Spiritualizm yazı dizisinin 3. bölümüyle karşınızdayız. Bu bölümde çakralardan ve özelliklerinden bahsedilecektir.

Kasıklarımızdan başlayarak en son başımızın üzerindeki tepe çakrada son bulan toplam 7 tane Çakra mevcuttur ve her birinin belirli görevleri, belirli alanları ve belirli durumları mevcuttur. Şimdi tek tek bu çakraları inceleyelim:

BİRİNCİ ÇAKRA / MULADHARA ÇAKRA (KÖK ÇAKRASI)
Muladhara Çakra, Kök Çakra ve Kuyruk Sokumu Merkezi olarak da adlandırılır.
Birinci çakranın kuyruk sokumuyla bağı vardır ve aşağıya açılır. Birinci çakra makatla üreme organımızın arasında yer almaktadır.

Birinci çakra Kundalini’nin bulunduğu sakrum kemiğinin altında yer alır ve başlıca niteliği masumiyettir. Masumiyet, önyargıların ve şartlanmaların getirdiği sınırlar olmaksızın, saf ve çocuksu neşeyi deneyimlediğimiz bir niteliktir. Masumiyet bize haysiyet, denge ve son derece kuvvetli bir yön duygusu ve yaşama amacı verir. O, sadelik, saflık ve neşeden başka bir şey değildir.

Masumiyet, küçük çocuklarda varolan ruhani bilgeliktir ve bazen modern yaşam tarzlarımız yüzünden bulutlanır. Ama bu nitelik sonsuza dek bizim içimizdedir ve asla yok edilemez.

Bu çakra, dünyasal öğelerce tanımlandığından dolayı rengi kırmızıdır. Dünyanın çekirdeğinden fışkıran enerji ve canlılığın kırmızısıdır. Bize dünyasal kararlılık ve hayatımızı sağlam temellerle kurabileceğimiz öz güveni verir. Bir maddi güven bulmak, bir aile kurmak, soyunun hayatta kalmasını sağlama, cinselliğin fiziksel bir işlev olduğu ve çocuk sahibi olmanın bir yolu olarak kullanımı bu çakranın alanına aittir.

Bizi maddi dünyaya bağlamaktadır. Kozmik alandaki enerjileri maddi ve manevi düzeylere aktarıcıdır, manevi enerjiyi de sübtil sistem üzerinde etkiler. Burada toprak ananın ruhu ile bağlantı kurarız ve onun ana gücünü, ilgisini, sevgisini, sabrını görürüz. İnsanoğlunun bu gezegende yaşaması ve yaşamını devam ettirmesi açısından kişisel ve evrensel ihtiyaçlar duyar. Bütün bunlar birinci çakranın etkisel küresine yani sahasına aittir. Onu açmayı başaranlar bu dünyadaki yaşamı her yanıyla kabullenerek, fiziksel varlıklarına pozitif yaklaşacaklar, dünyasal güçlükler karşısında uyumlu yaşam ve davranış sergileyeceklerdir.

Bu çakra başka yüksek çakraların yaşamsal temelini oluşturmaktadır ve hayat kaynağıdır. İşte burada tükenmez Kundalini enerjisiyle iç içeyiz. Sushumna, ida ve pingala, insan bedeninin üç temel enerji kanalıdır, bu çakradan çıkış yaparlar. Bedendeki kalp gibi kök çakra da sübtil enerji çevriminin merkezini teşkil etmektedir. En önemlisi ortak bilinçdışının gerçek mekânı da burasıdır. Ortak bilinçdışının kaybedilmiş bilgisine bu çakrayla girebilirsiniz. İçsel dengeyi sürdürebilmek açısından bu çakra yedinci çakra ile uyum içinde çalışmalıdır.

Özellikleri:
Rengi : Parlak Kırmızı Alev Rengi
Element : Toprak
Duyu : Koklama
Sembol : Nilüfer (dört yapraklı lotus) çiçeği
Amaç : Gerekli olan maddi güç
Bölge ve Salgı Bezleri : Kuyruk sokumu kemiği, makat, sinir istemi, kalın ve düz bağırsaklar, testis, vajina, kan ve hücre üretimiyle ilgili bölgelerden sorumludur. Ayrıca omurga, kemikler, dişler, tırnaklar v.b.bölgeler ve böbreküstü bezleriyle alakalıdır. Erkekte fiziksel, kadında duygusal yansıtıcı olan bu çakradaki bezler kan dolaşımının gerektiğinde ayarlanması yetisine sahip adrenalini ve noradrenalini üretmekle yükümlüdür. Bu yol sayesinde bedenimizin ihtiyacı dâhilinde tepki ve reaksiyon gösterir. Ayrıca, bu bezler bedenimizin ısı dengesi üzerinde etki sahibidir.
Burç ve Gezegenleri : Koç-Mars; Boğa; Akrep-Plüton; Oğlak-Satürn
Yaşamınıza etkileri : Hayat enerjisi, başarmaya yönelik güç, asilik.
Azim, samimiyet, dünyaya hâkim olma gücü, maddi alanda zevk. İstem dışı bilinçsiz bağımlılıklar, cinsel güç, devinim ve yenilik. Ayrıca güven ve kararlılık etkileri sergiler.
Taşları: lal, siyah obsidiyen, dumanlı kuvars kristalidir.
İfade tarzı: Pozitif duyguların sıcak ifadesi, negatif duygularınsa kızgınlık ifadesini dile getirir. (Rengin titreşimsel etki yaydığı bölge çene ve dudaklardır)

