“Yırtasım var hafız dünyayı ikiye, ne İskender’in denizleri ne Nuh’un gemisi kalacak geriye” diyerek başladı konsere. Okula yeni başlayan bir çocuğun heyecanını hala içinde taşıması mı büyüsü bilmiyorum, ama ilk andan itibaren şarkılarıyla bizi etkilemeyi başardı. Can Bonomo,6 Ekim’de Passage Bar’da verdiği konserinde kendine özgü tavırları ve dansıyla bizlere unutulmaz anlar yaşattı yine. Şarkılarını nefes almadan söylerken her zamanki gibi muzip muzip bakıp, bize müziği nasıl masala dönüştürdüğünü gösteriyordu. Müziğe 8 yaşında eline aldığı gitarla başlayan Bonomo, Bilgi Üniversitesi Sinema ve Televizyon bölümünde okuduğu sıralarda Radyo Klas, Number One FM ve Radio N101 de radyoculuk yaptı. Daha sonra Number One TV ve MTV gibi kanallarda çeşitli televizyon programlarıyla devam etti ama; müzik her zaman hayatında ilk sıradaydı ve 2011 Ocak ayında ilk albümü olan “Meczup”u bizlerle tanıştırdı. Geçen hafta 3. klibini, albümün adını taşıyan Meczup adlı şarkıya çekti. Yine masalsı, yine eğlenceli bir klip. Albümde sadece 1 şarkı hariç bütün şarkıların söz ve müziği Can Bonomo’ya ait. Çeşitli nağmeleri bir arada barındıran müziğini “İstanbul müziği” olarak tanımlıyor kendisi. Sözlerse o kadar bizden ve o kadar derinden ki, “her ruh halinde de Can Bonomo dinlenir mi be arkadaş!” demek kaçınılmaz. Eğer beklemekten yorgun düşmüş aşkı arayan bir “meczup” olduysan, keyifli bir anında etrafındakilere “bana bir saz verin” demek istersen ya da sadece kaybettiğin hatıralarını arıyorsan bir yerlerde sıkılmış, “ayıl” diye seslenip isyanını bastırabilirsin bir parça. Can Bonomo’yla tanışmış olanların benimle aynı duyguları hissettiklerine eminim ama henüz tanışmamış olanlara tavsiyem, bir dinleyin derim. Ankara’da büyük bir hayran kitlesi olan Can Bonomo sık sık konser için buraya geliyor. Bunlardan bir tanesi 14 Aralık Passage Bar’da. Kaçırmamanız dileğiyle…