Bundan 76 yıl önce dünya bir dahiyi, ülkemiz en önemli liderini kaybetti. İşte bu yüzdendir ki; 10 Kasımlar hep hüzünlü geçer bizim için. Hala özlediğimiz ulu önder Mustafa Kemal’i bir kez daha saygıyla anarız. 8 Kasım akşamı da Bilkent Senfoni Orkestrası harika bir konser düzenledi Ata’nın şerefine…
Konser 2 parçadan oluşuyordu. İlk yarıda P.I. Tchaikovsky’nin “Piyano Konçertosu No.1, Si bemol minör, Op.23” isimli eseri dinleyicilere sunuldu. Tchaikovsky, Rus çağdaşları olarak bilinen “Might Five” da yer almış ancak Rus folk müziğinin dar kalıplara sığdırılmaya çalışılmasından hoşnut olmadığı için oradan ayrılmış ve tam olarak yerel etkilerden vazgeçmese de daha özgürlükçü bir yol izlemeyi tercih etmiştir. İşte, bu dönemde icra ettiği eserlerden biridir bu ilk piyano konçertosu. Besteci bu eserde dengeli bir konçerto yaklaşımı istemiş; bunu da dramatik yoğunluğu ve geniş pasajları piyano ile orkestra arasında dengeli bir şekilde dağıtarak elde etmiştir. Eser, Tchaikovsky’nin melankolik ruh halinin oluşturduğu duygularla doludur. Bu konserde, piyanonun başında 2007 yılında Uluslararası Kraliçe Elizabeth Yarışması’nda birincilik ödülü alan Anna Vinnitskaya gibi başarılı bir isim vardı. Avi Ostrowsky gibi bir şefin yönetimi ile orkestra ve piyanistin yeteneği birleşince bir müzik şöleni yaşandı BSO konser salonunda.
2.yarıda D.Shostakovich’in “Senfoni No.5, Re minör, Op.47” isimli eserinin çalınması çok doğru bir seçimdi bence, Ata’nın anısına bir gece için. Dinlerken hissettiğiniz ve bestecinin aktarmak istedikleri biraz da Mustafa Kemal’in hayatı boyunca verdiği mücadeleye benziyor. Hüzünlü ve karamsar bir başlangıca sahip eser, ani ve güçlü çıkışların ardından alçalan ağır tempolara sahip. Zafere doğru atılan adımların kuvveti ve zaman zaman etkisini gösteren karamsarlık ile zıtlıkları barındıran senfoni, final bölümünde doruğa ulaşıyor.
Ben konserin 2. yarısını daha çok beğendim, daha güçlü ve daha yoğun duyguları barındırıyordu çalınan eser. Konserlerin en çok sevdiğim kısmı da; bitişindeki alkışlamalar. O kadar güçlü ve yoğun bir bitişe sahipti ki, bütün salon bir anda büyük bir coşkuyla alkışlamaya başladı. Önce usta şef Avi Ostrowsky’i, sonra da bütün BSO üyelerini uzun süre alkışladılar. Yine harika bir konserdi.
Bilkent Senfoni Orkestrası’nın bir sonraki konseri 15 Kasım Cumartesi günü 20.00’da. Teması ise “Paris’te Bir Gezinti”. Kaçırmamanızı öneririm.
15 Kasım Cumartesi
John Axelrod, şef
Muhiddin Dürrüoğlu, piyano
C. Debussy Prélude à L’Après-midi d’un faune
F. Chopin Piyano Konçertosu No.2, Fa minör, Op.21
M. Ravel Le Tombeau de Couperin
M. Ravel Ma Mère l’Oye