İKİNCİ ÇAKRA / SVADİSTHANA CHAKRA (CİNSEL CHAKRA)

Svadhistana Çakra, Kuyruk Sokumu Çakrası, Çapraz Merkez de denilir.

İkinci çakra, göbeğin 3-5 cm altında yer almaktadır. Böbrek üstü bezleri, bağırsaklar, cinsel organlarla alakalıdır. İkinci çakra, yaratıcılığın, saf dikkatin ve saf bilginin çakrasıdır. Bizi ruhani ilham kaynağına bağlar ve etrafımızdaki güzellikleri deneyimlememizi sağlar. Bu çakra tarafından verilen saf bilgi akla ait değildir, fakat avuçlarımızın içinde hissedilebilen ve gizli bedenimizdeki tıkanıklıkları ortaya çıkartan Gerçek’in birebir idrakıdır. Bu çakra ayrıca saf, istikrarlı dikkatin ve konsantrasyon gücünün de merkezidir.

Fiziksel boyutta Svadhistana Çakra karaciğer, böbrekler ve karnın alt bölümünü kontrol eder. Çok fazla düşündüğümüz zaman, bu merkezin tüm enerjisi tükenir ve bu çakra tamamen dengeden çıktığında şeker veya kan kanseri gibi hastalıklar ortaya çıkabilir.

Süzülmemiş, saf ve ilkel duyguların, cinsel enerjilerin ve üretkenliğin merkezidir. Bütün bio-yaşamın kaynağı olan su ile tanımlanmaktadır ve astrolojik sistemde duygusal merkeze karşılık gelir. Su, yeni yaşama hayat verir. Bu çakra yoluyla doğanın tümünden geçen enerjileri verme ve alma işlemine katılırız. Kendi işimizde duygu ve yaratıcılık şeklinde ifade eden yaratma sürecinin bir parçası oluruz.

Bu çakra sıklıkla yaratıcı enerji şeklinde var olan Tanrı’nın dişil yönü ile Şakti’nin gerçek yeri olarak düşünülmektedir. Etkisel alan içinde yeni yaşam yaratma dürtüsü taşıyan erkek üretme organları ve kadınlarda da yaratıcı dürtüler olup üreme hücreleri üretim bölgelerinde bulunur. Bu bölgelerde büyüme gösteren varlık beslenir, korunur ve gelişimi dâhilinde ihtiyacı olan her şey sağlanır. Diğer yandan su unsuru temizler ve saflaştırır. Yaşamsal akışını engelleyen fonksiyonları yok eder. Maddi düzlemde bu, böbrekler ve mesanenin temizleyici işleviyle kendini sergiler. Ruhsal alanda ise bizim hayatı her an yenilenen bir şeymişçesine görmemizi sağlayan duygular devreye girer. Diğer bireylerle özelliklede karşı cinsle ilişkilerimiz bu çakranın işlevi etkisinde olur. Eros’un pek çok ego ve etkisinin sınırından kurtulup cinsel birleşmede en çok bütünlük yaşama arzusu bu alana aittir.

