Popüler Kültürü Şekillendiren Altkültür: “Vaporwave”

İnternet, kitleleri etkilemek adına çok güçlü bir icat. Dünyanın her yerinden, milyonlarca insanın birbirleriyle bilgi ve fikir alışverişi yaptığı bir platformda böyle olmaması beklenemezdi. 2000’lerin başlarından beri kullanımı üssel şekilde artan internet, yıllar içinde forumlardan evrilerek daha aktif sosyal mecralara ev sahipliği yaptı ve insanları buluşturdu. Tabii sosyalleşilen her ortamda olduğu gibi, internette de bir altkültür oluşmaya başladı. Bu altkültürün nasıl popüler kültürü ve müzik endüstrisini evrilttiğini görmek için, önce temel internet tarihine bakmamız gerekiyor. 

2003’de 4chan, 2005’de Reddit ve 2007’de Tumblr’ın kurulmasıyla, internet altkültürü de şekillenmeye başladı. Bu sitelerde oluşmaya başlamış ve ortalama internet kullanıcılarından sıyrılmak isteyen, kullanıcılar arasında belirli bir temeli ironikliğe dayanan bir jargon ortaya çıktı. 2009-2010 arasında, çoğunluğu 90’ların çocuklarından oluşan o dönemin altkültürüne mensup internet kullancıları, zaman içinde bu ironikliği, çocukluklarına duydukları romantize edilmiş buruk bir nostaljiyle birleştirdiler ve Tumblr gibi sitelerde geçmişe dönük, eski çizgi filmler, dergiler, oyunları ele alan paylaşımların sayısı ciddi bir şekilde artmaya başladı.

2011 yılında, Lil Internet ismiyle tanınan Brooklyn’li bir dj’in, punk modasını tiye aldığı ironik tweetinden sonra Seapunk terimi ortaya çıktı. Bir ay sonra, Chicago temelli müzisyen Ultradeamon, Coral Records Internazionale ismiyle açtığı Bandcamp ve Facebook sayfasında, müzik küratörlüğü yapmaya başladı ve sonradan Seapunk türüne mensup edilecek, ‘zombelle’ ve ‘m¥rrĦ ka’ gibi bağımsız müzisyenlerin elektronik müziklerini paylaşmaya başladılar.

Aynı zamanda Tumblr gibi sitelerde görsel olarak da bir akım çıkmaya başladı. 90’ların internetinden görseller, eski oyunlar ve dergiler, parlak renkler, yunusların, yunan kolonları, tropikal görsellerin harmanlandığı, dönemin internet kültürünün geçmişe duyduğu özlemin bir görsel yansımasını yakaladığı bu akım, Lil Internet ve Ultradeamon’ın yaymaya çalıştığı müzisyenlerin müzikleriyle harmanlandı ve seapunk akımı ortaya çıktı. 2012’ye kadar Tumblr’da ve Facebook gruplarında seapunk altkültürü, bağımsız sanatçıları etkilemeye devam etti ve popülerleşmeye başladı.

Kasım 2012’de, Rihanna, SNL adlı televizyon programında canlı olarak ‘Diamonds’ şarkısını söyledi. Performansta seapunk’tan esinlenilmiş bir video arka planı kullanıldı ve JeromeLOL isimli dj ve görsel sanatçının yaptığı videolara benzediği gerekçesiyle eleştirilere maruz kaldı. Çok geçmeden, birçok popüler kültür sitesinde bu eleştirileri ele alan haberler çıktı ve popüler kültürde seapunk yer etmeye başladı. Aynı yıl, Azealia Banks, Atlantis şarkısını çıkardı ve tüm klibinde, kıyafetlerinden görsellere kadar tamamen seapunk estetiğini kullandı.

Ne zaman altkültürün yarattığı bir akım popülerleşse, o akım ya revizyona uğrar ve değiştirilir yada ölmeye terk edilir. İşte Vaporwave de böyle doğdu. Seapunk görsellerinin zaman içinde evrimi, yunusların ve tropik adaların kullanıldığı görsellerden uzaklaştı. Daha dijital ve karanlık, 90’ların cyberpunk’ına daha yakın olan video kaset, bilgisayarların kullanıldığı, mor mavi renk skalasında bir estetik yakalarken, kapitalizm ve topluma yabancılaşma temalarını ele alan bir felsefeye geçildi.

Akımın müzik tarafı de görselliği takip etti. 80 ve 90’ların smooth jazz, muzak, ‘’asansör müziği’’, lounge music gibi, daha çok alışveriş merkezlerinde, plaza asansörlerinde çalan, ‘ticari’ müzik türlerindeki şarkıların sample’larının manipüle edildiği bir tür ortaya çıktı.

Macintosh Plus isimli müzisyenin 2011’de çıkardığı Floral Shoppe adlı albümü de bu akımın kapak yüzü oldu ve vaporwave akımı yeraltı müziğini kasıp kavurmaya başladı. 2013’den itibaren, Soundcloud isimli, insanların kendi yaptıkları müzikleri yüklediği platformda, her yerden vaporwave parçalar çıkıyordu. Aynı şekilde Bandcamp’de bir ton vaporwave müzisyeni, sanatçı profili açmış, çıkardıkları albümleri yüklüyorlardı. Popüler kültürün bu kadar gözüne sokulmadan geçtiyse de, bu platformlarda zaman geçiren ve yeraltı müzik türlerini dinlemeyi seven insanlar için çok görünür bir şekilde yaşandı bu dönem. 

https://www.youtube.com/watch?v=cU8HrO7XuiE

Yeni sanatçıları çeken her müzik türünde olduğu gibi, vaporwave’den de etkilenerek birçok müzisyen ortaya çıkmaya başladı. Funk parçaların daha enerjik elektronik dans parçalarına çevrildiği future funk, 80’lerin oyun ve retro-fütürist estetiğine daha çok yaklaşan synthwave, asansör müziğinin tekrar eden tınılarını yüceltmeye çalışan, yavaş ve nostaljik mallsoft bunların bazı örnekleri. Vaporwave türünün yelpazesini genişlemesini sağlayan bu yantürler ile daha fazla insan bu estetikten etkilenmeye başladı. 

Haliyle, daha geniş kitlelere hitap eden sanatçılar da bu akımlardan etkilenmeye başladı ve gerek görsel gerek işitsel olarak kendi işleriyle harmanladılar. Sadece müzikte de değil, oyun ve film endüstrisinde de bu esinlenmeleri görüyoruz. Bir grup internet sanatçısıyla başlamış olan bir akımın evrilerek buralara kadar gelmesi ve birden fazla endüstriyi etkilemeyi başarmış olması, internetin kitlesel etkisini bize gösteriyor. İşte vaporwave’den esinilmiş eserlerden bazıları:

 

 

Kaynaklar:

Tumblr

Seapunk – Wikipedia

Vaporwave – Wikipedia

Vaporwave: A Brief History

How seapunk went from meme to mainstream

https://www.buzzfeed.com/perpetua/web-artists-are-furious-at-rihanna-and-azealia-ban?utm_term=.qxBQkP64PE#.ou9gd92J9P

 

Leave a Reply

2 comments

  1. Şeytan Seven Türk

    Harika bir yazı.

  2. PizzaWave420

    Harika bir yazı gerçekten harika. Bu harika kültüre (ve çoğu şeye) tamamen yabancı olan ülkemiz için aydınlatıcı bir yazı. Ne varsa yine Bilkent’te var.