İddia edilebilir ki Kore’ye gelip de ailenize ve sevdiklerinize anı niteliğinde ufak tefek hediyeler almak istediğinizde yapabileceğiniz en büyük hata, başkent Seul’ün meşhur İnsadong semtindeki irili ufaklı rengarenk dükkânlara uğramamaktır! İnsadong, Seul’ü kuzey-güney olarak ikiye bölen Han Nehri’nin kuzeyindeki tarihi merkezin kalbinde, bir ana cadde ve onu çevreleyen küçük sokakların oluşturduğu küçücük bir mahalle. Hem modern galerilere hem de Kore geleneksel sanatlarına ilişkin objelerin satışa sunulduğu dükkânlara ev sahipliği yapan bu şirin bölge, özellikle yabancı turistlerin olmazsa olmaz ziyaret noktalarının başında geliyor.
İnsadong’un bir sanat ve kültür merkezi olmasının arkasında semtin tarihi önemi yatmakta. 500 yıl kadar önce, Joseon Hanedanı döneminde üst düzey bürokratların evlerinin bulunduğu bu bölge, Japon istilası sırasında boşaltılmak istenmiş. Evlerinden ayrılmak ve eşyalarını satmak zorunda kalan bürokratlar ve aileleri, bölgenin antika ve geleneksel eşya alışverişi için bir cennet haline gelmesine bilmeden ön ayak olmuşlar. Kore Savaşı sonrası popülaritesi daha da artan mahalle, 1988 Seul Olimpiyatları ile tam anlamıyla yerli ve yabancı turist akınına uğramış ve Seul’ün en gözde uğrak yerlerinden biri haline gelmiş.
İnsadong’a yolu düşenlerin dikkatini ilk olarak anahtarlık, kartpostal, kitap ayracı, buzdolabı süsü, Kore baskılı tişörtler gibi her turistin ilgileneceği hediyelik eşya dükkânları çekiyor. Bu tip ürünlerin yanı sıra, görece daha yüksek bütçeye hitap edebilecek ve genellikle el yapımı olan yelpazeler, geleneksel Kore kıyafetleri, Kore kâğıtları, adınızı yazdırabileceğiniz mühürler, süslemeli ahşap kutular da rengârenk ve ince zevkli tasarımlarıyla turistlerin akıllarını başlarından almakta son derece başarılı. Onlarca seçenek arasında seçim yapmak gerçekten zor.
Seul’de gerçek çay tecrübesi yaşanabilecek ender yerlerden biri İnsadong, Beautiful Tea Museum (Güzel Çay Müzesi) da bu semtte yer alıyor. Dükkânların üst katlarında ya da çevredeki küçük sokaklarda da çay ve kahve evleri ve lokantalar bulunuyor. Sokak üzerinde yer alan ve ilgi çekici bir mimariye sahip bir çeşit alışveriş merkezi olan Ssamziegil’deki ballı çay yapan küçük çay tezgâhı da kesinlikle denemeye değer!
Tabii ki Seul’e gelmişken sokak yemeği yememek olmaz! Hemen her yerde karşınıza çıkabileceği gibi bu turistik cadde üzerinde de küçük tezgâhlarda ddokbokki (acı soslu pirinç kekleri), odeng (balık keki) ya da uzun çubuklara geçirilmiş etler gibi ucuz atıştırmalıkları tadabilirsiniz. İlginç şekillerdeki dondurma külahlarıyla kışın bile çekim merkezi oluşturan dondurmacıların yanında bir de Türk dondurmacısının bulunduğunu söylemeden geçmeyelim.
Şanslıysanız, yol üzerinde geleneksel davul ve dans şovu icra eden topluluklara da rastlamanız mümkün. Yabancı turistlerin büyük ilgisini toplayan bu gruplar, soğuk hava şartlarına aldırmadan gösterilerini sunmakta kararlılar.
Şehrin en merkezi bölgesinde yer alan bu bölgeye ulaşım çok kolay. Metro ile 3.hattaki Anguk ya da 1.hattaki Jonggak istasyonlarından birine gelmeniz yeterli. Gyeongbokgung ve Changdeokgung saraylarına yürüme mesafesinde olan İnsadong, tarihi bölgede yapılan bir gezintinin başlıca duraklarından biri olmayı kesinlikle hak ediyor. Ancak cüzdanınıza dikkat edin, yan kesiciler değil ama birbirinden zevkli hediyelikler siz farkına bile varmadan cüzdanınızı boşaltabilir!
Kaynaklar:
http://www.visitseoul.net/en/article/article.do?_method=view&art_id=506&lang=en&m=0004003001004&p=03
http://english.visitkorea.or.kr/enu/SI/SI_EN_3_1_1_1.jsp?cid=264354#
http://english.visitkorea.or.kr/enu/SI/SI_EN_3_1_1_1.jsp?cid=268218