Bu yıl 23.sü düzenlenen Geleneksel Ankara Film Festivali 15 Mart’ta Ankara seyircisini selamladı. Tam bir hafta süren festivalde, Türk ve dünya sinemasına ait 100’den fazla film gösterimi oldu. Sergi, söyleşi ve panellerle içeriğini zenginleştiren festival, pek çok yönetmeni ve sanatçıyı ağırladı. Tema olarak “tek tipleşmeyi” seçen Ankara Film Festivali, çalkantılı bir yıl geçiren Mısır’ın sinemasına da ev sahipliği yaptı. Batı ve Kızılırmak Sinemalarında gösterim yapan festival 22 Mart’ta sona erdi.
Alp Zeki Heper’in 46 yıldır yasaklı olan filmi “Soluk Gecenin Aşk Hikayeleri”ni izleyiciyle buluşturmayı planlayan festival ekibi, bu defa Heper’in ailesinden son anda gelen bir itiraz nedeniyle bu ilki gerçekleştiremedi.
Ulusal Uzun, Ulusal Kısa ve Ulusal Belgesel Film Yarışmalarının yapıldığı festivalde, Ankaralı sinemaseverler Türk sinemasının son örnekleriyle buluştu; Dünyanın Her Köşesinden bölümünde 10 farklı dünya ülkesinin sinemasından filmler de gösterildi. Uzun ve kısa metrajlı filmleri ve çektiği belgesellerle 90 yapıt veren yönetmen Robert Altman’ın toplu gösterimi yapıldı, ünlü İtalyan yönetmen Michelangelo Antonioni filmlerinden bir seçki sunuldu. Görme ve işitme engelli sinemaseverlerin de unutulmadığı festivalde, sesli betimleme yapılarak hazırlanan filmler de gösterildi. Bir Ankara Film Festivali klasiği olan tematik film geceleri bu yıl da festival müdavimlerini uykusuz bıraktı. Gerilim ve korku filmlerinin gösterildiği “Geceyarısı Sineması”, 19 kısa filmden oluşan” En Kısa Gece” ve 3 filmlik Beyaz Gece 23.59’ta başlayıp sabahın ilk saatlerine kadar sürdü.
Kötü havalandırma ve eski salonlar olmasına rağmen, 23 yıllık bu güzel geleneği sürdürmek isteyen Ankaralı sinemaseverler, yine, Kızılırmak ve Batı sinemasının festival için ayrılan 3 salonunu doldurdu, hem gece hem gün içindeki seanslarda Türk ve dünya sinemasından seçkin yönetmenlerin filmleriyle buluşma fırsatı buldu.