Özellikleri:
Rengi : Turuncu
Element : Su
Duyu : Tat alma
Sembol : Altı yapraklı lotus çiçeği
Amaç : Varlığın yaratıcı üreme gücü
Bölge ve Salgı Bezleri : Deri, süt bezleri, leğen kuşağı kemikleri, dişi üreme organları, böbrekler, mesane ilgili bölgeleridir. Ayrıca kan, lenf, mide suyu, sperm v.b. tüm sıvılar, prostat bezi, ter bezleri bu çakrayla bağlantılıdır. Bütün bunların işleyişleri eril ve dişil cinsel enerjiyi göstermenin yanı sıra dişi çevirimin düzenini (adet) sağlamakla alakalıdır.
Burç ve Gezegenleri : Yengeç-Ay; Terazi-Venüs; Akrep-Plüton
Yaşamınıza etkileri : Duygusal zenginlik, açıklık ve verici olmak. Kişinin kendi kendine gösterdiği ilgi, eş olmanın temelinde kurulu ilişkiler, beden enerjisi ve üretkenlik.
Bedensel istekler, cinsel beraberlik safhasında insanın ego potansiyelini terk ederek özüne dönmesi etkilerini sergiler.
Taşları: kaplan gözü, akiktir.
İfade tarzı: Enerji potansiyelini arttırır. Pozitif anlamda güven negatif olarak ise sıkılganlık ifadesini dile getirir. (Rengin titreşimsel etki yaydığı bölge, ağız içi, dil ve diş etleri)
Önemli not: İkinci çakraya bazen dalak merkezi ismi kullanılabilir.
Eskiden bazı gizlemli eğitim merkezlerinde, cinselliğin mevcut olmadığı bir sistem kullanılmaktaydı sonraları düşünce merkezlerinde bu farklı olan yöntemler çeşitli yönleri ile bütünleştirilmiştir. Kök merkezdeki cinselliğin dalak çakrası ile bağdaştırılmasının sebebi budur.

ÜÇÜNCÜ CHAKRA / MANİPURAKA CHAKRA (GÜNEŞ SİNİRAĞI CHAKRASI)

Manipuraka Çakra, Solar Pleksüs Çakrası, Güneş Sinir Ağı Çakrası veya Göbek Merkezi, Dalak, Mide, Karaciğer Çakrası adlarıyla da adlandırılır.

Üçüncü çakra göbekle göğüs kafesi arasındadır. Sinirlerle, sindirimle alakalıdır.

Üçüncü çakra bize cömertlik, mutlak tatminkârlık ve memnuniyet duygularını verir. Sol tarafta, bu merkezin ana niteliği huzurdur, bu çakrayı temizleyerek kişi stres ve gerginlikten kurtulur. Sağ tarafta, dikkatimizin ve konsantrasyon gücümüzün organı olan karaciğeri yönetir.

Dengeli çalıştığında, Nabhi Çakra bize ruhani yükselişi, dürüstlüğü ve ruhani ahlak duygusunu ve hayatımızın her evresinde mutlak dengeyi verir.

Diğer pek çok isimle adlandırılır. Bunun neticesinde de yeri hakkında çok değişik düşünceler vardır. Aslında söz konusu olan ikinci çakraya sahip temel bir çakradır, işleyiş açısından beraber sıkı ilişkide olduklarından dolayı da tek bir çakra gibi düşünülebilir. Yani bu çakranın işlevi oldukça karmaşıktır. İlgili unsuru ateştir. Ateş ışığı, sıcaklığı, enerjisi ve aktivitesini simgeler. Burada ruhsal düzeyde saflaşma, arınma dile getirilebilir. Güneşimizi, güç merkezimizi temsil eder. Eterik bedenimizi besleyerek fizik bedenimizi canlandıran ve yaşatan güneş enerjisini emeriz. Bu çakrada insanlarla ve maddi dünya ile ilişki içine gireriz. Bedenin duygusal enerji yaydığı bölge burasıdır. Ayrıca insan ilişkilerimiz, hoşlanma ve hoşlanmama duygumuz, uzun vadede sürdürülen ilişkiler burada kontrol edilir.

Kişi için karakterin temelini oluşturur, toplumsal kimliğimizi buluruz. Otoriteyi, gücü, başarıyı ve toplumsal uyumu yakalarız. Bu çakranın en önemli görevi bilinçli bir biçimde yaratıcı enerjinin kontrolü, düşük olan çakralardaki istekleri saflaştırır. Bunların dışında yüksek çakraların ruhsal zenginliğini maddi dünya aracılığı ile sergiler. Duyguların taşıyıcısı olan astral bedene doğrudan bağlıdır. Düşük çakraların yaşamsal istekleri dengelenir.

Bedensel olarak geldiği bölge karaciğerdir. Bağlı bulunduğu sistemde yemek düzenini dengeler. Deneyimlerin kabullenildiği, bütünleştirildiği bu çakra duygu ve isteklerin kolay açılımına yardımcı olur. İçsel ışığımız aydınlanarak yaşam fonksiyonlarımız üzerinde ferahlık sağlar. Genel anlamda ruhsal halimiz içimizdeki ışığın parlamasıyla orantılıdır. Bu çakra açıldığında kendimizi aydınlanmış, mutluluk dolu hissederiz. Aynı zamanda duygularımızı dünyaya yansıtma konusunda yaşam bize parlaklık ya da karanlık verir, görüş açıklığımızı da belirler. Bu çakra içsel bütünlüğü arttırarak entel anlayışın sarı ışığını bilgelik, bolluk rengine çevirir.

