Bir Ankaralı olarak; İstanbul’a dair en çok imrendiğim şeylerden biri, boğazı, denizi ve tarihi dokusunu bir kenara bırakırsak; şehri sık sık ziyaret eden dünyaca ünlü sanatçılar, verdikleri konserler ve sergiledikleri gösteriler… İstanbul’da son zamanlarda öne çıkmaya başlayan bir sahne var ki; şu ana kadar birçok ünlü müzikale ev sahipliği yaptı. Victor Hugo’nun ölümsüz eserinden uyarlanan, daha ilk yılında en çok bilet satılan gösteri olarak Guinness Rekorlar Kitabı’na giren ünlü Fransız müzikali “Notre Dame’ın Kamburu”, “Kibritçi Kız Müzikali” ve son olarak da dünya çapında otuz beş milyondan fazla seyirciye ulaşan, Broadway’in ünlü müzikali, efsane şarkısı Belle ile hatırladığımız “Beauty and the Beast”, İstanbul Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde izleyicilerle buluşan müzikallerden oldu.
Çingeneler tarafından katedrale bırakılan kambur, çirkin ve sağır bir çocuk ve en sevdiği yer olan katedralin çan kulesi… Ta ki kalbinde bir şeyler hissetmesini sağlayan o güzel çingene kızı Esmeralda’yı görene kadar….
Zorlu Center; müzikallerin, New York “Broadway” ve Londra “West End”den sonraki yeni adresi olmaya aday yerlerden biri. Dünyanın en çok bilinen ve sevilen müzikallerden “Cats”, Moskova Klasik Balesi’nden “Fındıkkıran” Luis Bravo’nun dünyaca ünlü dans şovu “Forever Tango”, film müziklerinin duayen ismi Ennio Morricone’un veda turnesi kapsamındaki konseri gibi daha birçok etkinliğe ev sahipliği yapan Zorlu Psm; kültür başkenti İstanbul’a gelen turistlerin, şehirde yaşayanların ve hatta bazen biz Ankaralıların da programlarında yer alabilecek gösteriler sundu ve sunmaya devam ediyor.
Zorlu Center ilk olarak açılışından kısa bir süre sonra sergilenen Cats müzikali ile dikkatleri üstüne çekti. Hayallerin, duyguların, müziğin ve dansın aşkla harmanlandığı müzikal oldukça ilgi gördü. Müzikleri birçok Broadway müzikali gibi Lloyd Webber’e ait Cats, muhteşem kareografisi ve sahne tasarımıyla büyüleyici bir müzikal olma özelliğini taşıyor. En son 2008 yılında İngiltere çapında çok başarılı bir turne yaparak kapalı gişe oynamış olan Cats, yoğun istek üzerine yeniden turneye çıkarak İstanbul’a da uğramıştı.
Müzikalin öyküsü kediler arasında geçse de aslında konu yaşamın ta kendisidir…
“Grizabella, kendisinin de bir parçası olduğu Jellicle Kedileri’ni, dünyayı tanımak için terk eder ama dünya ona hiç iyi davranmaz. Örselenmiş, yıpranmış ve gururu kırılmış olarak Jellice Kedileri’ne geri döner; ancak kabullenilmez ve dışlanır. Acaba Grizabella özlediği o eski günlerini tekrar yakalayabilecek midir?”
26 Ekim’de Beauty and the Beast’i tekrar ağırlamaya hazırlanan Zorlu Center, bir yandan da 17-18 Mart tarihlerinde “Evening with Hugh Jackman”ı ve 8 Nisan 2015’te Broadway’in en büyük prodüksiyona sahip müzikali “Phantom of the Opera” yı izleyenlerle buluşturacak.
Eğer Çirkin sevmeyi ve sevilmeyi öğrenebilirse, lanet sona erecek ve eski haline geri dönecektir. Fakat zaman daralmaktadır. Eğer Çirkin dersini almazsa, kendisi ve ailesi sonsuza dek lanetlenecektir. (Güzel ve Çirkin)
BİR MÜZİKAL, BİR MELODRAM, BİR FENOMEN, VE EVET, BİR ŞAHESER!” The Herald Sun (Phantom of the Opera)
“Paris Operası’nda hayalet olarak tanınan, yüzü ileri derecede deforme olmuş bir müzik dahisinin, yetenekli ve güzel Soprano Christine’e olan saplantılı aşkını konu alan “Operadaki Hayalet”, kıskançlık, çılgınlık ve ihtirasın kesiştiği büyülü bir hikaye…”
Gösteride yirmi yedi kişilik bir orkestra ve dansçılar Jackman’a eşlik ediyor. “Singin’ in the Rain ve Guys and Dolls” gibi klasik olmuş müzikallerden şarkılar seslendiren sanatçı, gösteriyi genelde doğaçlama bir şekilde sürdürüyor ve etkileyici iletişimi ile seyirciyi canlı tutuyor. (An Evining with Hugh Jackman)
Gelişmiş bir akustiğe sahip, 2300 kişilik büyük sahnesiyle ve etkinlik programıyla dünya standartlarında bir sanat merkezi Zorlu Center PSM. Dilerim ki bir gün Ankara’da da dünyaca ünlü müzikalleri ve gösterileri seyretme fırsatı bulacağımız günler yaşarız…
