Hayatımızdan bir Kasımı daha def etmek üzereyiz. Kasım özel bir aydır, her ne kadar yılın ilk karı bu ayda düşmüş olsa da kışa bir kaladır o yüzden bu Kasımda ben ve bizim pek sevgili sanat dünyamız neler yaşamış hemen küçük bir özet geçelim.
Öncelikle bir konser haberiyle başlayalım. İstanbul’dan bir efsane geçti. Çoğunlukla “she” ve “i want you” şarkılarıyla bilinen Elvis Costello Kasım başında ülkemizdeydi ve yorumlara göre çok güzel bir konser olmuş. Bu ay gözüme çarpan kitaplar arasında aylar önce çıkmasına rağmen bu ay çoğu kişinin elinde gördüğüm eser: Marilyn, August 1953: The last Look Photos. 1953 yılında The River of No Return filminin çekimleri sırasında fotoğrafçı Marilyn’in bir dizi fotoğrafını çekiyor ve negatifler 60 yıl sonra saklandığı yerden çıkıyor. Kitap çok ilginç detaylar ve fotoğraflar barındırıyor mesela Marilyn’i ayağı sarılı şekilde buluyoruz çünkü çekimler sırasında ayağı incinmiş. Bu ve bunun gibi daha birçok farklı detaya rastlamak mümkün kitapta. Kasım ayında çıkan, henüz okumaya vakit bulamadığım ama inanılmaz sabırsızlandığım yepyeni bir kitap Yekta Kopan’dan :Kediler Güzel Uyanır. Kopan kitabını kendi dilinden şöyle anlatır: “Kediler Güzel Uyanır, benim biraz daha içime konuşmak istediğim, biraz daha içime anlatmak istediğim, kendi dil dünyama ve edebiyat dünyama yoğunlaşmak istediğim, birazda kendime fısıldadığım kitap oldu.” Küçük hikâyelerden oluşan bu eser bence kesinlikle merak uyandırıyor. Diğer bir İstanbul organizasyonu da 12 Kasım’da gerçekleşen ve 600’e yakın yayınevini ağırlamış olan Uluslar arası İstanbul Kitap Fuarı. 30. yılını kutlayan bu fuarda kurulan her stant içinde farklı organizasyon ve yazarlarla buluşturuyor kitapseverleri. Bu kadar etkinlikten bahsetmişken, beyaz perdeye atlamamak imkânsız tabi. Yepyeni birbirinden farklı bir sürü film girdi vizyona fakat benim en merakla beklediğim bugün vizyona girmiş olan Çağan Irmak’ın elinden çıkan taptaze bir eser: Dedemin İnsanları. Türkiye’nin bir dönemini Girit’ten Ege’ye göçen bir ailenin etrafında anlatıyor. Ankara’da ise 18-28 Kasım tarihleri arasında çok renkli bir Uluslar arası Ankara Tiyatro Festivali’ne rastlıyoruz. Teması da bir o kadar ilgi çekici ‘Yaşanılır bir dünya için sanat’. Hala kıyısından yakalamak için şans mevcut sadece 3 gün kadar.
Kasım ayı ilgimi çeken sanat dünyası haberleri bunlardan ibaret. Beni sorarsanız Kasım’da aşk başkamıymış tecrübe edemedim ama kesinlikle Bodrum bu mevsimde de bambaşkaymış onu öğrendim. Karasal iklimin hengâmesinden küçük bol güneşli sahil kafelerine yolculuk yapmak kızgın kumlardan serin sulara atlamanın ta kendisiymiş kesinlikle tavsiye ediyorum.