İstanbul’da Post-Rock’ın öncüsü: Mogwai

Kimi zaman huzurlu, kimi zaman huzursuz; bazen rahatlatan bazen de korkutan… Noise rock, shoegaze ya da psychedelic rock‘ın daha elektronik tarafı ağır basan türü olan Post-Rock’ın öncüsü Mogwai; çoğunlukla melankolik, ruhu doyuran şarkılar sunan İskoçyalı bir grup. Tanımlaması güç olsa da; tanıması bir o kadar kolay olan, ender rastlanan bir tarza sahip. En son 2014’ün Ocak ayında çıkardıkları ‘Rave Tapes’de, yine enstrüman konusunda cimri davranmayıp, bize vokalden çok melodiye odaklandıklarını fazlasıyla kanıtlamışlardı. Çoğunlukla vokal barındırmayan şarkıları, kendilerinin de diledikleri gibi, Darren Aronofsky’ın filmlerine soundtrack olabilecek potansiyelde.

Meşhur şarkılarına baktığımızda; ‘I’m Jim Morrison, I’m Dead’, yoğun perküsyon ve elektronik gitarla kaotik bir sona sürüklenerek zihnimizi bulandırırken; Rave Tapes‘in göz bebeği ‘Remurdered’, tıpkı diğer Mogwai şarkıları gibi gergin bir bekleyişe sahip uzun intro ve arkasından gelen 8-bit davullar, org ve bolca synth ile elektronik müzik severlerin kulağına şifa gibi geliyor. 2001 yılı ‘Rock Action’ albümlerinden ne kadar aykırı olduklarını iyice yüzümüze vuran ‘Sine Wave’ ise; adeta rahatsız edici ve korkunç, bozuk bir kaydı dinliyormuş gibi tüylerimizi diken diken ediyor. ‘Take Me Somewhere Nice’ın da hala uykusuzların ilacı olduğunu düşününce; Mogwai’nin hem çok farklı, hem de her şekilde aynı çizgide yürümeyi başardığını ve neden bu kadar çok hayranı olduğunu anlıyoruz.

shareImageEnstrüman ve müziğin yarattığı atmosfer daha ön planda olup, dikkat dağıtan vokal ve sözler ortadan kalkınca, gerçek anlamda ‘müzik’ dinlediğinizi hissettiren sayılı grupların arasında oluyor Mogwai. Soğuk, sert ve asabi yönlerini her seferinde mutlaka ortaya koyan; My Bloody Valentine, Explosions in The Sky, Sigur Ros gibi isimlere benzetilen grubun ilk gelişi değil İstanbul’a. Bu kez 13 Şubat’ta Volkswagen Arena‘da konser verecek olmanın yanında, daha önce hem tek başlarına hem de ‘One Love Festival’ kapsamında sahne alan grubun canlı performansının hipnotize edeceği aşikar. Bu yüzden kendilerini yakından tanımayanlar veya sözsüz müzik ya da soundtrack dinlemeye aşina olanlar için  kaçırılmaması gereken bir konser.

Leave a Reply