Merhaba. Öncelikle röportaj teklifimi kabul ettiğiniz için çok teşekkür ederim. Kendinizi kısaca tanıtabilir misiniz?
Tevfik Fikret Lisesi mezunuyum. Bilkent Üniversitesi Fransızca İngilizce Mütercim Tercümanlık Bölümü 2012 mezunuyum. Bölümde okurken kitap çevirileri yaptım, film alt yazı çevirisi, teknik çeviri gibi çeviri alanını iyi tanımak adına bölümümle ilgili stajlar ve çalışmalar yaptım. Daha sonra Hacettepe Üniversitesi’nden pedagojik formasyon alarak öğretmenlik yapmaya başladım. Charles de Gaulle Lisesi’nde çalıştım. Şimdi ise Ankara Üniversitesi Geliştirme Vakfı Koleji’nde ve Tobb Üniversitesi’nde Fransızca öğretmenliği yapmaktayım.
Okumuş olduğunuz bölümü seçme sebebiniz ne idi?
Fransızca ve İngilizce’mi unutturmayacak, köreltmeyecek bu iki dili de aktif bir şekilde kullanıp kendimi geliştirebileceğim, her gün yeni bir şeyler öğrenebileceğim bir bölüm olduğu için ve birçok farklı iş alanı olduğu için mütercim tercümanlık bölümünü seçtim.
Üniversite hayatınız boyunca ne tür aktivitelerde bulundunuz?
Okulun spor, dans ve yurt dışı imkanlarından faydalandım. Kulüp etkinliklerine katıldım.
Erasmus, Exchange gibi öğrenci değişim programlarına katıldınız mı ? Eğer katıldıysanız bu program size neler kattı ?
Erasmus exchange değil ama mütercim tercümanlık bölümü, Fransa’da bir aylık bir dil okuluna gönderiyordu. Bu programla Vichy Cavilam’da yabancı dil eğitimi aldım ve bir ailenin yanında kaldım. Farklı bir kültürü tanımak ve yabancı dili günlük olarak kullanmak bana çok şey kattı.
Üniversite hayatı sizde ne tür değişikliklere sebep oldu?
Geniş bir çevre edinerek sosyalleşmemi, farklı bakış açılarına sahip olmamı ve mesleğimi tanımamı sağladı.
Üniversite hayatınızda yaşadığınız veya unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşabilir misiniz?
Bölümüm çok eğlenceliydi. Özellikle edebi çeviri ve dizi çevirisi yaptığımız dersler. Friends dizisini Türkçe’ye çevirip kısa filmini çektiğimiz hafta üniversitede en eğlendiğim aynı zaman da hem dersten hem de okuduğum bölümden en keyif aldığım haftaydı.
Bilkent’i 3 kelime ile tanımlayın dersek; bu kelimeler neler olurdu?
Coffee Break, TRIN, sohbet ;)
Bilkent’te en sevdiğiniz hoca ve ders hangisi idi?
İspanyolca dersi Engin Karacaören. Koridordan duyulan parfüm kokusu hala aklımda ;)
Geleceğe yönelik planlarınız nelerdir?
Birkaç senedir öğretmenliğe ağırlık verdim. Hem Fransızca hem İngilizce öğretmeniyim. İleride çeviriye de ağırlık verip yeniden edebi çeviriler yapmak ve öğretmenliğe devam etmek istiyorum. Bilkent Fransızca hazırlıkta bile olabilir belki ;)
Bilkent mezunu olmanın size ne tür avantajlar sağladığını düşünüyorsunuz?
Bilkent zor bir üniversite ama aynı zamanda çok önemli de bir marka. Çoğu iş yeri, okul ve şirket sadece okul adına bakarak adayları elemekte. Bu anlamda her Bilkentli 1-0 önde başlamış oluyor. Zorlu derslerin, projelerin, o an gereksizmiş gibi fazlasıyla önem verilen ayrıntıların aslında bizi zorlu stresli iş hayatına hazırladığını mezun olduktan sonra anlayabiliyorsunuz.
Bilkent’e yeni başlayan öğrencilere (özellikle kendi bölümünüzdeki) tavsiyeleriniz nelerdir?
En değerli amaç, üniversite yılları boyunca güzel anılar ve arkadaşlar biriktirmek olmalı. Mezun olmadan staj yapıp farklı alanlar görülmeli; organizasyonlara , kulüp aktivitelerine ve projelere katılmalı. Daha aklıma gelmeyen bir sürü şey vardır. 4 yıla hatta hazırlık okursanız 5 yıla ne kadar çok arkadaş, anı, deneyim sığdırırsanız o kadar geliştirirsiniz kendinizi. Kendi bölümüm için konuşursam; hocaların çalıştıkları yayınevlerini, yaptıkları çalışmaları takip edin, mezunlarla tanışın, konuşun… Ve mutlaka mezun olmadan bir çeviri yapın.
Zaman ayırdığınız ve tüm sorularımı büyük bir içtenlikle yanıtladığınız için çok teşekkür ederim.
Röportaj için ben teşekkür ederim.