Küçük, sarı, sevimli mi sevimli kendi kolonilerini kurmuş, kendi dillerini konuşan ve aramızda yaşayan “minyon” bir topluluk olduğunu düşünün. Despicable Me’nin iki filmlik serisinden tanıdığımız Minyonlar küçücük varlıklarına rağmen yine büyük işlerin peşindeler. Yönetmenliğini Pierre Coffin ve Kyle Balda’nın yaptığı Minyonlar geçtiğimiz hafta vizyona girdi. Animasyon filmlerin genelde küçük yaş gruplarına hitap ettiği önyargısıyla, çocukluğumda izlediğim Buz Devri ve Madagaskar’dan beri uzun süredir animasyon film izlememiş biri olarak Minyonlar beni beklentimin üzerinde eğlendirdi ve belki de bu önyargımdan kurtulmama sebep oldu. Bilmeyenler için minyonlar tarihin başlangıcından beri var olan küçük sarı bir topluluk ve tek amaçları kötü bir efendiye hizmet etmek. Bu uğurda Napolyon’dan Hitler’e, dinozorlardan firavunlara birçok güçlü ve kötü lidere hizmet etmeyi denemiş ama başarılı olamamışlar. Bu filmde en sonunda inzivaya çekilerek Antartika’ya yerleşip insanlıktan uzak bir yaşam kurmaya karar verirler. 1960’lı yıllara doğru ise sonunda hizmet edecek kötü efendilerini bu sefer bulacakları inancıyla Amerika’ya doğru bir yolculuğa çıkarlar. Filmin Türkçe seslendirmesinde kötü çiftin sesleri, gerçek hayatta sevimli bir çift bildiğimiz Beren Saat ve Kenan Doğulu yer alıyor.

minyonlar ses

Üç boyutlu olarak izlediğimiz filmde Kevin, Stuart ve Bob başroldeki minyonlar ve izleyenleri öyle eğlendiriyorlar ki film çıkışında Despicable Me’nin iki filmini izlemeyi bile düşündüm. Filmdeki en ilginç şeylerden biri ise minyonların kendi aralarında konuştukları dil. Birçok izleyen bu dilin gerçek olup olmadığını sorguluyor. Animasyon karakterlerinin diliyle ilgili daha önceleri Star Trek’in yapımcıları Klingon dili için, Land of the Lost yapımcıları Pakuni dili için dilbilimciler tutmuşlardı. Minyonların dili ise Minionese denilen ve tamamen birçok dilin karışımından oluşturarak yapımcılar tarafından yaratılmış bir dil. Hatta bazı minyonların seslendirmelerini yapımcılar kendileri kaydetmişler. Yapımcı Pierre Coffin Hintçe, Fransızca, İngilizce, İspanyolca veya İtalyanca gibi birçok dilden kulağa komik gelen kelimeleri aldıklarını ve anlamlarına bakmadıklarını söylüyor. Minyonlar aynı zamanda kimi zamana İbranice, Japonca ve Filipince de konuşuyorlar. Her ne kadar yapımcılar kelimelerin bir anlamı olmadığını söylese de hayranlar çoktan bir sözlük oluşturmuş bile. İşte minyonların dilinde bazı kelimeler:

  • “Ba-boy” : ”oyuncak.”
  • “Bi-do”: ”Üzgünüm”
  • “Para tú” : “Senin için”
  • “La boda”: “Evlilik”

minyonlar

Minyonları izledikten sonra çocukluğumda izlemeyi sevdiğim animasyonları hatırlayarak bu sadece çocukları değil yetişkinleri de esir alan furyanın ilk başta nasıl izleyenlere sunulduğunu merak ettim ve animasyonun tarihçesine ufak bir göz attım.

Animasyon basitçe zamanla değişen resim karelerinin sanki hareket ediyormuşçasına sunulmasına deniyor ve tarihi de oldukça eskilere dayanıyor. Bazı kaynaklarda tarih öncesi dönemlerde mağara duvarlarına çizilen resimlerin aslında birer animasyon çeşidi olduğu düşünülmekte. Belki de fikir kaynağı bu mağara duvarındaki resimler olsa bile daha sonraları phenakistoscope denilen bir aletin icadıyla esas anlamda bugünkü animasyonun temelleri atılmış. Bu cihaz bir diskin merkezi etrafında eşit aralıklarla çizilmiş görüntülerden oluşuyor. Bir aynanın önüne yerleştirildiği zaman öncelikle izleyici sadece bir kareyi görür. Daha sonra disk döndürülür ve böylece çizilen bütün görüntüler sanki hareket ediyormuş gibi aktarılır. Bu teknikle yapılan tarihin ilk animasyon filmlerinden ikisi 1906 yılında yapılan Stuart Blackton imzalı “Humorous Phases of Funny Faces” ve 1908 yapımı Emile Cohl imzalı “Fantasmagorie” dir.

http://www.izlesene.com/video/fantasmagorie-1908-dunyanin-ilk-animasyon-filmi/2542181

 

fantasi

Fantasmagorie

1920’li yıllarda Walt Disney’in ilk sesli animasyon filmleri ile sektör altın çağını yaşamaya başladı. Bilgisayarın icadı ise animasyon sektöründe büyük bir adım atılmasına sebep oldu. Gerçek anlamda 3 boyutlu ilk animasyon filmi Pixar’ın yapmış olduğu 1984 yılında çıkan The Adventures of Andre and Wally B. oldu. Teknolojik gelişmelerle birlikte her geçen gün kusursuzlaşan animasyon filmleri için IMDB’nin en iyiler listesi işte şöyle:

 

1.Sen to Chihiro no kamikakushi (8.6)

2.The Lion King (8.5)

3. Hotaru no haka (8.5)

4.Wall-e (8.5)

5.Mononoke Hime (8.4)

6.Toy Story 3 (8.4)

7.Vuk (8.3)

8.Toy Story (8.3)

10. Up (8.3)

19. Finding Nemo (8.2)

26. Monsters, Inc. (8.1)

27. Beauty and the Beast (8.1)

28. The Nightmare Before Christmas (8.1)

30. Persepolis (8.0)

Beauty-and-the-Beast

Beauty and the Beast

Toy-Story-Theme-Song-6

 

finding nemo

Eğer gerçek dünyada geçen acıklı, gerilimli, dram ve entrika dolu filmlerden bıkıp biraz çocukluk günlerinize geri dönmek ve o günlerin dayanılmaz hafifliğini yaşamak istiyorsanız listeden sırayla izlemeye başlayabilirsiniz!

Leave a Reply