Başrollerini Gabriel Macht ve Patrick J. Adams’ın paylaştığı Suits, USA Network’te yayınlanan bir televizyon dizisi. Dizinin çıkış noktası, çok istediği hukuk eğitimini alamayıp okulu bırakan Mike Ross’un ve New York’un en başarılı şirket avukatlarından biri olan Harvey Specter’in birlikte çalışmaya başlaması oluyor. Mike Ross, eşsiz görsel hafızası ve ukala tavrıyla diğer avukatların yapamadığını yapıp Harvey Specter’i etkilemeyi başarıyor. Kendine yardımcı arayışında olan Harvey, herhangi bir hukuk diploması olmayan Mike’ı gerçeği herkesten gizleyerek işe alıyor; çünkü Harvey Harvard Hukuk mezunu bir eleman değil, kendinden bir tane daha arıyor.

Harvey Specter

Pearson Hardman ismindeki Harvey’nin çalıştığı hukuk şirketi, New York’un en çok aranan hukukçularını barındıran bir firma. Dizideki karakterlerin ve olayların kesişim noktası da genellikle burası oluyor. Pearson Hardman’da, avukatından sekreterine birçok orijinal eleman çalışıyor. Diziye renk katan bu karakterler, Suits için vazgeçilmez oluyor.

Harvey Specter, yenilmek nedir bilmeyen bir avukat. Bu yüzden hem birçok hayranı, hem de birçok düşmanı var. Her davayı bitirmek için bir yol buluyor, zaman zaman etik olmayan yollar seçiyor. Çünkü iş bitirirken hukukun üstünlüğünü değil, kendi üstünlüğünü esas alıyor. Hukuku değil, hukukun etrafında dolanmayı tercih etse de; Harvey Specter her zaman için doğru olduğuna inandığı şeyi yapıyor. Duygularla çok işi yok ama; değer verdiği kişileri de asla yarı yolda bırakmıyor. Harvey bir nevi “tanısan seversin” adamı.  Zor olan onu tanıyabilmek.

Donna Paulsen ve Louis Litt

 

Harvey Specter ve Jessica Pearson

Louis Litt, bir müvekkilin veya partnerin görebileceği en ilginç avukat. Akılalmaz takıntıları var; olayları ve durumları herkesten daha farklı bir boyutta yaşıyor. Aynı zamanda şirketteki elemanların gelişiminden de o sorumlu. Louis çalışanlarına karşı en az Kel Mahmut kadar kurnaz ancak asla onun kadar babacan değil; o konuda daha çok bir Badi Ekrem: şirketteki çaylaklardan hoşlanmıyor ancak gülünç tavırlarıyla sürekli onların alay konusu oluyor. Altında çalışanlara göstermediği hoşgörüyü, kedisine gösteriyor. Ama bu öyle bir hoşgörü ki; izlerken “Bir hayvan en çok bu kadar sevilebilirdi!” oluyorsunuz. Ancak Louis hakkında bir gerçek var: her ne yaparsa yapsın, yaptığı şeyin en kalitelisini yapıyor. Ona gülüyorsunuz çünkü; size bunun için oldukça en orijinal nedeni veriyor; birini kıskanacaksa bunu o kadar ‘Litt’çe yapıyor ki kendinizi hem ona söverken, hem de saygı duyarken buluyorsunuz. Ayrıca finansta inanılmaz yetenekli ve bu konuda hiçbir şekilde mütevazı değil. Ancak zaten bu dizide görebileceğiniz en son şey mütevazılık.

Dizinin bir diğer ilgi uyandırıcı karakteri Harvey’nin sekreteri Donna. Donna, Harvey’nin hareketlerini kontrol edebilen tek kişi. İnanılmaz bir gözlem yeteneği var, böylece şirketteki her olayı ya öğreniyor ya da kendisi bulup çıkarıyor. Sabah işe geldiğinde Harvey’nin kravatının duruşuna göre, bir önceki akşam başından neler geçtiğini kestirebiliyor. Donna’sız bir Harvey Specter’ın  olamayacağını Harvey de biliyor. Aynı zamanda Harvey’nin güvenebileceği tek kişi ve ona koşulsuz şartsız sadık. Onunla laf dalaşına giren kimse galip çıkamıyor, çünkü o her zaman herkesten bir adım önde oluyor. Donna’nın bu eşsiz özelliklerinin Louis de farkında, bu yüzden ona hem hayranlık duyuyor hem de içten içe onu Harvey’den almak istiyor.