Solar pleksüs çakra aracılığıyla diğer kişilerin titreşimini algılayarak tepki gösteririz. Negatif titreşimlerle karşılaşıldığında bu çakranın ani olarak daralması halinde bizi tehlikeye karşı uyarıcı görevi görür. İçimizdeki ışık bedenimizi kalkanmış gibi sarıp geçici bir koruma mekanizması oluşturur.

Özellikleri:
Rengi : Sarı
Element : Ateş
Duyu : Görme
Sembol : On yapraklı lotus çiçeği
Amaç : Varlığın şekillenme gücü
Bölge ve Salgı Bezleri : Nefes(diyafram), böbrek üstü, Sırtın alt kısmı, karın, sindirim sistemi, mide, dalak, safra kesesi, karaciğer, sinir sistemi ilgili bölgelerdir. Karaciğer (pankreas) besinlerin sindirilmesinde etkilidir. Karbonhidrat mekanizmasını, kandaki şeker miktarını ayarlayan insülin hormonunu salgılar. Pankreas tarafından salgılanan enzimler protein ve yağ dengesi açısından önemlidir.
Taşları: sitrin, turkuvaz, malakittir.
İfade tarzı: Uyarıcıdır. Pozitif anlamda güç ve başarı, negatif anlamda soğuk uyguların ifadesini dile getirir. (Rengin titreşimsel etki yaydığı bölge boğaz, yemek borusu)
Burç ve Gezegenleri : Aslan-Güneş; Yay-Jüpiter; Başak-Merkür; Mars;
Yaşamınıza etkileri : Sıcaklık, bolluk, güç, takdir kazanmak, toplumsal kitlelerde mevkiye ulaşmak.
Yaşam tecrübesini kabullenmek, gelişim, ilerleme, analiz, bilgelik, beraberlik.
Kategoriye sokma, analiz, nefsinle mücadele ederek hizmet vermek, bağlılık ve itaat.
Enerji ve eylem, aktivite iradesi, ön planda olmada etkiler sergiler

DÖRDÜNCÜ CHAKRA / ANAHATHA CHAKRA ( KALP CHAKRASI)

Anahatha Çakra, Kalp Çakra ve Kalp Merkezi Çakrası adı ile de adlandırılır.

Dördüncü çakra göğsün tam ortasında yer almaktadır. Kalp ve kan dolaşımı üzerinde etkilidir.

Dördüncü çakra, kalbin çakrasıdır ve burası, bütün hareketlerimize şahitlik eden, içimizde gizlenmiş bir elmas gibi parlayan, ezeli ve ebediyen saf olan ve hiç bir şey tarafından bozulmayan gerçek kendimizin, ruhumuzun bulunduğu yerdir. Aydınlanmadan sonra, dikkatimiz ilk defa olarak Ruhumuzla iletişime girer ve biz böylece Ruhumuzun idrakına varırız. Egomuz ve şartlanmalarımızla oluşmuş olan tüm yanlış kimliklerimiz yok olur ve biz gerçek doğamız olan Ruhumuzla özdeşleşmeye başlarız.

Fiziksel boyutta, bu çakra kalbimiz ve akciğerlerimizi kontrol eder. Eğer bozulmuşsa astım veya kalple ilgili çeşitli rahatsızlıklar meydana gelebilir.

Şefkat ve sevgi kalbimiz aracılığı ile ortaya çıkar ve aynı zamanda bize sorumluluk duygusu ve başkalarına karşı temiz davranışlar verir. Kalp Çakra orta bölgede (göğüs kemiği bölgesinde) mutlak güvenlik ve inanç duygusu verir. Bütün endişelerimiz, şüphelerimiz ve korkularımız, Kalp Çakrası tamamen arındığında ve dengelendiğinde sona erer.

Tüm çakraların merkezidir. Üç düşük fizik ve duygu merkezi ile üç yüksek zihin ve ruh merkezini birleştiricidir. Sembolik olarak altıgendir, düşük ve yüksek çakraların karşılıklı aldığı düzen sistemini gösterir. Unsuru havadır. Bu da kalbin esnek oluşu, ilişkilerdeki yeteneği, dokunma ve dokunulma özelliğini gösterir. Başkalarından hoşnut olma ve kozmik titreşim üzerinde de etkilidir.

Aynı enerji merkezi aracılığıyla doğa güzelliği, müzik, sanat, şiir arasındaki uyumu algılayabiliriz. Bu çakrada hayaller, sözcük ve sesler duygulara dönüşür. Bu çakranın amacı sevgi kanalıyla tam birleşime ulaşmaktır. Üzüntü, acı, ayrılık korkuları veya sevgi eksikliği şeklinde görünse dahi derin alakayı, ahengi, sevgiyi bu yolla anlatırız. Saf ve tam anlamıyla açık olduğunda sadece kendi için var olan ve kazanılınca kaybolmayan gerçek, mutlak sevginin merkezini teşkil etmektedir. Bu sevgi de yüksek çakralarla bağlanınca Bhakti’ye yani tüm yaratılışta bulunan ilahi varlığın farkına varmamıza sebep olur.

