Edebiyatımızın taze soluklarından biri Güliz Sütçü. Hem üniversitemizin uluslararası ilişkiler bölümü mezunu hem de blogu hayallkurdu’nda yayınladığı yazılardan derlediği kitabı Ankarada Bir Kızılderili ile adından epey söz ettirecek bir edebiyatsever.
Hayallkurdu aslında önceleri üç arkadaşın öykülerini ve yazılarını paylaşmak için açıldığı daha sonra ise ara verdiği bir macera. Sütçü, yurtdışana gideceği bir gün havaalanında dikkati çeken bir olay üzerine ilk kitabını yazmaya karar veriyor. Blogun, hayatı bir köşeye not etmenin en üretken yollardan biri olduğunu fark etmesi üzerine blogunda “Bir Kızılderili Der ki” köşesini açıyor ve yeni macerası burada başlıyor.
Gün içinde dikkatini çekenleri ya da başına gelenleri not aldığı köşesinde yazdığı her yazıyı bir kızılderili sözüyle bitiriyor Güliz Sütçü. Kısa zamanda olumlu geri dönüşler ve yüksek tık sayıları da beraberinde gelince kitap yavaş yavaş bu sürecin sonunda oluşmaya başlıyor.
Yazmak onun için bambaşka bir tat, kimi zaman bir oyun alanı ve adeta bir sihir… Kitabının kısa yazılar ve gündelik gerçekler üzerine olmasını kendisine sunulan bir oyun alanın geniş olmadığını söylese de dolu dolu ve keyifli bir içeriğe sahip. Bu yüzden “Ankara’da Bir Kızılderili” keyifli bir okuma süreci sunuyor bizlere.
Yeniden başlamak için bitmek gerekir ve bunu ancak Eser Yerbakar gibiler bilir. Yani, yaşadıkları tımarhanelik günlerden ve deli gömleği haline gelmiş kimliklerinden ölesiye bunalmış olanlar…Ve tabii bir de Eser kadar cesur olanlar… diye başlıyor Ankara’da Bir Kızılderili.
Hem Güliz Sütçü ve yeni projeleri hem de Ankara’da Bir Kızılderili hakkında daha çok bilgi için yeni yazılarımızı takip edebilirsiniz. Edebiyatımızın yeni soluklarından olan Ankarada Bir Kızılderili’yi okuyacaklara ise şimdiden iyi okumalar…