Zhao Xiaoli: Sanat Yaşamak İçindir

Birinin çöpü, diğerinin hazinesidir.

Klişelere anlam kazandırmak çoğu zaman zordur. Bu yazımda sizlere bu klişeye anlam kazandıran bir sanatçıdan bahsetmek istiyorum: Zhao Xiaoli. Instagram, Twitter gibi platformlarda binlerce insan sanatlarını paylaşıp destek bulmaya çalışıyor. Elbette ki oldukça rekabetçi bir ortam ve elinizde diğerlerinden daha farklı, daha iyi bir şey olduğunu göstermeden maalesef yeterli ilgiyi göremiyorsunuz. Ben de Instagram gibi platformlarda beğendiğim sanatçılarla karşılaşsam ve eserlerini incelesem de birçoğunu takibe almıyorum. Takip ettiklerimden çoğunun içeriği bir süre sonra bana sıradan gelmeye başlıyor ve takibi bırakıyorum. Ancak Zhao’yu gördüğümden beri sadık bir takipçisiyim ve uzun bir süre de öyle kalacağımı düşünüyorum.

Zhao’nun gördüğüm ilk fotoğrafı, güllerle resim yaptığı bir fotoğraftı. Beyaz bir gül demetini koca bir kova boyaya batırıp tuvalini baştan aşağı güllerle boyuyordu. Daha sonra ortaya çıkan kadın resmi ise, her seferinde farklı birini çizer gibi gözükse de, hep kendisinin bir yansıması gibiydi. Zhao’nun çizdiği kadınlara bakarsanız hepsinde yumuşak bir ten, parlak gözler ve o gözlerde tarif edilmesi güç bir ifade görürsünüz. İnsan bir noktada bu kadınlardan birine bakarken, aynaya bakar gibi hissediyor.

Bu sebeplerle Zhao’nun her yeni paylaşımı beni çok heyecanlandırıyordu, her eserine bakmaktan çok mutlu oluyordum. Geçtiğimiz günlerde buna ek olarak Zhao’yu benim için daha da özel kılan bir yazı okudum. Görünüşe göre Zhao’nun tuvali, bildiğimiz tuvallerle sınırlı kalmıyor ve çerçevenin dışına çıkıyordu. Bu yönüyle bana daha önce hakkında bir yazı yazdığım Maud Lewis’i hatırlattı.

Zhao, tuvalin yanı sıra eski kapılar, kırılmış gitarlar, kırık sandalyeler ve bozuk televizyonlar gibi çöpe atılan eşyaları toplayıp, bunlar üzerinde de çalışmalar yapıyormuş. Hatta bu ilgisi çevredeki birçok insan tarafından bilindiği için stüdyosunun bulunduğu mahalle çevresinde çalışan temizlik görevlileri, biri çöpe sandalye, dolap ya da buna benzer eşyalar attığında hemen Zhao’ya haber veriyorlarmış.

Zhao’nun takipçileri, onun eserlerinin çöpe attıkları eşyalara farklı bir gözle bakmalarını sağladığını söylüyorlar. Zhao da güzelliğin her yerde olduğunu ve biraz emekle her şeyin sanata dönüştürülebileceğini ve sanatın, gözünü her açtığında çevresindeki güzel şeyleri görmeye onu ittiğini söylüyor. Bu sıralar hayatımın merkezine aldığım bir mesaj bu. Sanat sanat içindir ya da toplum içindir tartışması asla bitmeyecek, bitmesi de gerekmiyor bence. Ancak benim bu konudaki fikrim de Zhao ile aynı: sanat yaşamak içindir. Gözümüzü açtığımızda heyecanlanmamızı sağlayan, yaşamak için bize sebep veren şey aslında yaşamın içinde gizlenen güzelliktir. Ölü Ozanlar Derneği’nin ünlü hocası John Keating’in dediği gibi, “İnsan soyu tutkuyla doludur. Tıp, hukuk, işletme, mühendislik… Bunların hepsi hem onurlu birer uğraş alanıdır, hem de hayatı sürdürmek için elzemdirler. Fakat şiir, güzellik, romantizm, aşk… Bunlar ise bizi hayatta tutan şeylerdir.” Gülsek de ağlasak da sırf yaşadığımız için umut etmeye değer ve insan isterse baktığı her yerde, görmeye değer bir şey bulabilir. Dedem biz biraz fazla uyuduğumuzda hep der ki, ” Bebekler ve çocuklar sabah erkenden gözünü açar çünkü öğrenmek istedikleri, merak ettikleri bir şey vardır. Siz her şeyi bildiğinizi sandığınız için çok uyuyorsunuz.” Her sabah gözünüzü heyecanla, sizi sarıp sarmalayan güzellikleri görebilmek için açmanız dileğiyle. Sanat, sizin için hep bir yaşam kaynağı olsun.

Not: Zhao’yu Instagram’da @lemon_zhaoxiaoli hesabından takip edebilirsiniz. Maud Lewis hakkında yazığım yazıyı da bu linkten okuyabilirsiniz.

Kaynakça:

https://news.cgtn.com/news/2020-07-01/From-trash-to-art-Chinese-artist-redefines-old-items-with-paintbrush-RM4EQdywHm/index.html

https://www.chinadailyhk.com/article/134805#Artist-shows-garbage-is-not-rubbish

Leave a Reply