Komedi filmlerinde görmeye alışık olduğumuz Jim Carrey, farkında mısınız bilmiyorum ama uzun süredir ortalarda görünmüyordu. 90’ların ortalarından beri beyaz perdede görmeye alışık olduğumuz ve oynadığı Maske, Truman Show ve Aman Tanrım! gibi filmleriyle benzer karakterler oynamış hatta kendini oynuyormuş izlenimine kapılmamıza neden olmuştu. Filmografisine baktığımızda oynadığı diğer filmlerle karşılaştırıldığında kendine özel bir yer edinen Eternal Sunshine of the Spotless Mind, Carrey’i alışık olmadığımız bir şekilde daha depresif ve gerçekçi bir karakter olarak sunmuştu. 2004 yılında Michel Gondry yönetmenliğinde başrol olarak yer aldığı bu filmin ardından Carrey, aynı yönetmen ile oyunculuğa bu sefer televizyonda geri dönüş yaptı, hem de bizleri şaşırtan ve 31 Ağustos’ta ilk bölümü yayınlanan ve ilk sezonunu geride bırakan Kidding dizisiyle.
Dizi, çok sevilen ve izlenen bir çocuk programının sunuculuğunu yapan Mr. Pickles’ın hikayesini izleyiciye sunuyor. Her şeyin tozpembe yansıtıldığı, renkli dekorlar ve kuklalarla sadece iyiliğin ve doğrunun hüküm sürdüğü programın aksine, ne yazık ki Jeff Pickles’ın hayatının tam tersi istikamette ilerlediğini görüyoruz. Özellikle, ikiz çocuklarından birini beklenmedik bir trafik kazasıyla kaybedince aile yaşantısının da parçalanmasıyla hayatının kontrolünü kaybediyor. Ama asıl sorun, Mr. Pickles’ın çocuklara artık sadece kusursuz bir hayatı değil, içinde ölümün, sevdiği birini kaybetmenin de dahil olduğu birçok “yetişkin” konusunu anlatmak istemesiyle ortaya çıkıyor. Ülke çapında milyonlarca çocuğu etkileyen bir televizyon figürünün böyle keskin bir dönüşüm geçirmesi ise tabi ki programın yapımcılarının çıkarlarıyla ters düşüyor. Yapım şirketinin başında Jeff Pickles’ın babasının yer alması ise işleri daha da zorlaştırıyor.
Carrey, Mr. Pickles karakterinin altından çok başarılı bir şekilde kalkıyor ve karakterinin getirdiği saflık ve iyi niyetin gerçek dünyayla her çarpışmasında kendi olmaya devam etme çabasını görebiliyoruz. İnsanlar hayatta kötü şeylerle karşılaştıklarında, davranışlarından sorumlu tutulmamak için böyle durumları bahane edebilirler. Mr. Pickles ise kötüyü iyiye tercih etmemek için büyük bir savaş veriyor.
Dizi her detayıyla çok iyi düşünülmüş ve üzerinde özenle çalışılmış olduğunu her geçen bölümüyle göstermeye devam ediyor. Senaryo, ana hikayenin etrafındaki yan hikayeleri birbirine beklenmedik şekilde bağlayarak boyutlandırıyor ve büyütüyor. Hemen hemen her bölümde yer alan kara mizah ögeleriyle ise şaşırtıyor. Yetişkinlerin çoğu zaman en az çocuklar kadar hatta daha fazla sevgiye, desteğe ve iyi olmaya dair hatırlatmaya ihtiyacı olduğuna dikkat çekmesi de diziye ait etkileyici detaylardan biri.
Kidding dünya düzeniyle, yetişkinlerin ikiyüzlülükleriyle ya da gösteri dünyasının perde arkasıyla çok akıllıca “dalga geçiyor” olabilir ama kesinlikle izleyicisinin zekasıyla dalga geçmiyor. Ustaca kurgulanmış senaryosu ve duyduktan sonra mutlaka zihninizde yer edecek diyalogları ile mutlaka şans verilmesi gereken bir yapım. Jim Carrey’i izlemeyi özleyenler için ise birebir ve performansının etkileyiciliği de kesinlikle izlemeye değer. Tek fark ise Jim Carrey, Kidding ile bu sefer şaka yapmıyor.
Kaynak:
https://www.imdb.com/title/tt7375404/
Görsel Kaynaklar:
Kapak Fotoğrafı: https://www.sho.com/kidding
https://www.imdb.com/title/tt7375404/mediaviewer/rm1545682944