2000li yılların unutulmaz çizgi filmi: Vikingler
Vikingler denilince aklımıza devasa donanmalar, çift boynuzlu miğfer ve barbar bir medeniyet gelir. Çoğumuz doğruluğunu sorgulamayız bu bilgilerin. Hollywood tarafından ilk defa 1958 yapımı ‘The Vikings’ filmiyle çizilmiştir klasik Viking imajı. Tıpkı Battalgazi filmlerindeki Bizans gibidir Vikingler bu filmde; köyleri yakıp yıkarlar, masum insanları öldürürler ve kadınlara tecavüz ederler. Yani en klasik savaş filmi senaryosunda olduğu gibi; iyi çok iyi gösterilir kötü ise kötülükte şeytana taş çıkartır. Yönetmenler filmlerinde bu tarz senaryoları ele almakta pek de haksız sayılmazlar çünkü sinema izleyicileri aksiyon-savaş filmlerinde mutlaka bir iyi taraf ve bir de kötü taraf ararlar ki filmle daha iyi bağ kurabilsinler.
3 Mart 2013 yılında ilk bölümünü yayınlayan ve 4 sezonu geride bırakan Vikings dizisi senaryosunu tarihi gerçekliklere dayandırması ile ezber bozacak nitelikte. Vikinglerle ilgili doğru sandığımız yalanlar bir bir çözülüyor bu dizi sayesinde.
Lagertha ve Ragnar Lothbrok
İlk olarak dizinin büyük bir ilgi görmesini sağlayan tarihi yansıtma başarısından bahsetmek istiyorum. Kullanılan kıyafetler, evler bizi 9. yüzyılda bir Viking kasabasında hissettirmeyi layıkıyla başarıyor. Özellikle boynuzun miğferde değil de içki içiminde ve savaş zamanında öttürülerek haberleşmenin sağlanmasında kullanılması çoğu Hollywood endüstrisinin bize dayattığı Viking-Boynuz-Miğfer tabusunu bir nebze de olsa yıkmayı başarıyor. Ayrıca Vikinglerin ahlaki değerleri, kültürleri ve savaşçı yapıları tarihi belgelerle bire bir uyuşmakta bu dizide. Mesela sanılanın aksine Vikingler ataerkil bir toplum değil kralın eşi de yönetimde büyük oranda söz sahibi ve kadınlar da en az erkekler kadar değer görmekte. Ayrıca göçebe yaşayan bir toplum da değil Vikingler hatta dünyaca ünlü fetihlerindeki asıl amaçları daha verimli topraklara sahip olmak ve halkın refah seviyesini arttırmak. Bu gerçekler biraz abartılarak da olsa fevkalade bir şekilde işlenmiş. Vikings’de Türk tarih dizilerinde – bilhassa Muhteşem Yüzyıl- olduğu gibi yoğun entrika zırvalıklarıyla meşgul edilmiyor seyirci. Yer yer taht entrikaları olsa da tarihi gerçeklikten uzaklaşılmıyor.
Vikings savaş sahneleriyle bir dizinin ötesinde görsel şölen sunuyor izleyicilere. Hollywood savaş filmlerini aratmayan bu sahnelere bir servet yatırılmış olacak ki çoğu savaş filminde kullanılmayan çekim teknikleri kullanılmış. Senaryonun içerisine başarıyla yedirilen bu sahneler Vikinglerin dahiyane savaş teknikleriyle birleşince seyir zevkimiz katlanarak artıyor.
Vikings Savaş Sahnesi
Dizide en iyi işlenen konulardan biri de Vikinglerin dini inanışları. Tarihte Hristiyan rahipleri tarafından dini inançları zayıf olarak tasvir edilen Viking Medeniyeti aslında Yunan mitolojisini aratmayacak sayıda tanrıya sahip. Bu dizide de hem Hristiyanlık hem de Vikinglerin dini inanışlarının toplumun yapısına, ahlaki değerlerine, kültürüne etkileri belirgin bir şekilde işlenmiş. Özellikle Vikinglerin Valhalla inançlarını* pürüzsüz bir şekilde anlatan dizi onların savaş meydanlarında nasıl bu denli korkusuz olduklarını anlamamıza yardımcı olmuş.
Vikings dizisinin müziklerinin çok başarılı olduğunu söyleyemem. Yani hafızalarda her daim yer edinecek müziklere sahip değil. Vikinglerin kültürünü, inançlarını yansıtan müzikler olsa da bunları ekstra bir özellik olarak değerlendirmek hata olacaktır. Bu denli büyük bir yapımın bu tarz müziklere sahip olması zaten olması gereken olduğu için müzik konusunda biraz daha çaba harcanabilirdi kanaatindeyim.
Son olarak diziyi oyunculuk yönünden değerlendirmek gerekirse başrol oyuncusu olan Travis Fimmel tarihteki Ragnar Lothbrok’un kurnazlığını askeri dehasını Emmy’lik performansla yansıtmayı başarıyor. Ragnar’ın karısı olan Katheryn Winnick (Lagartha Lothbrok) ise savaşçı-kadın rolüyle dizi ve film tarihinde ender rastlanan bir tiplemeyle karşımızda ve bu rolü hakkıyla oynamayı başarıyor. Fakat benim dizide en beğendiğim karakter İsveçli oyuncu Gustaf Skarsgård’ın canlandırdığı Floki karakteri. Vikinglerin dini inanışlarını, kurnazlığını ve milliyetçiliğini yansıtan bu tipleme kendisini izlerken bizi Viking Dönemine götürmeyi başarıyor.
Tarihi gerçeklerden sapmadan, saray entrikası olmaksızın da seyircinin ilgisinin çekilebileceğini ispatlayan Vikings dizisi bu özelliğiyle Türk dizi sektörüne büyük bir örnek niteliğinde. Viking tarihini kolay yoldan öğrenmek ve boş vaktini heyecan ve aksiyon dolu sahnelerle değerlendirmek isteyenlerin izlemesi gereken bir dizi Vikings.
* Odin tarafından yönetilen Asgard’da bulunan görkemli, büyük salondur. Savaş alanlarında ölmüş kahramanlar buraya getirilir.
