Bir bayramın daha içindeyiz. Bazılarımızın dönemi başladı, ödevleri verildi; bazılarımızın ise tatilinin son demleri… Böyle bir zamanda film izlemekten daha iyi ne olabilir dedim ve art arda birkaç film izledim. Tam bu tatil arası dönemlerinde enerjisini tazeleyecek, onu alıp başka diyarlara götürecek, birkaç saat kalkmadan sıkılmadan film izlemeyi kim istemez ki. Aksiyon filmleriyse bu tanıma tam uyan film kategorisi bence. Kesinlikle izlemenizi önereceğim iki film ise Ateşli Aynasızlar ve Kod Adı: U.N.C.L.E. Filmleri birazcık tanıtacağım aşağıda…
Ateşli Aynasızlar (The Heat)
Film başarılı bir FBI ajanı olan Sarah Ashburn’un istediği terfiyi elde edebilmek için bir olayı araştırmasıyla başlıyor. Uyuşturucu kralı Larkin’in peşine düşen Ashburn, Boston Polis Departmanı’da Larkin’in adamlarından birinin yakalandığını duyup sorgulamaya gidiyor ve Shannon Mullins ile tanışıyor. Aralarında geçen bir tartışmayla hem birbirlerine hiç uymadıklarını keşfediyorlar, hem de gelişen şartlar altında ortak oluyorlar.
Sarah Ashburn rolünde Sundra Bullock çok iyi bir iş çıkarmıştı. Hafif içine kapanık, başarılı, biraz itici ve kuralcı Ashburn, Bullock için biçilmiş kaftan diyebilirim. Bu rolleri oynamada çok başarılı olan Bullock, hayal kırıklığına uğratmıyor seyirciyi. Benim son zamanlardaki favorim Mellisa McCarthy, Shannon Mullins rolünde harikalar yaratmış diyebilirim. Diğer bikaç filmine de bakacak olurasak -Kimlik Hırsızı (Identity Thief, 2013), Ajan (Spy, 2015)- dobra, ailesiyle sorunları olan, başarılı olmaya yatkın karakterleri oynamada Mellisa McCarthy çok başarılı. İkisinin uyumu ise filme çok başka bir hava katmıştı.
Kod Adı: U.N.C.L.E. (Man From U.N.C.L.E.)
60’ların başında geçen film, CIA ajanına dönüştürülmüş profesyonel hırsız Napoleon Solo’nun Doğu Berlin’de bir araba tamircisi olan Gaby Teller’ı Batı Berlin’e geçirmesiyle başlıyor. Çıkarırken KGB’nin onları engellemeye çalışmak için Ajan Illya Kuryankin’i göndermesiyle olay daha keyifli bir hal alıyor. İtalyan bir grubun elinde rehin tutulup nükleer silah yapmaya zorlanan Gaby’nin babasını kurtarmak için kurulan grup, bir maceraya atılıyor diyerek noktalıyorum minik özetimi.
Dizisi de olan The Man From UNCLE gerek oyuncuların uymuyla, gerek konseptin yerindeliğiyle çok eğlenceli bir yapım olmuş. Önceden bilmediğim ama filmi araştırırken karşıma çıkan aynı isimli diziyi de öneriyorum. Hatta birkaç bölüm izlemiş olmakla birlikte izlemenizi öneririm. Filmden sonra bayağı keyifli geliyor. Filme katılan hafif modern havaysa yine çok yerinde bir seçim olmuş.
Elinize mısırınızı, kahvenizi, kolanızı ya da o anda canınız ne çekiyorsa alın televizyonunuzun karşısına kurulun, bayram tatilinde kendinize biraz zaman ayırın, Kafanızı boşaltın. İyi seyirler…