Daha sonra ise her şeyin kalbi ile bütünleşen ilahi sevgiye döner. Bu amaca ulaşma yolunda kalbimiz kendi karakterimizi sevmemizi, anlamamızı, kabullenmemizi, herkese hayatta evet dememizi öğretir.

Başlangıçta her şeyi (istek, arzu) kabul edip amaçladıktan sonra bu çakra yolu ile yaşamı sevgi dâhilinde kabulleniriz. Pozitif yönde ve sevgi yüklü kabul ediş, bilinçli bir evet deyiş, negatif ifade şeklinden kurtuluş, duygularımıza karşı konulamaz titreşim verecektir. Kader, öfke, umutsuzluk, duyguları sevgi ile tarafsız ve eksiksiz bir ilgi dâhilinde nötralize edilir, bunun farkına varırsınız. Acı, hüzün ya da hastalık çekiyorsanız, zarar gören organa veya bölgeye sevgi dolu ilgi verirseniz sağlığınıza kavuşmak daha da hızlı olacaktır. Bunu başkaları içinde kullanacak potansiyele sahipsiniz.

Karakterin tüm yönünü sevip kabul etmeyi algılarsanız şefkat ve anlayış dâhilinde herkese yardımcı olabilirsiniz. Bilinç dâhilinde ve kasıtlı iyileştirme durumlarında iç göz çakrası da rol oynar. Çakra yeşil, pembe, altın renginde ışınlamalar yapar. Yeşil tedavi, sempati ve ahenk rengidir.

Aura görme yeteneğine sahip birinin kalp çakrasında açık yeşil renk yer alıyorsa gelişmiş bir şifa verme gücünün sahibidir. Aura pembe ile karışık altın rengi ise kişi ilahi olanın saf ve cömert sevgisini taşıyor demektir.

Bu çakra sevgide canlılık ve derinlik zeminidir. Ruhumuzun evrensel parçasıyla, ilahi içsel varlığımızın parıltısı arasında bağ kurabiliriz. Bu çakranın açılması için algıların artışı rol oynar. Yaratılışın gizli yönü arasında ilişki kurmak yönüyle alakalı olarak kalbi adamadan geçer. Yani altıncı çakranın yüksek yetenekleri bu çakra ile iş birlikteliği içindedir. Bundan dolayı doğu ve batı sprit’leri disiplini okullarda özellikle bu çakranın açılımı için kullanırlar.

Özellikleri:
Rengi : Yeşil, ayrıca pembe ve altın sarısı
Element : Hava
Duyu : Dokunma
Sembol : On iki yapraklı lotus çiçeği
Amaç : Kendini adamak ve nefsini mücadele sonucunda yenmek
Bölge ve Salgı Bezleri : Kalp, sırtın yukarı kısmı, göğüs, göğüs boşluğu, ciğerlerin alt kesimi, kan ve dolaşım sistemi, deri üzerinde etkilidir.
Bağışıklık sistemiyle, timüs bezi büyüme dengesini düzenler, lenf sisteminin işleyişini kontrol eder, bağışıklık sistemini destekler ve güçlendirir.
Taşları: malakit, yeşim, yıldız taşının yeşili, pembe kuvars kristali, turmalindir.
Burç ve Gezegenleri : Aslan-Güneş; Terazi-Venüs; Satürn
Yaşamınıza etkileri : Samimiyet, cömertlik, duygusal sıcaklık. İlişki, sevgi, ahenk sağlanması.
Bireysel egodan kurtulma ve böylelikle gerçek sevgiye ulaşma üzerinde etkilidir.
İfade tarzı: Fiziksel fonksiyonlarla bağlantılıdır. Pozitif anlamda dengeli, negatif anlamda ise içe dönüklüğün ifadesini dile getirir. (Rengin titreşimsel etki yaydığı bölge nefes borusu, burun)

BEŞİNCİ CHAKRA /VİSSHUDHA CHAKRA (BOĞAZ CHAKRASI)

Visshudha Çakra, Boyun Çakra ve Boğaz Çakra yada İletişim Merkezi adları ile de adlandırılır.

Beşinci çakra boynun alt kısmında yer alır. Tiroid ve paratiroid bezleriyle alakalıdır.

Beşinci çakra, diplomasinin, başkalarıyla saf ilişkilerin ve neşe veren bağımsızlığın çakrasıdır. Dengeli çalıştığı zaman, bütün suçluluk duygularımız ve vicdan azabımız yok olur ve şefkat dolu bir sese sahip oluruz. Başkalarına hükmetmek eğilimimiz veya başkaları tarafından hükmedilme duygusu, büyüklük veya küçüklük duygusu ve tüm kıskançlıklar, bu çakra dengelendiği zaman ortadan kalkar. Ayrıca, Vishuddhi, bizi bütüne bağlayan, bir olduğumuz ve bütünün bir parçası olduğumuz gerçeğini hissetmemizi sağlayan çakradır.

