Angelina Jolie ve Haluk Bilginer Aynı Filmde! Maria (2024) Film İncelemesi

Angelina Jolie ve Haluk Bilginer’in aynı filmde yer alacağı haberini aldığımdan beri Maria (2024) filmini izlemeyi merakla bekliyordum. Geçtiğimiz haftalarda Kült Kavaklıdere’de gösterime gireceğini gördüm ve böylelikle filmi izleme fırsatım oldu. Filmden beklentimi kestiremiyordum çünkü severek izlediğim bu iki oyuncuyu aynı projede göreceğimi tahmin etmemiştim.

Maria (2024), prömiyerini, benim izlememden aylar önce, 29 Ağustos 2024’te 81. Venedik Uluslararası Film Festivali’nde yaptı. Filmin yönetmenliğini Pablo Larraín üstlenirken senaryosunu Closed Circuit, Dirty Pretty Things ve Eastern Promises gibi filmlerden tanıdığımız Steven Knight yazdı. Angelina Jolie, Maria Callas adıyla tanınan, 20. yüzyılın en ünlü opera sanatçılarından birine hayat verirken Haluk Bilginer ise  filmde Maria Callas’ın uzun süre aşk yaşadığı Onassis’i canlandırıyor.

Maria Callas, hayatı boyunca yoksulluk, çeşitli sağlık sorunları gibi birçok zorlukla başa çıkmak zorunda kalmış. Kariyerinin başarılı bir şekilde ilerlediği yıllarda sesini kaybetmesi sebebiyle mesleğine istemese de son vermiş. Maria’nın kişisel hayatı her ne kadar sık sık ses getiriyor olsa da dedikodular yeteneğinin önüne geçememiş, dünya çapında tanınmış ilk orkestra şefi lan Leonard Bernstein tarafından “operanın İncil’i olarak anılmış. 53 yaşında, Paris’te yaşadığı evinde kalp krizi sonucu hayat gözlerini yummuş.

Angelina Jolie’nin güzelliğinden filme odaklanmak ne kadar zor olsa da Maria (2024) son zamanlarda en beğendiğim filmlerden biri oldu. Filmde yer alan opera sahneleri, akışı bozmamaya özen gösterilerek filme iliştirilmiş, hikayenin anlatılması için bir araç gibi kullanılmış. Bunun yanısıra, yönetmenin, Maria’nın hikayesini anlatmak için röportaj sahnelerine başvurması, olanları yalnızca objektif olarak izlememizden öte yaşananları Maria’nın ağzından dinleyebilme olanağı sağlamış. Yönetmenin, hikayeyi anlatırken geçmiş ile günümüz arasında seyirciyi gezdirmesi, yaşananların, bugün nasıl bir Maria ortaya çıkardığını görmemize yardımcı olmuş. Yönetmenin bu tekniği olay akşına yeni bir katman katmış.

Maria’nın; ün, şöhret ve trajedi dolu hayatını keşfederken seyircisinin ilgisini çeken noktalardan biri de hayatındaki ilişkileri. Bu sayede Maria’nın evliliğini, Onnasis ile olan ilişkisini gözlemleyebiliyoruz. Fakat bunlardan daha fazla merak uyandıran bir şey varsa o da Maria’nın evindeki çalışanlarıyla olan ilşkisi. Maria’nın, opera sanatçılığı yaptığı zamanlarda sık sık davetlere katıldığını görsek de hayatının ilerleyen zamanlarında etrafında hizmetçisi Bruna ve uşağı Ferruccio dışında başka insan kalmamış. Dahası, hastalığı ilerlediğinde onun için endişelenen, ilaçlarını aldığından emin olan da yine bu iki kişi haline gelmiş. Maria, uzun yıllar vaktini geçirdiği kalabalıkların sonunda Paris’teki büyük ve ihtişamlı apartman dairesinde akşamlarını hizmetçisi ve uşağı ile kart oyunu oynayarak geçirmeye başlamış, ölümü de kalabalıklardan uzakken gerçekleşmiş. Bunların yanısıra filmde Maria’nın ailesiyle olan ilişkisi hakkında pek bir şey öğrenemiyoruz. Annesinden çok da hoşlanmadığını ve bir kız kardeşi olduğunu, üstelik kız kardeşi ile görüştüklerini yalnızca filmin sonlarına doğru görüyoruz. Maria, çocukluğunda da zor zamanlar geçirmiş olsa da filmde bu duruma fazla değinilmemiş ve çoğunlukla şöhretinden sonraki hayatına odaklanılmış.

Sunduğu opera performanslarıyla, hikayesiyle ve büyüleyici Paris manazaralarıyla Maria(2024) benim izlemekten zevk aldığım bir filmdi. Film, henüz izlemeye fırsat bulamamış izleyiciler için çeşitli sinemalarda gösterimine devam ediyor.

Kaynakça

https://en.wikipedia.org/wiki/Maria_(2024_film)

https://en.wikipedia.org/wiki/Pablo_Larra%C3%ADn

Leave a Reply