Düşlerin Kralı ve Ebedi Ailesi

New York Times’ın en çok satanlar listesine girmeyi başaran nadide çizgi romanlardan biri olan Sandman serisi, belki de türünün en ilginç örneklerinden bir tanesi. İlk olarak 1989 yılında başlayan hikayeleri, 1996 yılında tatminkar bir finalle sona erdi. DC comics firmasının eski karakterlerini yenileme projesinin bir parçası olan Sandman, okuyucular için son derece talihli bir şekilde Neil Gaiman’a – ki Yıldıztozu kitabından ve aynı isimli filminden, animasyon Coraline’dan ve modelleme teknolojise ile çekilmiş Beawulf filmlerinin senarist koltuğundan tanıyoruz kendisini- emanet edilmesi ile bir suçla savaş hikayesinden “bambaşka” bir hale geçti.

Hikaye Ebedi ailesi üyesi Düş’ün nam-ı değer Morpheaus’un, düşler aleminin efendisinin hikâyesini anlatmaktadır. Düş’ün diğer kardeşleri Kader, Ölüm, Yıkım, İhtiras, Keder ve Haz tıpkı Düş gibi kendi alemlerinin efendileri ve oldukları şeyden ötürü bir noktada evrenin ve gerçekliklerin tüm sakinlerinin efendileri ve hizmetkarları rolündedirler. Sandman serisi birçok macerasında mitolojiden, tarihten, diğer hikayelerden bildiğimiz karakterleri, kahramanları, yaratıkları ve gerçeklikleri içinde barındırır. Bu sebepten bir başkadır Sandman, belki kendi başına bir yapay mitoloji sayılabilir kendisi; zira kendi evreninde aslında bir çok tanrı, tanrıça ve yaratık fikirlerden, insanların düşlerinden doğmuştur ve gerçek olmuştur. Ölümü alt etmek ve ölümsüzlüğe ulaşmak uğruna gerçekleştirilen bir ayin sonucunda yanlış kardeşin hapsedilmesi – elbette ki Düş’ün- ve özgürlüğüne ulaştıktan sonra hükümranlığını düzeltme çabasını ele alan ilk cildi ve ardından gelen 10 ciltle Sandman, ana ve yan hikayeleri, kısa ve uzun hikayeleri ile çizgi roman dünyasında apayrı bir yerde bulunmakta.

Gerçekliğe alternatif açıklamasıyla Sandman, türü sevenlerin kesinlikle kaçırmaması gerekn bir seri.

Leave a Reply