
Winehouse’un Yaşam Yollarında Bastığı İlk Taşlar
Amy Winehouse denilince hepimizin aklına o depresif ve güçlü kadın modeli geliyor değil mi? Kendisi bu dünyadan gitse de şarkılarıyla hala hepimizin aklında ve kalbinde. Güçlü sesi ve söz yazarlığıyla tarihte bir ün kazanmış ve benim için zor zamanlarımda güç kaynağı olmuştur. Londra’da doğan ve hayatının geri kalanını da orada geçiren Winehouse şarkılarında da İngiliz kültürünü bize çok yakından hissettirmiştir. Babası Mitch taksi şoförü ve annesi Jane eczacıdır. Okul hayatında da başarılı olan Winehouse İngiltere’de önemli bir okul olarak kabul edilen Sylvia Young tiyatro okuluna kabul almıştır fakat burnundaki halka yüzünden okuldan atılmıştır.

Winehouse’un Jazz Müzikle Tanışması ve Müzik Kariyerindeki Yolculuğu:
Kendisinin Jazz müziğine olan ilgisi aile kökenlerinden başlamıştır annesi tarafından amcalarının çoğu jazz müzikle ilgilendiği için evlerinde jazz müzik hiç eksik olmamıştır. Babasının da Frank Sinatra hayranı oluşu Winehouse’un jazz müziğe olan sevgisinin ana sebeplerinden birisi olmuştur. Kendi müzik yolculuğunda devam eden Winehouse 16 yaşında bir jazz grubunda yer almaya ve kendini müzikle beraber geliştirmeye devam edip çevre kazanmaya başlamıştır. 2002 yılında eski erkek arkadaşı Tyler James kendisinin demo kayıtlarını plak şirketlerine göndermiştir ve böylece Amy müzik endüstrisinde aktif bir rol almaya başlamıştır.
İlk albümü olan Frank yayımlandığında oldukça büyük çapta ilgiyi üzerine çekmişti. Şahsen Frank albümünde bir çoğumuzunda aşina olduğu ‘Stronger Than Me‘ şarkısı benim favorilerim arasında yer almıştır. Winehouse bu şarkıyı kendisinden 7 yaş büyük olan eski sevgilisine yazmıştır ve bir röportajında da eski sevgilisinin kendisine daha fazla yük olduğunu, neden olduğunu anlamadan sürekli ayrılıp barıştıklarından bahsetmiştir ve bu şarkıyı büyük bir kız olduğunu anladığı zaman yazdığını söylemiştir.
Back to Black albümü çoğu kişinin de olduğu gibi benim de favorim olan Winehouse albümüdür. Back to Black, Rehab, You Know I’m No Good, Tears Dry on Their Own gibi oldukça güzel parçaları bulunduran bu albüm bir şaheser sayılacak derecede beni etkilemiş ve sözleri ile de hayatta bazen motivasyon bulmama yardımcı olmuştur. Ayrıca albüm dünya çapında milyonlarca satılmış ve 2008 yılında 5 tane Grammy Ödülü kazanmıştır. Winehouse bu albümle bir gecede 5 tane Grammy alan ilk İngiliz kadın sanatçı olarak tarihe geçmiştir.
Son olan albümü ‘Lioness:Hidden Treasures‘ albümü kendisinin trajik ölümünden sonra yayımlanmıştır. Bu albüm daha önce yayımlanmamış parçalar ve eski şarkılarının yeniden yorumlanan hallerini içermektedir.

Amy’nin Genel Olarak Yaşama Bakışı ve Kendi İçinde Yaşadığı Fırtınalar:
Winehouse dövmeleri, arı kovanı saç modeli, upuzun çektiği eyelinerları ile ikonik bir tarz yaratmıştır. Camden Town’daki publarda verdiği konserler ile tarihe geçmiş ve bu konserler sayesinde İngiltere’de daha da tanınır hale gelmiştir. İngiltere’deki pub kültürü sayesinde tanıştığı kocası Blake Fielder ve arasındaki çalkantılı ilişki şarkılarında büyük bir etkiye sahip olmuştur. Amy’nin alkol ve uyuşturucu kullanması da bu ilişkinin yarattığı etkiler arasında yer almaktadır ve bu yüzden pişman olduğunu söylemiştir. Sadece bununla kalmayıp başka sorunları da beraberinde getiren kocası biriyle büyük bir kavgaya giriştiği için hapse atılmıştır ve bu durum da Amy’yi derinden etkilemiştir. Amy’nin hayatını daha da büyük etkisi olan bir nokta da büyükannesi Cynthia Winehouse’un ölümüdür. Amy her zaman büyükannesini çok sevmiş , çoğu derdini onunla paylaşmıştır Bu yüzden büyükannesinin ölümü Winehouse’un şarkısında da söylediği gibi ‘I go back to black’ olmasına sebep olmuştur.

Winehouse’un Trajik Ölümü:
They tried to make me go to rehab but I said ‘no, no, no’
Yes, I’ve been black but when I come back you’ll know, know, know
I ain’t got the time and if my daddy thinks I’m fine
He’s tried to make me go to rehab but I won
(Winehouse’un rehabilitasyona gitmesi gerektiği söylenmesi üzerine yazdığı şarkı sözleri)
Alkol bağımlılığı olan Winehouse’un ölümünün sebebi de alkol oldu. Kendisinin alkol bağımlılığı yüzünden eski menajeri tarafından rehabilitasyona gitmelisin denilmesi üzerine babasına danışan Winehouse babasının gerek olmadığını söylemesi üzerine ‘Rehab‘ şarkısını yazmıştır. Belki de bağımlılığının tedavisi sağlansaydı kendisi şu anda aramızda olabilir ve müzikleri ile bizi daha fazla büyüleyebilirdi. Ölümü yüzünden aramızdan ayrılsa da şarkılarını dinlemeye devam edecek ve onu anmaya devam edeceğiz.
Kaynakça
https://www.britannica.com/biography/Amy-Winehouse
https://www.biography.com/musicians/amy-winehouse#who-was-amy-winehouse