Louis Litt

Şirketin yönetici koltuğunda Jessica Pearson oturuyor. Jessica siyahi bir kadın olarak böyle güçlü bir pozisyona sahip olmanın çok sık rastlanan bir durum olmadığının farkında. Bu da onu hem daha hırslı hem de daha güçlü yapıyor. Aynı zamanda, Harvey kadar iyi olan başka bir avukat varsa, bu o. Bu yüzden her ne kadar aralarında güç savaşına girseler de; her zaman Harvey’le aynı tarafta yer alıyor ve bu taraf hep galip olan taraf oluyor.

Dizinin senaryosu, özellikler diyaloglar ve ilişkiler yönünden bakacak olursak; son derece güçlü. Bir yere not edilmesi gerekiyormuş hissi uyandıran bir sürü repliğe sahip. Bu replikler, karakterlerin kişiliklerini de daha iyi anlamamızı sağlıyor. Gereksiz bakışmalar ve konuşmalar yok. Herkes ne söylemesi gerekiyorsa bunu en kısa ve en çarpıcı yoldan yapmak zorundaymış, yoksa Pearson Hardman’da çalışamazmış gibi davranıyor. Senaryoyu kısmen de olsa tıkayan tek şey, Harvey ve Mike’in her davayı bir şekilde kendi lehlerine çevirebilmeleri. Dizinin hukuki açıdan inandırıcılığı zorlama olsa da; Harvey Specter’in her müvekkilini bir süper kahraman gibi kurtarması, size diziyi takip etmeniz için bir neden veriyor. Çünkü Harvey, sadece işine geldiğinde bir süper avukata dönüşüyor.

Suits’in kalitesini artıran bir diğer yönü da soundtrack’i. Daha önce adını duymadığınız şarkıları, sanatçıları size getiriyor. Sahnenin temposunu göz önünde bulundurarak şarkı seçiminde nokta atışı yapıyor. Bölümü beğenmeseniz bile ekranı eli boş kapatmıyorsunuz, çok güzel müzikler dinlemiş oluyorsunuz. Ayrıca dizi, birden çok karakterin ağzından, The Graduate’den  The Godfather’a kadar, birçok filme gönderme yapıyor. Öyle ki bu göndermeler, karakterlerin diyalog kurması için bir metot halini alıyor. Oldukça zekice olduğunu düşündüğüm bu yönüyle Suits, seyirciye göz kırpıyor.

Mike Ross ve Rachel Zane

Dizi, hayata ve insanlara yönelik birçok doğru mesaj içeriyor. Dizideki kimse kusursuz değil. Karakterleri sevdiren hata yapmamaları değil, hatalarını telafi edecek en mükemmel yolu bulup çıkarmaları oluyor. Örneğin Harvey asla müsamaha gösteremediği şeyi, sadakatsizliği, 2. sezonun sonunda Mike’tan görüyor. Aralarındaki kimyanın bozulduğunu düşünürken; Mike kendini affettirmeyi, Harvey de affetmeyi beceriyor ve en önemlisi buna seyirciyi de inandırıyorlar. Harvey & Mike ilişkisine değinmişken, bu ilişkinin dizinin en büyük dinamiği olduğundan bahsetmemek olmaz. Kendisinden başka kimseyi önemsemiyormuş gibi görünen Harvey’nin, Mike’a sahip çıktığını ve onun için kendi önceliklerinden taviz verdiğini görüyorsunuz. Harvey en büyük jestini, Mike’ı diplomasız işe aldığında değil; onun bu sırrını her ne pahasına olursa olsun korumaya çalıştığında yapıyor. Mike da Harvey’le zıtlaşmaktan korkmuyor ancak onu hiçbir koşulda yüzüstü bırakmıyor.

Harvey Specter ve Mike Ross

Suits, hukukun yanlış ellerde ne kadar tehlikeli bir silaha dönüşebileceğini de gösteriyor. Hukuk, bir amaç değil de araç olarak görüldüğünde, ne yapması gerektiğini bilen bir avukat bu araçla istediği her yöne gidebiliyor, dizi bunu da kanıtlamaya çalışır gibi görünüyor. Uzun süre ekranda kalacak gibi görünen Suits’in 5. sezonu 2015 yazında yayınlanmaya başlanacak.

 

[box_light]

“Ben ihtimallere oynamam, adama oynarım.”

“Avukatlık doktorluğa çok benzer, acıtana kadar bastırırsın ve böylece nereye bakman gerektiğini anlarsın.”

“Bazen iyi adamlar, kötü adamlara gününü göstermek için kötü şeyler yaparlar.”  

Harvey Specter

[/box_light]

 

Leave a Reply

1 comment

  1. Yılmaz Şahin

    Yazınız çok güzel ve detaylı olmuş ellerinize sağlık.
    Sadece tek sıkıntı, 2. sezon sonunda Mike’ın hareketini söyleyerek bir spoiler vermişsiniz.