Bu çakra anlatım, iletişim ve kabiliyetin merkezidir. Boyunda bulunan ve arkaya doğru açılan daha ufak bir çakrayla bağlantılıdır. Bu iki enerji bölgesi tekmiş gibi görülür. Bu çakra ile çok sıkı ilişkide bulunduğundan dolayı birleştirilmiştir. Bu çakra Sahasrara çakrası ile bağlantı kurmaktadır. Duygu ve düşüncelerimiz, dürtü ve tepkilerimiz arasın- da köprü görevi görürler. Bütün çakralarla dünya arasında olan iletişimi sağlar.

İçimizdeki canlı olan her şeyi onun aracılığı ile ifade ederiz. Mutluluk, hüzün, ağlamak, gülmek, saldırganlık, isteklerimiz düşüncelerimiz ve bilgilerimiz, iç dünyamızı algılamamız gibi… Alakalı olan unsuru esir’dir. Yoga da düşük çakralar su, ateş, toprak ve havayı oluşturan temel unsur olarak görülmektedir. Esir, sesin de ileticisidir. Genel anlamda konuşulan sözün, yaratıcı kelam’ın, tüm var ve yok oluş düzeylerindeki bilginin iletici ve aracı öğesidir. Sanatsal alanlarda yaratıcı ifade şekilleri de gelmektedir.

Bu çakra da yaratıcılık konusunda diğer çakraların enerjisi ile birleşerek dış dünyaya iletilecek şekle dönüşür. Düşünce ve eylemlerin genişletilmesi ve yansıtılmasına yardımcı olur. Onu ne derece genişletirsek, zihinsel bedenin farkına varmak da o kadar bilinçli bir biçimde oluruz ve diğer enerji bedenleri arasındaki ayrımı algılarız. Düşüncelerimiz duygu ve fizik duyularımızın egemenliğinden çıkıp objektif bakış açısına sahip olur. Esir ayrıca zamanın başından itibaren kaybedilmiş olayların, düşünce ve duyguların ışığı olan Akaşa kavramıyla da açıklanır. Eğer sınırsız uzay, sonsuz gökyüzü gibi açılırsak içsel görü ve bilginin en derin seviyesiyle ödüllendiriliriz. Esirin açık mavi rengi bu çakranın da rengidir. Bu bilgiye ulaşmanın en iyi yolu sakin biçimde iç ve dış uzayımızı dinlemektir.

İşitme duyusu da bu çakraya aittir, kulaklarımızı açıp yaratılışın açık ve gizli sesini dinleriz, kendi sesimizi algılar, içsel ruhumuzla ilişki kurup, onun esinine sahip oluruz. Kişisel yol göstericiliğimize sağlam bir güven duyarız. Karmamızın bilincine varırız. Mistik düzeylerin, maddi hayat kadar gerçek olduğunu anlarız. Bu ilahi esin kendimizi ifademizin temelidir. Tüm oluş düzeylerindeki kusursuzluğun bireysel ifadesini buluruz.

Özellikleri:
Rengi: Soluk mavi, yeşilimtırak mavi yada gümüş rengi
Element: Esir
Duyu: İşitme
Sembol: On altı yapraklı lotus çiçeği
Amaç: Varlığın beraber aynı titreşim gücüne sahip olması
Taşları: lapis, azurit, sodalit, kuvars kristalidir.
İfade tarzı: İfade şeklinizde etkileşim sergiler. Pozitif anlamda yaratıcılığın ifadesidir, negatif anlamda ise etkiler altında kalmanızın ifadesini dile getirir. (Rengin titreşimsel etki yaydığı bölge gözler )
Bölge ve Salgı Bezleri: Kas, boyun, boğaz, çeneyle ilgilidir. Ayrıca kulaklar, ses, soluk borusu, bronşlar, ciğerin üst kesimi, yemek borusu, kollar da ilgili bölgeleridir. Tiroit bezi iskeletin, iç organların gelişiminde etkilidir, bedensel ve ruhsal gelişim arasındaki dengeyi sağlar ve metabolizma yoluyla enerjinin dönüşüm hızını düzenler. Ayrıca, iyot metabolizmasını, kandaki ve hücrelerdeki kalsiyum dengesini sağlar.
Burç ve Gezegenleri: İkizler-Merkür; Mars; Boğa-Venüs; Kova-Uranüs
Yaşamınıza etkileri: İletişim, bilgi ve deneyim alış verişi. Kendini ifade etmek ve faal olmak.
Şekil ve hacim duygularını dengeselliği. İlahi esin kaynağı, bilgi potansiyelinin akışı, özgürlük üzerinde etkilidir.

