Bir süredir beni saracak ve devamını merakla bekletecek bir K-drama arayışı içindeydim. Pandemide bir süre Kore dizileri izlemeye ara vermiş, daha çok filmlere sarmıştım ama sonra tekrar hayatımda Kore dizilerinin bana hissettirdiği güzel duyguları özlediğimi fark ettim. Benim için adeta bir güvenli alan oluşturuyor çünkü bu diziler. Bazılarının senaryosu mükemmel bir incelikle hazırlanmışken bazıları sadece keyiflik, anı geçirmelik ve çerezlik komik diziler olabiliyor. Bazılarıysa Hometown Cha Cha Cha gibi insanın ruhuna gerçekten iyi geliyor ve sık sık yüz gülümsetirken bazen de karakterlerle yapılan fazlasıyla bir empati sonucu hüngür hüngür ağlamaya sebep oluyor.
Hometown Cha Cha Cha Güney Kore yayın kanalı TvN’de haftalık olarak yayınlanmasının ve reyting rekorları kırmasının ardından Netflix ile tüm dünyaya ulaşmış oldu. O esnada hala herkesin dilinde Squid Game vardı ve bence bu yüzden Hometown Cha Cha Cha biraz onun gölgesinde kaldı. Yine de dizi 2021’de en çok izlenen ve sevilen Kore dizilerinden biri oldu.
Kısaca konusundan bahsedecek olursam, Yoon Hye-jin, mantıklı düşünmesiyle bilinen mükemmeliyetçi bir diş doktorudur ve Seoul’da yaşadığı bazı talihsizlikler sonucu çocukluğunun bir kısmını geçirdiği Gongjin adlı küçük bir sahil kasabasına taşınır ve kendi diş kliniğini açar. Burada da diğer başrolümüz, elinden her iş gelen ve tüm kasaba tarafından çok sevilen Şef Hong ile yolları kesişir. Aslında 2004 yapımı Mr. Handy, Mr. Hong adlı bir Kore filminden uyarlanmış olan bu dizinin belki de bu kadar çok sevilmesinin sebeplerinden biri, alışagelmiş olduğumuz bazı K-drama’lardaki absürt mantık hatalarının veya gerçekdışı olayların olmamasıdır. Bunun yerine dizideki yan karakterler dahil hepsinin hikayeleri bir gerçeklik ve derinlik taşıyor. Onları izlerken bile asla sıkılmadım sanırım -ki bu pek yaşadığım bi durum değil. Başrollerin ilişkisi ise bence yine olgunluk, gerçeklik, derinlik, dürüstlük ve farkındalık üzerine kurulu. Açıkçası bu da beni en çok etkileyen şeylerden biri oldu. Başrol oyuncularının birbirleriyle uyumu bence bambaşka bir tatlılık seviyesindeydi. Şunu da söylemeden edemeyeceğim, hem Shin Min-a’nın hem de Kim Seon-ho’nun çok belirgin gamzeleri var ve ne zaman gülümseseler gözlerimi onlardan alamadım ve tatlılıklarına hapsoldum galiba… Hatta sosyal medyada bu çift için dimple couple diyorlar artık siz düşünün. Bu cümlelerden bile dizinin benim üstümde ne kadar olumlu bir etki bıraktığını ve kendimi kaybedecek derecede bir fangirl’lük yaptığımı anlamışsınızdır sanırım. Bunun üstüne tabii ki diyeceğim şu ki eğer hala izlemediyseniz daha fazla zaman kaybetmeyin ve bu diziyi izleyin, izlettirin. Özellikle de iyi hissetmeye ihtiyaç duyduğunuz anlarda size iyi gelebileceğini düşünüyorum.
Dizinin soundtrack’leri de artık favorilerimde kayıtlı ve eğer dinlemek isterseniz en beğendiklerimden birkaçını buraya link olarak bırakıyorum: