GazeteBilkent Mezunlar Birimi’nin gelenekselleşmiş olan “Mezun Adaylarına Soruyoruz” yazı dizisine bu dönem Ali Yağız Baltacı’nın röportajı ile başlıyoruz. İyi okumalar.
GB: Kendinizi kısaca tanıtır mısınız?
Ben Ali Yağız Baltacı. Siyaset Bilimi son sınıf öğrencisiyim. Bu yılın sonunda mezun olmayı umut ediyorum. Yaklaşık 2 senedir GazeteBilkent’te çalışıyorum. Nisan 2013’den beri Politika Birimi editörlüğü görevini yürütüyorum.
GB: Okumuş olduğunuz bölümü seçme sebebiniz ne idi?
Okumuş olduğum bölümü seçmem hiç zor olmadı. Zaten farklı bir bölümü hiç düşünmedim. İlgi alanım ve başarılı olacağıma inandığım bölüm Siyaset Bilimi olduğu için bu bölümü seçtim.
GB: Üniversite hayatınız boyunca ne tür aktivitelerde bulunuzdunuz?
Üniversite hayatımı oldukça verimli geçirdiğimi söyleyebilirim. Her daim kendimi geliştirme, faydalı işler yapmak adına çalışmalar içinde yer aldım. Üniversiteye başladıktan sonra farklı öğrenci kulüpleri içinde çeşitli görevler aldım. 2011 yılından itibaren kendi öğrenci kulübümü kurmak adına, arkadaşlarımla birlikte bazı çalışmalarımız oldu. Bu çalışmaların sonucunda 2012 yılında Yakın Tarih Araştırmaları Platformu adıyla bir öğrenci platformu oluşturarak bu konudaki ilk adımımızı aldık. Bu platformu zaman içinde geliştirerek, tanınırlığımızı arttırarak Nisan 2013 yılında Politik Düşünce Kulübü’nü resmi olarak kurduk. Şu anda bu kulübün yönetim kurulu başkanlığını yürütüyorum. Onun dışında Ocak 2013’te GazeteBilkent ailesi ile tanıştım ve burada da şu an Politika Birimi editörü olarak devam ediyorum.
GB: Üniversite hayatı sizde ne tür değişikliklere sebep oldu?
Üniversite, herkesin mutlaka yaşaması gereken, son derece değerli bir ortam. Benim üstümde de hiç kuşkusuz çok önemli etkileri oldu. Bunların en başında fikirsel olgunlaşma geliyor. Eskiden bir çok konuda çok daha ateşli, çok daha radikal düşünürken burada kazandığım deneyimler, kurduğum ilişkiler beni fikirsel olarak çok olgunlaştırdı. Onun dışında üniversitede yaptığımız işlerin de karakterimde oldukça önemli izler bıraktığını ve beni geleceğe çok iyi hazırladığını düşünüyorum.
GB: Üniversite hayatınızda yaşadığınız veya unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Unutamayacağım çok fazla anım var. İzninle iki tanesini paylaşayım. Geçen sene Politika Editörlüğünü bırakmaya karar verdiğim zaman, yazarlarımızın göreve devam etmem için ortak bir bildiri hazırlayıp bu bildiriyi GazeteBilkent Genel Toplantısında okumalarını unutmam mümkün değil veya Politik Düşünce Kulübü’nü ilk kurduğumuz zaman gerçekleştirdiğimiz tanışma toplantısına gelen kalabalık da beni çok etkilemişti, kulübü kurma sürecimiz boyunca yaşadığımız tüm problemler, tüm yorgunluğum insanların ilgisiyle birlikte sona ermişti. O günü de asla unutamam.
GB: Bilkent’i 3 kelime ile tanımlayın dersek; bu kelimeler neler olurdu?
Bilim – Gelişim – Deneyim.
GB: Bilkent’te en sevdiğiniz hoca ve ders hangisi idi?
İlker Aytürk – Nationalism
GB: Geleceğe yönelik planlarınız nelerdir?
Üniversitede elde ettiğim deneyimlerimden mezuniyet sonrasında da faydalanmayı arzu ediyorum. Sektör olarak net bir tercihim yok. Medyaya sıcak bakıyorum.
GB: Bilkent mezunu olmanın size ne tür avantajlar getireceğini düşünüyorsunuz?
Türkiye’deki üniversitelerin kalite seviyesini baz aldığımız zaman Bilkent’in çok önemli bir marka olduğunu söyleyebiliriz. Böyle bir üniversiteden mezun olmanın bana mutlaka getirileri olacaktır diye düşünüyorum. Özellikle kendi yaptığım işleri düşündüğüm zaman burada bulduğum “özgür ortamı” başka bir üniversitede kolay kolay bulamayacağımı düşünüyorum.
GB: Bilkent’e yeni başlayan öğrencilere tavsiyeleriniz nelerdir?
Ne istediklerini, kendilerini hangi alanda geliştirmeyi arzu ettiklerini iyi belirlesinler ve bu yönde hareket etsinler. Üniversiteyi hangi ortalamayla kaç yılda bitirdiklerinin bence bir önemi yok ancak üniversitenin kendilerine sağladıkları imkanlardan faydalanmayı asla ihmal etmesinler. Burada elde edecekleri gelişimin tüm yaşamları boyunca onlarla beraber geleceğini düşünüyorum.
GB: Son olarak hem Politik Düşünce Kulübü’nde hem de GazeteBilkent’te aktif olarak çalışıyorsunuz. Kulüp işleri ile dersleri bir arada nasıl götürüyorsunuz?
Bunun kolay olduğunu söylersem yalan söylemiş olurum. Hem GazeteBilkent Politika Editörlüğünü hem PDK Başkanlığını hem de olağan ders temposunu birlikte götürebilmek ciddi fedakarlıklar yapmayı gerektiriyor. Yeri geliyor uykunuzdan, özel yaşantınızdan, ailenizden hatta kendinize ayırmanız gereken zamandan tavizler vermeniz veya bu saydığım meşguliyetlerden bir tanesini arka plana atmanız gerekiyor. Ben genellikle dersleri arka plana attım. Sevdiğim bölümde okuduğumdan, bölüm derslerimin aynı zamanda benim özel ilgi alanım olmasından dolayı bir şekilde derslerimi de götürmeyi başardım. Akademik başarısı daha yüksek bir öğrenci olmak isterdim. Yine de yaptığım hiçbir işten, üstlendiğim hiçbir sorumluktan dolayı bir pişmanlık duymuyorum. Üniversite hayatım boyunca çok güzel işler başardığımı, önemli izler bıraktığımı, sağlam dostluklar kurduğumu düşünüyorum.
GB: Bu keyifli röportaj için sayın Ali Yağız Baltacı’ya teşekkür ediyoruz.