GazeteBilkent’in Şubat ayı konuklarından biri çıkardığı albümü , başrolde oynadığı dizisi ve imza attığı başarılı işlerle gündeme gelen genç ama başarılı mezunumuz Güntaç Özdemir. Bu röportajda kendisiyle bu başarıya nasıl ulaştığını ve taze Bilkent anıları hakkında konuştuk.
Gazete Bilkent: Öncelikle adınız ve soyadınızı öğrenebilir miyiz? Kendinizden, eğitim ve iş hayatı sürecinizden bahsedebilir misiniz?
Güntaç Özdemir: Güntaç Özdemir 1985 Ankara doğumluyum. 3 yaşımdan itibaren eğitim gördüğüm Charles de Gaulle lisesinden 2003 yılında mezun olduktan sonra Bilkent Üniversitesi İletişim ve Tasarım bölümüne girdim. Müzik hayatıma aktif olarak bu yıllarda Ankara’nın çeşitli mekanlarında sahne alarak başladım. Bir yandan da bölümden arkadaşlarımla Murphy’s adlı mekanda Hip Hop partileri yapmaya başlamıştık. Kendi aramızda bir gece düzenlemek amacıyla başladığımız bu etkinlik kısa sürede Ankara’nın en çok ilgi gören partisi haline geldi ve 800-900 kişilik bir kalabalığa ulaşmış olduk. 2007 yılında mezun olduktan sonra Salata adlı mekanın işletmesini devraldım ve ismini Satsuma olarak değiştirerek yepyeni bir konsept getirmeye çalıştık. Bir buçuk yıl kadar sonra Tunus Caddesinde Flat adlı kokteyl barı kurdum ve 2 yıl kadar işlettim. Devrettikten sonra bir süre Miami’ de yaşadım ve orada müzikal aktivitelerime devam ettim.
Türkiye’ye geri dönüp askerliğimi tamamladıktan sonra İstanbul’a yerleştim ve Düşler Akademi’si bünyesine dahil oldum. Dezavantajlı gençlere gönüllü olarak sanat eğitimi veren bu oluşumda Social İnclusion Band adlı müzik grubunun müzik direktörlüğünü, eğitmenliğini ve solistliğini yapmaya başladım. 5 engelli ve 5 gönüllü müzisyenden oluşturduğumuz bu grup IKSV Jazz Festivali, Akbank Jazz Festivali, Rock ‘n Coke, Efes Pilsen One Love Festival gibi önemli organizasyonların yanı sıra Babylon, IKSV Salon gibi önemli sahnelerde yer aldı.
Sonrasında kendi albümüm için çalışmalara başladığımda Çek Bakalım adlı bir yarışmada bir kısa filmin müziklerini yaptım ve başrolünü üstlendim. Ayrıca yarışmanın jürisi olan Okan Bayülgen’in Medya Kralı ve Disko Kralı programlarının tema müziklerinden birini yaptım.
Plato Film ve Show TV ortaklığında yapılan M.U.C.K. adlı dizide başrollerden birini üstlendim ve Ankara’dan arkadaşım olan Yasin ile beraber dizinin müziklerini yaptık.
2012 Haziran ayında “Benimle Yan” adlı albümümü çıkardım ve konserlerime başladım.
GB: Üniversite eğitimi için Bilkent’i seçme nedeniniz nelerdi?
ÖZDEMİR: Benim için Bilkent’i tercih etmemin sıradan olmayan bir hikayesi var diyebilirim. Charles de Gaulle lisesi tamamen Fransız Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olan ve Türk eğitim sistemiyle uzaktan yakından alakası olmayan bir yapıya sahip. Normalde her CDG mezunu Fransa’ya gider ve eğitimine orada devam eder ancak ben müzik kariyerim için Türkiye’de kalmaya kararlıydım ve beni en heyecanlandıracak bölümü ararken İletişim ve Tasarım bölümünü keşfettim. Hayatımda ÖSS ile uzaktan yakından bir alakam olmamasını kara kara düşünürken taban puanını alıp yetenek sınavlarına tabi tutulacağımızı öğrendikten sonra sınavlara girdim ve kazandım.
