sonra Bilkent Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği (EE) Bölümünü okudum. Aynı zamanda da uluslararası ilişkilerde yan dal yaptım. Ardından 2016 senesinde yine Bilkent’te EE’ de yüksek lisansa başladım. 2018’den beri de derin öğrenme alanında yaptığım doktora programına devam ediyorum.

GazeteBilkent: CNN Türk’teki stajınızdan önce de medya ve gazeteciliğe bir ilginiz varmış yani. Peki, GazeteBilkent’e nasıl girdiniz? Hayalinizde gazetecilik var mıydı?

Burak Çatalbaş: GazeteBilkent aslında gazeteci olmadan gazetecilik yapmak için mükemmel bir yer. Genel yayın yönetmenimiz Albina’nın bu dönemki tanışma toplantısında söylediği çok güzel bir benzetme vardı gazetecilik: anahtar gibi. Gazetecilik ve ona bağlı her türlü unvan, neredeyse her ortama girebilmenizi sağlıyor aslında. Bu senenin başından beri GazeteBilkent İstanbul temsilcisiyim ve 2015’te spor birimine girerken bu tip bir düşüncem yoktu elbette. Sadece sporla ilgiliydim ve çok da güzel bir sosyal ortam vardı burada. Hala da öyle. Gazetecilik zor ama eğlenceli de bir meslek. Fakat bunu hobi seviyesinde tutmak önemli benim için. Tıpkı basketbolu yıllarca oynamam ve hala oynuyor olmam ama profesyonel bir meslek olarak düşünmemem gibi. İşin aslı gelecekte kendimi bir akademisyen ve belki bir görüş yazarı olarak görüyorum, tam bir gazeteci olarak değil.

Dolayısıyla bu stajı da bir meslek stajı gibi değil, kendime nasıl katkı sağlayabilirim, dış haber masasında hala akademik olarak uğraştığım uluslararası ilişkilerle alakalı nasıl bir gelişme kaydedebilirim diyerek yaptım. Yasama, yürütme ve yargının yanında “dördüncü güç” olarak bahsedilen medyada nasıl bir işleyiş var görmek istedim. Çünkü medya hem yurt içi yem dış politikada oldukça etkili. Hele ki uluslararası ilişkilerde “CNN-effect” denen bir dış politika teorisi bile var ki, uluslararası ilişkilerle akademik olarak da ilgilenmiş biri olarak benzer bir ortam beni çok meraklandırdı. Ayrıca çok güzel de bir anım olmuş oldu.

 

GazeteBilkent: Peki CNN’de staj fikri nasıl geldi aklınıza? Bir sabah “staj yapayım” diye mi kalktınız yoksa bir yerlerden fikir edindiniz mi?

Burak Çatalbaş: Uluslararası ilişkiler yan dalı yaparken almam gereken 6 ders vardı ve seçmeli derslerin içinde staj dersi yoktu ki ben bunu yadırgamıştım. IR 399 olarak adlandırılan staj dersi sadece ana dal olarak uluslararası ilişkiler bölümünde öğrencilik yapanlar için açılıyordu. IR 399 staj listesine baktığımda ise seçeneklerden birinin CNN Türk olduğunu gördüm. Yani uluslararası ilişkiler öğrencileri hali hazırda böyle bir staja teşvik edilmiş. Benim bu stajdaki asıl hedefim ise yan dalımın sonunda, uygun bir zamanda, dış haber masasında bu eğitimimi bir şekilde perçinlemekti.

Bu staj için bana referanslarıyla yardımcı olan isimler de vardı. Murat Pazarbaşı ve Begüm Dönmez Ersöz’e çokça teşekkür ediyorum. Murat Bey şu an CNN Türk Ankara bürosunda, Begüm Hanım ise Voice of America Washington DC bürosunda.

GazeteBilkent: Peki onlarla tanışıklığın nasıl oldu?

Burak Çatalbaş: Eski editörüm Yasin tepeli ile beraber GazeteBilkent için Murat Pazarbaşı ile Beşiktaş ve daha fazlasını içeren bir röportaj yapmıştık. Bu sırada kendisine staj fikrinden bahsettim ve olumlu buldu. Dolayısıyla deneyimli bir ismin önemli bir referansıyla güzel bir staj gerçekleşmiş oldu.

 

GazeteBilkent: Staja geçelim haydi… Ne kadar sürdü, hangi departmanda çalıştın?