ALTINCI CHAKRA / AJNA CHAKRA (ÜÇÜNCÜ GÖZ CHAKRASI)

Ajna Çakra, Kaş Çakra, Üçüncü Göz Çakra, Bilgelik gözü, İç Göz Çakrası adı ile de adlandırılır.

Altıncı çakra iki kaşın arasında yer almaktadır. Endokrin bezleri, pituitari bezleri, uyku, böbrek ve sinir hastalıklarıyla alakalıdır.

Altıncı çakra affediciliğin ve şefkatin çakrasıdır. Affedicilik, öfkeyi, nefreti ve küskünlüğü ortadan kaldıran ve alçakgönüllülük içinde, Ruhun soyluluğunu ve cömertliliğini keşfeden güçtür. Bütün egomuz, şartlanmalarımız, alışkanlıklarımız, ırkçılık fikrimiz ve tüm yanlış kimliklerimiz affediciliğin içinde eriyip yok olur. Bilincimizin yedinci çakra olan son durağa yükselmesi için yolu açan dar bir köprüdür Ajna Çakra.

Fıldır fıldır dönen gözler, saf olmayan şeylere bakmak veya benmerkezcilik bu merkeze hasar verir. Gökyüzüne, toprağa veya doğaya bakmak ise onu temizlemeye yardımcı olur.

Var oluşun ve yok oluşun bilinçli olarak algılanmasını sağlar. Zihinsel yüksek güçlerin, entelektüel kapasitemizin, irade ve hafızamızın merkezidir. Fiziki düzlemde, merkezi sinir sistemimizin yönetim merkezidir. Lacivert ( berrak çivit mavisi) reel rengi olanın yanı sıra sarı ve menekşe rengi de bulunabilir. Tüm bunlar farklı boyuttaki bilinç seviyesine göre işlev yaparlar. Akılsal ya da entel düşünce sarı ışığa, sezgi ve holistik düşünceyse berrak ve koyu mavi renge sahiptir. Duyuüstü algılamalar ise menekşe’ dir.

Üçüncü göz bilince ulaşmak açısından ana mekândır, maddeyi belirleyerek ayrıştırabilirsiniz. Fiziksel anlamda yeni realiteler yaratabilir, eskileri ise çözebilirsiniz. Kuralsal olarak bu zaman bizim açımızdan otomat olarak bilinç dışı gelişir.
Hayatınızdaki kararlı fikirlerin çoğunluğu çözümlenmemiş duygusal kalıplarla gelişir, kontrol edilir. Başkalarının fikir ve ön yargılarına göre programlanır.

Çoğu zaman zihnimiz duygu yüklü düşüncelerimizin efendisi değil uşağıdır.

Üçüncü gözümüzü açarak ve zihnimizi geliştirerek bu süreci daha iyi denetleyebiliriz. Açık bir Anahatha çakrası iş birliğiyle hayal gücümüzde isteklerimize ulaşmak için gereken enerjiyi yaratabilir yakın ve uzak mesafelere şifa dağıtan enerjiler gönderebilirsiniz. Aynı zamanda fiziki gerçeğin ötesinde tüm yaratılış seviyelerine ulaşabiliriz. Bunun bilgisi bize duyarlı işitme, sezgi, his şeklinde ulaşır. Önceden belirsizce şüphe duyduğumuz her şey daha açık bir biçimde algılanır.

Özellikleri:
Rengi : Lacivert,sarı ve menekşe
Duyu : Tüm duyular ve duyu dışı algılama
Sembol : Doksan altı yapraklı lotus çiçeği
Amaç : Var oluş bilgisinin gücü
Bölge ve Salgı Bezleri : Beyin, yüz, gözler, burun, sinüs, kulak, merkezi sinir sistemi, beyincik, ruhsal çöküntü etki alanlarıdır. Epifiz ve hipofiz bezine bazen temel bez adı da verilir. Nedeni ise salgılama reaksiyonu diğer bezlerinde çalışmalarını kontrol etmesine bağlıdır.
Taşları :florit mor, mavi, beyaz, parlak sarı renklerde; lapis, sodalit, sugulit, ametist, kuvars kristalidir.
İfade tarzı: Beyne hitap eder, pozitif anlamda öz güveni, negatif anlamda toplumsal bilincin ifadesini dile getirir. (Rengin titreşimsel etki yaydığı bölge üçüncü göz)
Burç ve Gezegenleri : Merkür; Yay-Jüpiter; Kova-Uranüs; Balık-Neptün
Yaşamınıza etkileri : Akılcı düşünce, entel tarzda düşünme şekli. Holistik düşünce, içsel ilişkilerin farkında olma, algılama. İlahi olarak esinlenmiş düşünce, ilahi bilgi, sezgi açılımı. Hayal gücü, sezgi, kendini adayarak içsel dürüstlüğe ulaşma üzerinde etkilidir.