GB: Hangi bölümden mezun oldunuz? Bu bölümü tercih etme nedeniniz nelerdi?
ÖZDEMİR:İletişim ve Tasarım bölümü medyanın neredeyse her dalından size önemli bir “know-how” aşılıyor. Reklam, Gazetecilik, Tasarım ve Sinema başta olmak üzere bir çok sanat dalı ve tarihiyle ilgili geniş bilgiye sahip oluyorsunuz. Öğrencilik hayatım boyunca hiç bir sınav öncesi sıkıntı çektiğimi hatırlamıyorum. Aksine, hep beraber bir araya gelip kısa filmler çektiğimiz günleri gerçekten çok özlüyorum.
GB: Okuduğunuz süreçte veya sonrasında bu bölümü okuduğunuz için bir pişmanlık duydunuz mu?Eğer şansınız olsaydı başka bir bölümde okumak ister miydiniz?
ÖZDEMİR: Mezun olduğuma pişmanım :) Şaka bir yana, hiç bir pişmanlık duymamakla beraber hayatımın en keyifli yıllarını geçirdim. Ankara’ya gittiğimde mümkün mertebe GSTMF’ye uğramaya ve eski hocalarımı görmeye çalışırım. Başka bölümde okumak istemezdim.
GB: Sizce Bilkentli olmak bir ayrıcalık mıdır?Bunu okurken ya da mezun olduktan sonra nerelerde gördünüz?
ÖZDEMİR: Bilkent’li olmak kesinlikle bir ayrıcalıktır diyebilirim. Kampüsün güzelliği ve sunduğu imkanlar zaten tartışılmaz. Çok değerli eğitmenlerden ders aldık. Ayrıca Bilkent’te diğer üniversitelere kıyasla çok daha güçlü ve köklü bir arkadaş ortamı vardır. Mezun olalı 6 yıl olmuş ve İstanbul’a taşınmış olmama rağmen hala en çok bölümdeki arkadaşlarımla görüşüyorum.
İstanbul’da, özellikle medya ve sanat sektöründe Bilkent’in çok farklı bir prestiji var. Bunu birçok kez gördüm, yaşadım.
GB: Okuduğunuz dönemde bölümünüzde en sevdiğiniz hocalarınız kimlerdi ve dersleriniz nelerdi?
ÖZDEMİR: En sevdiğim dersler Basic Design ve Visual Comminication Design’dı. Hocaları da sırasıyla Jülide Akşiyote ve Andreas Treske’ydi.
GB: Okuduğunuz dönemde keşke yapsaydım ve ya yapmasaydım dediğiniz şeyler var mı?
ÖZDEMİR: Okurken, mezun olduktan sonra keşke dememek için çok emek harcadım o yüzden şu an yok diyebilirim :)
GB: Okuduğunuz dönemde aktif olduğunuz bir etkinlik, kulüp ya da okul takımı var mıydı?
ÖZDEMİR :Ben derslerden arda kalan vakitlerde genelde müzikle ilgilendiğim için çok aktif olamadım ama yakın arkadaşlarım Judges oyuncuları olduğundan birkaç maça ve antrenmanlarına gitmişliğim vardır.
GB: Geleceğe yönelik planlarınız nedir?
ÖZDEMİR: Sevdiğim şeyin peşinde koşmaya devam edeceğim.
GB: Hala Bilkent ile bağınız deva,m ediyor mu?
ÖZDEMİR: Ankara’ya gittiğimde vakit buldukça kampüse uğrarım. Bunun dışında bahar şenliklerinde sahne alma durumu beni aşırı heyecanlandırıyor.
GB: Son olarak başarılı bir mezun olarak Bilkentli öğrencilere vereceğiniz tavsiyeler nelerdir?
ÖZDEMİR: Bilkent’in ülke çapında en prestijli üniversitelerden biri olduğunu unutmasınlar ve sevdikleri şeyin peşinden koşsunlar. Bir de, mezun olduktan sonra çok fazla özlüyorsunuz, onu unutmasınlar :)
Sevgiler
GB :Gazete Bilkent Mezunlar Birimine vakit ayırdığı için mezunumuz Güntaç Beye teşekkür ediyor iş hayatında başarılar diliyoruz.