Burak Çatalbaş: CNN Türk Dış Haber Masasında 21 Ocak-1 Şubat arası süren 2 haftalık bir staj yaptım. Dış Haber masası şefi Cantürk Manav’la çalıştım ancak elbette herkes çok yardımcı oldu ve herkesten çok şey öğrendim. Özellikle Büşra Arslantaş ve Enver Kaptanoğlu bu iş nasıl yapılır, haber nasıl yazılır konularında çok yardımcı oldular. Zaten Büşra Arslantaş da bir Bilkent mezunu olduğundan adaptasyonum çok kolay oldu. Buradan hepsine çok teşekkür ediyorum.

GazeteBilkent: İşin mutfağına girdin demek ki… Peki staj programı için önceden belirlenmiş bir planları var mıydı yoksa senin isteğin doğrultusunda mı departmanın ve çalışmaların şekillendi?

Burak Çatalbaş: Dış haberler masasında olmak benim tercihimdi. Fakat staj için belirli bir program var aslında. Demirören Medya grubu devir işlemleri dolayısıyla altı ay kadar bir süre için staja ara vermişti. Ama stajyer alımı başladıktan sonra eski staj programı yine uygulanmaya başlandı diyebiliriz. Öncelikle geldiğinizde nerede ne yapılır göstermek için Stüdyo 1 ve 2’yi, perfore odasını(seslendirme stüdyosu), rejiyi görüyorsunuz ve sonrasındaki ilk günlerde yerinize çekilip izleyişi bir görüyorsunuz.  

 

GazeteBilkent: Ve şunu da ekleyelim: gerçekten bir yeriniz var.

Burak Çatalbaş: Tabii. Bir bilgisayarınız, masanız var. Servis ve yemekhane imkânlarından da yararlanabiliyorsunuz. Ancak şöyle dikkat çekici bir durum var ki öğle yemekleri saat 11 ile 15 arasında, çünkü bir haber geldiğinde neredeyse 1 saat kilitlenebiliyorsunuz.

Bize de “İlk iki gün işleyiş nasıl gidiyor, bir son dakika haberi gelince ne yapılıyor, bunları anlayıp öyle işe başlarsınız” dediler. Bununla birlikte Cinegy adlı montaj programı nasıl kullanılır ve bu montajlarda gerekli olacak, arşivlerdeki stok videolar nasıl bulunur konulu küçük iki eğitim de aldık. Birinci haftanın sonu itibariyle de haber yazmaya başladık ve farklı haber aktarım tiplerini (PKG, VO, SOT) öğrendik.  Genel olarak yaşadığıma çok çok mutlu olduğum bir tecrübeydi. Gerçekten çok güzel bir ortam oluşturulmuş.

Cinegy programında haber montajı

 

GazeteBilkent: Şu da çok dikkatimi çekti. Benim gördüğüm kadarıyla stajlar ikiye ayrılır: “gel sen de öğren” ya da “aman kenarda dur”. Ama burada siz öğrenmek istedikçe size bir şeyler veren bir kurum gördüm. Hatta bir haberin seslendirmesini bile yapmışsınız.

 

Burak Çatalbaş: Haber seslendirmesi gerçekten şansıma denk geldi, 2 hafta kadar bir staj süresini düşününce…

GazeteBilkent: Ama yaklaşamayabilirdiniz de…

Burak Çatalbaş: Tabii ki de! Orada stajyerlerden beklenen ortamı anlamanız, haber yazmayı öğrenmeniz.

GazeteBilkent: Ve yazdığınız haberler yayınlandı! Bu da büyük bir güven göstergesi.

Burak Çatalbaş: Elbette! 2 hafta daha kalsaydım montajını tamamen kendim yaptığım haberler de olabilirdi. Hatta haberi yazılmış, montajı yarım olan bir çalışma da halihazırda orada duruyor.