YEDİNCİ CHAKRA / SAHASRARA CHAKRA (TEPE CHAKRASI)

Sahasrara Çakra, Zekâ Çakrası, Taç Çakra veya Tepe Çakra, Bir başka isimle binyapraklı lotus adı ile de adlandırılır.
Yedinci çakra başın tepesinde yer alır. Beyin ve pineal bezler üzerinde etkilidir.

Yedinci çakra bütün çakraları tüm nitelikleri ile birlikte içinde barındırır. İnsanın idrakının evrimindeki son kilometre taşıdır. Bugün, biz, bu çakraya tekabül eden konumdayız ve sınırlı aklımız ve kavramlarımızın ötesinde olan ve Sahasrara konumunda mutlağa dönüşen bu yeni idrak sahasına kolayca girebilme yeteneğine bilincimiz artık sahiptir. Bu çakra bize, merkezi sinir sistemimiz hakkında Gerçek’in kesin ve mutlak idrakını verir.

En yüksek kusursuzluğun kaynağıdır, genellikle kafanın üzerinde yer alır şekilde simgelenir. Gökkuşağı renkleri ile parıldar. Baskın rengi mordur.

Bu çakranın dış çiçekleri dokuz yüz altmış yapraktan oluşur. İçinde bulunan ikinci bir çiçek beyaz ışıkla parlayan on iki taç yapraktan oluşur. Düşük merkezlerin bütün enerjisini içinde barındırır, tüm çakra enerjilerinin kaynak ve başlangıç noktasıdır. Bütün oluşmamış şekillerin ve niteliklerin mevcut olduğu oluşum düzeyiyle burada birleşir. Hayat yolculuğu burada başlar, gelişimimizin sonunda da buraya döneriz.

İlahi ilke ile beraberlik burada yaşanarak kişisel enerji alanımız da evrenle bütün olur. Bize bu çakra ile verilen farkındalık, Ajna çakrasıyla verilen bilginin çok ötesinde ; artık algıladığımız nesneyle bütünüz.

Yaratılış ifadelerini parçası olduğumuz ilahi bir bilinç oyunu olarak yaşarız. Açılım yolu mor renk aracılığıyla belirtilir. Bu renk meditatif duygu ve kendini adamanın rengidir. Altı düşük enerji merkezini bilinçli olarak etkileme gücüne sahip olmasına rağmen bu çakra durumunda yapabileceğimiz tek şey, kendimizi açarak oluşun üzerimizden geçmesine bizi aşmasına izin vermek olacaktır. Açıldığında diğer tüm tıkanıklıklar çözülür ve enerjileri yüksek frekanslar etkisinde titreşmeye başlar.
Her çakra kendi seviyesinde ilahi oluşumun bir aynasıdır ve kendisini mümkün olan en yüksek potansiyel dâhilinde ifade eder. Bu çakra uyanır uyanmaz kozmik enerjileri emme görevi son bulur, enerjiyi kendi şekli dâhilinde yayar. Çıkan bir lotus çiçeği başın üzerinde saf ışıktan bir taç oluşturur.

Özellikleri:
Rengi: Mor, ayrıca beyaz ve altın rengi
Duyu: Tüm duyular ve duyu dışı algılama
Sembol: Yüz yapraklı lotus çiçeği (Nilüfer)
Amaç: Saf olma gücü
Taşları: ametist, kuvars kristali; florit, mor, mavi, parlak sarı, beyaz renklerde ve lapistir.
İfade tarzı: Hayat fonksiyonlarına yöneliktir. Pozitif anlamda sevgiyi, negatif anlamda insanlar üzerinde hâkimiyet ifadesini dile getirir. (Rengin titreşimsel etki yaydığı bölge tepe çakra)
Bölge ve Salgı Bezleri: Asıl beyin ve sinir sistemi etkilediği en önemli bölgelerdendir. Hipofiz ve Epifiz bezi bilimsel anlamda tam olarak açıklanamamıştır. Mütemadiyen bütün organizmanın işleyişini etkisi altına alır. Bu bezin bozukluğu ancak yarım kalan cinsel olgunlukla gerçekleşir.
Burç ve Gezegenleri: Yengeç-Satürn; Balık-Neptün
Yaşamınıza etkileri: İçsel görüş, öze yöneliş, maddenin ilahi güce erişimi. Kalıpların kırılması, sınırların yıkımı, kendini tamamen adama, birlik, bütünlük üzerinde etkilidir.

Bir sonraki yazıya kadar, farkındalık ve sevgiyle, dengeyle kalın.

Leave a Reply