Gittiğine Pişman Mı Acaba?

Son zamanlarda basında büyük yer tutan ve dikkatleri üzerine çeken isim, Charlie Sheen. 3 Eylül 1965 doğumlu ünlü film yıldızı, bu zamana kadar gişe rekoru kıran filmlerde oynadı ve sanat eleştirmenlerinin takdirlerini toplamayı başardı. İspanyol kökenli ABD’li oyuncu tam 3 Golden Globe ödülü ve birçok kez de Emmy adayı olarak gösterildi. “The Boys Next Door”, “Platoon”, “Lucas”, “Ferris Bueller’s Day Off”, “Wall Street”, “No Man’s Land”, “Eight Men Out”, “Major League”, “Young Guns”, “The Rookie” ve “Cadence” filmleriyle yıldızlaştı. 1990′lı yıllarda dramatik rollerin yerine daha çok komedi veya aksiyon tarzında filmlere ağırlık verdi. Aksiyon filmleri pek başarılı olmamasına rağmen, “Hot Shots!” serisi çok izlenenlerden oldu. Uyuşturucu problemi yüzünden kariyerinde inişe geçti. Uyuşturucuyu bıraktıktan sonra “Spin City” dizisini yaptı. Türkiye’de Cnbc-e kanalında yayınlanan “Two and a Half Men” isimli dizide Charlie Harper karakterini canlandırmıştır. Fakat son zamanlarda bu müthiş kariyerini gölgeleyecek işlere karıştı.

Uyuşturucudan bayağı bir başı yanmış olan Charlie Sheen, 90′lı yıllarda bu sorunun üstesinden geldikten sonra tekrar uyuşturucuya başladı, hem hayranlarının hem de televizyon dünyasının önde gelenlerinin tepkilerini üzerine çekti. Bunu, “Şeytanla olan kavgamda galip geldim, bundan böyle çok farklı bir Charlie var” diye yorumladı. Birçok kız arkadaşı olan Sheen, 2001 yılında “Good Advice” isimli filmde tanıştığı Denise Richards ile 2002 yılında evlenmiş ve çiftin iki kızları dünyaya geldi. Denise Richards, Sheen’den şiddet gördüğü ve Sheen’in uyuşturucu kullandığı gerekçesiyle 2005 yılında mahkemeye başvurdu ve boşandı. Denise Richards çocukların velayetini Sheen’in başından geçen uyuşturucu problemlerini, cinselliğe düşkünlüğünü sebep göstererek aldı. Bu sebebin ispatı olarak da Sheen’in, 1997 yılında 5.000 kadınla cinsel ilişkiye girdiği belirtilerek Maxim dergisinde “Yaşayan Seks Efsaneleri”nde ikinci sırada yer almasını göstermek mümkündür. Charlie Sheen balık tutmaktan ve şiir yazmaktan zevk alır. 1991-92 yıllarında bir şiir kitabını piyasaya sürmüştür. “A Tale of Two Sisters” isimli filmin içinde geçen bütün şiirleri kendisi yazmıştır.

2008 yılında iki yıllık sevgilisi Brooke Mueller ile Los Angeles şehrinde küçük bir tören ile evlendi. Çiftin Max ve Bob isimli ikiz oğulları oldu. 2008′i 2009′a bağlayan yılbaşı günü eşine bıçakla saldırmaktan yargılanan Sheen, başlangıçta kendisini öldürmekle tehdit etmekle suçlayan Mueller’in şikâyetini geri almasına rağmen suçlu bulundu ve 2009′un Ağustos ayında 30 gün rehabilitasyon merkezinde kalma cezası aldı. Daha sonra boşanan Sheen, Şubat 2010′da yeniden rehabilitasyon merkezinde tedavi gördü. 27 Ocak 2011 tarihinde, 36 saatlik kokain kullanımının ardından hastaneye kaldırıldı. Gecede Sheen’le birlikte olan porno yıldızı Kacey Jordan, Sheen’den ölüm tehdidi aldığını söyledi. Sheen 1 Mart 2011 tarihinden itibaren hem porno yıldızı Bree Olson, hem grafik tasarımcısı Natalie Kenly ile birlikte yaşamaya başlamıştır.

Comedy Central’ın gelenekselleştirdiği “Roast” isimli programın sonuncusuna 19 Eylül 2011′de davet edilen Charlie Sheen o gün resmen topa tutuldu. Daha önce Donald Trump, David Hasselhoff, Joan Rivers, Pamela Anderson ve William Shatner için de düzenlenen programda, ilgili ilgisiz cesur kişiler gelip söz konusu kişiyi topa tutuyorlar. Tabi tüm bunlar olurken birbirlerine de sataşmaktan geri durmuyorlar. “Roast” yani Taşlama isimli bu programın amacı; son zamanlarda yoldan çıkmış, kötü yola düşmüş, kendini kaybetmiş ünlülere kendilerine bir çeki düzen verip silkelenmeleri için bir kısım ünlü ismin bir araya gelip hedefteki ünlüye ağır ve hatta küfürlü bir şekilde eleştiriler yağdırdğı toplantı şeklinde bir sohbet. Kulaklarınıza inanamayacağınız, komiklik ile hakaret arasındaki ince çizgide gidip gelen tarz +18 esprilerden oluşuyor. Özellikle, Charlie Sheen’e adanan bu programda, kendisinin de ilgi alanlarına yakışır şekilde kokain, porno yıldızları ve çeşitli ilişki şekilleriyle ilgili çok yaratıcı espiriler yer alıyor. Sunuculuğunu Family Guy’ın yaratıcısı olan Seth MacFarlane’in yaptığı “The Roast of Charlie Sheen”de, Sheen’i önce göklere çıkartıp sonrada yerin dibine sokan ünlü isimler ise Kate Walsh (Private Practice’ın oyuncusu), William Shatner (Kaptan Kirk), Mike Tyson (Eski boksör), Jon Lovitz (Saturday Night Live’dan), Amy Schumer (Komedyen), Steve-O (Jackass), Patrice O’Neal (Komedyen), Jeffrey Ross (Komedyen) ve Anthony Jeselnik (Komedyen) oldu.

Bol kahkahalı ve bir o kadarda küfürlü geçen programda, Charlie Sheen bir tahtta oturuyordu ve arkasında “Guns & Roses”ın ünlü gitaristi Slash’in gitar çalıp solo attığı bir platformla giriş yaptı. Kendisini Mars’tan gelen rock yıldızı olarak tanıtan Sheen’in böyle bir giriş yapması da kaçınılmaz oluyor tabi. Sheen bir koltuğa oturuyor ve taşlayıcı ekipten kim mikrofonu eline geçirirse verip veriştiriyor hem Sheen’e hem de diğer taşlayıcılara. İzleyiciler arasında Charlie Sheen’in eski karısının olması da dikkatimi çeken bir başka nokta. Mike Tyson’ın sempatik konuşmaları, Steve-O’nun şaklabanlıkları ve Jon Lovitz’in mükemmel iğnelemelerinin sonunda mikrofonu bu sefer Charlie Sheen alıyor. Önce başından geçenleri anlatıyor ve sonra bu sefer taşlanan değil, taşlayan oluyor ve onu taşlamaya gelenlere demediğini bırakmıyor. “The Roast of Charlie Sheen” komedi sevenlerin mutlaka izlemesi gereken bol kahkahalı, bol küfürlü harika bir program ve herkese tavsiye ederim.

 

Leave a Reply