Dış haber masası Associated Press, Reuters, DHA, İHA gibi bir sürü ajansın “feed” denilen yayınlarını yansıtıyor. Örneğin bir uçak düştü, hızlı şekilde haberlerinin yapılması gerekiyor. Emiliano Sala’nın uçağının düşmesi tam benim staj dönemime denk geldi. Mesela 3-4 hafta önce FaceTime’da grup aramasıyla aranan kişinin haberi olmadan sesinin dinlenilebildiği, hatta biraz uğraşılırsa kamerasının açılabildiği ortaya çıktı. Sabah bunu Twitter’da görür görmez haber masasına gelip “bu haberi kesin yapalım” dedim. Daha önce Android için telefon uygulaması yapmış bir elektrik elektronik mühendisi olarak oradayım, Apple da büyük bir yabancı firma zaten. Kendilerinden beklenmeyecek kadar büyük bir rezalet yapmışlar ve bu tam dış haber masasına göre bir iş! Hemen haber metnini yazdık, stok videoları alınıp sonrsasında perforesi yapıldı. Bir gazeteci refleksiyle o haberin önemini kavramak ve çaba vermek çok mutluluk vericiydi.

“Double check” denen çok önemli bir gazetecilik ilkesini de bu vasıtayla deneyimlemiş oldum. Tataristan’da bir şarkıcının sahnede ölmesi haberini hazırlıyordum ki bazı sitelerde yanlış haber geçildiğini fark ettim. Şarkıcı Tatardı ama Tataristan’da değil Dimitrovgrad’ da vefat etmişti. Gazeteciliğin baş kuralı olan 5N1K düşünüldüğünde bu çok dikkat edilmesi gereken bir husus. Ve siz fark etmeseniz de bu kısa staj döneminde yavaş yavaş öğreniyorsunuz bunları.

Burak’ın yazdığı haberlerden biri

 

GazeteBilkent: Bu kadar yıl bir öğrenci gazetesinde yazarlık yapıyordunuz ama bu deneyim sizin için adeta yoğunlaştırılmış bir kurs olmuş.

Burak Çatalbaş: Aynen öyle. Televizyonda o hummalı çalışmayı biraz görüyorsunuz ama gördüğünüzün arkasında, kameramanın ve stüdyonun arkasında, o masalarda neler oluyor; hangi teknoloji kullanılıyor bunları görmek için eşsiz bir fırsattı.

GazeteBilkent: Güzel yemekler güzel mutfaklar gerektiriyor ve siz bu işi mutfakta görebildiniz! Bu stajın bireysel faydasının yanında GazeteBilkent ailesi olarak hepimizi mutlu eden bir gelişme daha oldu ki staj başvurularında yazarlarımıza öncelik tanınacağı sözünü aldık!

Burak Çatalbaş: GazeteBilkent neredeyse 10 yaşına giriyor. Medya Zirveleriyle ve diğer etkinlikleriyle sadece Bilkent’te değil diğer üniversitelerle kıyaslanınca da oldukça kreatif bir topluluk. CNN Türk Genel Müdürü Sayın Bora Bayraktar ile stajımın sonunda yaptığımız görüşmede de GazeteBilkent yazarı olup CV’ sine bunu yazan ve elbette bu işe yatkınlığını gösteren isimlere, gazetemiz sayesinde öncelik sağlanacağı, GazeteBilkent’in bir nevi referans olacağı sözünü aldım. Özellikle bu sektörde çalışmayı düşünenler için, sevip sevmediklerini görmeleri anlamında büyük bir fırsat olacak.

 

GazeteBilkent: Harika! Kapanış olarak da doktoranızdan bahsedelim biraz. Nasıl gidiyor?

Burak Çatalbaş: Programa 2018 Eylül’de başladım, şu an ders alma dönemindeyim. Teorik olarak 4 sene içinde tezimi yazmış olmam beklenir ama biraz da akademik çalışmalarıma bağlı. Akademik kadro işi çalışmalarınızla, yayınlarınızla ve yurtdışı tecrübenizle çok ilgili. Doktorayı kısa/uzun tutmak bu yüzden kişisel bir tercih. Ben daha kısa tutmak istiyorum gibi. Ama elbette belki de 1 sene daha uzatıp çok daha iyi neticeler alabilirim, kesin bir şey söylemek mümkün değil.

GazeteBilkent: Doktora düşünenlere de kapatmadan bir tüyo vermiş olduk!

Burak Çatalbaş: Akademik kariyer istiyorsanız doktora şart. Dışarıyı, endüstriyi düşünüyorsanız dahi eğer yatkınlığınız varsa doktora tercih edilen, sizi biraz daha ileri atan bir disiplin.

GazeteBilkent: Gazetecilikten girip doktoradan çıktığımız bu keyifli sohbet için teşekkür ediyorum. Umarım okuyucularımız da bu güzel söyleşiden bizler kadar keyif alır!

 

Leave a Reply