Charles Forsman’ın aynı adlı çizgi romanından uyarlanan ve 5 Ocak 2017 de yayınlanmaya başlayan absürt bir kara komedi dizisi The End of the F*cking World ilk sezonunu sonlandırmış durumda. Henüz ilk cümlesinde garipliği sezmeye başladığımız James’in, hayatında hiç de normal olmayan bir amaca doğru gitmek istemesiyle ve Alyssa ile karşılaşmalarıyla daha da tuhaflaşacağı bir ilginç yol hikayesi.

İnsan doğasına aykırı davranışlarıyla kendini bu dünyaya ait hissetmeyen, normal olduğunu düşünen insanlar için ‘hastalıklı’ olarak nitelendirebileceğimiz iki gencin karşılarına çıkan kötülüklerle baş etme hikayesi de diyebiliriz.  

Sivri dilli bir üslubu var dizinin. Kafa nereye biz oraya mantığıyla, insanı duraktan durağa sürüklerken ürperten, şaşırtan ve bazen de eğlendiren bir boşvermişlik havası hakim. Tek kelimelik cümleler, açık sözlü cevaplar ve başına savruk hareketleriyle James ve Alyssa’nın yolculuğu karakterlerin iç sesleriyle apaçık ve şeffaf bir şekilde izleyiciye aktarılmış. Hikayenin havasıyla uyumlu vurucu şarkı seçimleriyle de etkileyiciliğini arttırabilmiş.

“Sessizliğin çok gürültülü olduğunu öğrendiğim gündü bu. Sağır ediciydi. Belki de babam, hayatı boyunca sessizlikten kaçmaya çalışmıştı. Sessizlik olunca bir şeyleri dışlamak zordur.”

Bölümlerin birbirini takip etmesi tek seferde izleseniz bir film izlemişsiniz hissi verebilecek kadar bağlanmış olaylarla dolu. Üstelik yaklaşık 20 dklık süresiyle bu karanlık hikayesini çekilir hatta çekici hale getirebilmiş gibi görünüyor.

“O kadar garip ki.. Bir şeyi bu kadar uzun zaman istedikten ve berbat bir şey olmasından o kadar korktuktan sonra, hiç berbat olmadığını, muhteşem olduğunu görmek… Öyle güzel ki.”

 

Kaynaklar:

http://www.imdb.com/title/tt6257970/

https://www.netflix.com/tr/title/80175722

Leave a Reply