Çoğumuz onun sesini, tanıdık bir şarkıyı söylerken duydu ilk defa. Bir Feist şarkısı olan The Limit to Your Love’a yaptığı dubstep coverı 2010 yılının en çok beğenilen şarkılarından biri oldu. Şarkının Blake’e kazandırdığı ün, 2011 yılında çıkan albümü James Blake’i yayınlanmadan en çok konuşulan albümlerden biri yaptı. Minimal müziği, derinden gelen içli vokalleri, piyanoyla dubstepi harmanlayan yapımları, R&B’den nu-soula uzanan ve hatta kimi zaman gospele bile kayabilen tarzıyla James Blake, son yılların en iyi bağımsız müzisyenlerinden oldu.
İlk albümle gelen patlama James Blake’i bilmeyen dinleyiciler için onun miladı sayılsa da, James Blake albümden önce üç adet EP yayınladı. Blake, kendi odasında kaydettiği şarkılarla, müzisyen babası James Litherland’in yolundan gitmeyi seçerek, profesyonel müzik hayatına başladı. İkinci EPsi “CMYK” ona Yılın En İyi Teklisi Brit Ödülü’nü kazandırdı. İlk albümü, Birleşik Krallık’ın en mühim müzik ödüllerinden biri olan Mercury Müzik Ödülleri’nde bir adaylık kazandı. Blake, albümünün başarısını 2011’in sonlarına doğru yayınladığı EPsi Enough Thunder ile pekiştirdi. Blake’e Fall Creek Boys Choir adlı şarkıda Bon Iver eşlik etti. Blake, 2011’i aralık ayında yayınladığı Love What Happened Here adlı 5. EPsi ile kapattı.
2011’in sonundan beri ondan yeni bir şeyler duymayı bekleyen dinleyicileri, 11 Şubat günü yeni tekli Retrograde ile buluştu. Blake yeni albümü Overgrown’u 8 Nisan günü bizlerle paylaştı. Müzik eleştirmenleri tarafından “daha sıcak” bulunan album post-dubstep ve neo-soul tarzlarının etkilerini taşıyor. Elektronik müzik ve R&B, piyano ve vokal ağırlıklı yorumlar ve dubstep içeren yapımlar gibi James Blake’in imzası olan elementler de –elbette- onun müziğindeki yerlerini koruyor. 24 yaşındaki bu “fazla yetişkin” adam, henüz 4. yılındaki profesyonel müzik hayatına Bon Iver, RZA ve Brian Eno gibi grup ve müzisyenlerle çalışma fırsatı buldu. Şu anda Kanye West ve JAY Z gibi büyük isimlerle birlikte stüdyoda; fakat tüm bu ün, ilgi ve müzikal başarı onun odağı değil. Overgrown şarkısında “Bir yıldız olmak değil, sahilde bir taş olmak istiyorum” diyen James Blake, bu müthiş albümüyle bu dileğini uzun bir süre için ertelemek zorunda kalacak gibi görünüyor.