O; 24 yaşında genç bir müzisyen, Türk Tiyatrosu’na büyük hizmetler veren bir ailenin üçüncü kuşak mensubu ve bir Bilkentli.
1987 yılı Ankara doğumlu olan Can Şakul, müzik çalışmalarına 1995 yılında özel piyano dersleriyle başlar. Müzikle buluşma hikayesinin enteresan olduğunu belirten Şakul: “7 yaşındaydım. O zaman herkes çocuğuna bilgisayar alırken, benim annem piyano alıp gelmişti.” diyor. Devamında Bilkent’te müzik yetenek sınavına giren Şakul’un viyola çalmasına karar verilmesiyle, 1997’de Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi Viyola bölümüne burslu olarak kabul edilmiş olur.
Burada İrşad Mehmet ile başladığı çalışmalarına 2000 yılından itibaren Bilkent Senfoni Orkestrası Viyola Grup Şefi Cavit Cafer ile devam eder. Aynı sıralarda, Ankara’da Profesör James Creitz’in, Ayvalık Uluslar arası Müzik Akademisi’nde Profesör Tatiana Masurenko’nun, İngiltere’de Simon Rowland – Jones, Garfield Jackson, Su Zhen, Pierre – Henri Xuereb’in verdiği atölye çalışmalarına katılır.
2006 yılından itibaren Bilkent Gençlik Senfoni Orkestrası’nda viyola grup şefi olarak çalışmalarına devam eden Şakul, aynı yıl okulda kurulan Bilkent Genç Virtüözleri Oda Orkestrası ile birçok konser verir. 2007 yılında Işın Metin ve Damiano Guiranna yönetimindeki Dünya Gençlik Senfoni Orkestrası’nın Grup Şefi olarak konserlere katılır.
2008 yılında Bilkent Üniversitesi Müzik ve Sahne Sanatları Fakültesi’nden mezun olan Şakul, İsviçre’ye gider ve Lozan Konservatuarı’nda Bruno Pasquier’in master sınıfına kabul edilen ilk öğrenci olur.
2009 yılında İsviçre’deki Oda Müziği ve solo konserlerinin yanı sıra ünlü kemancı Pierre Amoyal liderliğindeki Camerata Lozan’a kabul edilerek, topluluğun üç viyolacısından biri olur. 2010 yılında üyesi olduğu bulunduğu Yaylı Sazlar Kuartet’i, İsviçre’nin ünlü radyosu Radio Suisse Romande’da dahil olmak üzere İsviçre’nin birçok şehrinde konserler verir. Ayrıca, Lozan Konservatuarı’nı temsilen kurulan oda müziği grubuna seçilir ve Almanya’nın Stuttgart şehrinde yapılan Uluslar arası Öğrenciler Oda Müziği Festivali’ne katılır. Can Şakul, Lozan Konservatuarı master programını 2010 yılında başarıyla tamamlamıştır.
Biraz da sazını anlat dendiğinde, “Yerli sazlar ailesinde kemanın bir büyüğüdür viyola.” diyor Can Şakul; “Sesi kemana göre biraz daha kalın, daha tok ve olgundur. Açıkçası beni etkileyen de viyolanın o büyülü sesi oldu. Bir jokeyin atı ile buluşması misali yakaladığınız tını size müthiş bir koşu zevki sağlar. Siz atınızı, atınız da sizi başarıdan başarıya taşır ve bu yarış hiç bitmez.”
Can Şakul’un uzun vadedeki hedeflerinde hocalık yapmak var. “Önce, tabiri caizse, dağarcığımı iyice doldurmak istiyorum. Tabii hazır olduğum noktada bir gün tüm bu bilgilerimi genç müzisyenlere aktarmak isteyeceğim. Hem olgunlaşmak, hem de ürün vermek adına doğru zamanı bekliyorum.” diyerek sadece o gün için hazır olmayı beklediğini belirtiyor.
Sanatın mutfağında pişmiş bir yetenek Can Şakul… Çalışmalarını hem yurtiçi hem de yurt dışında devam ettirmek niyetindeki Şakul’u kutluyor; mezunumuzun, Bilkent camiası adına Gazete Bilkent olarak, başarılarının sürmesini diliyoruz.