21. Yüzyılda iş gücüne katılımda kadın ve erkek eşitsizliğinin ortadan kalkmış olmasını bekleriz. Üretken ve çağdaş bir toplum olabilmek adına kadınların da ekonomik, sosyal ve siyasi hayata katılımının en az erkekler kadar olmasının gerekliliği su götürmez bir gerçek. Fakat global anlamda bu mevzuyu incelediğimizde görünen o ki bütün ülkelerin bir hayli katetmesi gereken mesafe var. Özellikle ülkemize baktığımızda durum çok daha vahim.
Gender Gap Report adı verilen rapor, Dünya Ekonomik Forum’u tarafından her sene yayınlanan bir veri. Hesaplanmasında ise 4 tane değişken kullanılıyor.
- Kadınların iş gücüne katılımının erkeklere oranı
- Kadınların eğitime katılımının erkeklere oranı
- Kadınların yaşam süresi ve sağlık durumunun erkeklere oranı
- Kadınların siyasi hayata katılımının erkeklere oranı
Bu ana başlıkların altında kadınlar ve erkekler arasında ücret eşitliği, okuryazarlık oranı, kadın ve erkeklerin ortalama yaşam süresi, parlamentoda ve bakanlık veya hükumet başkanlığında kadınların bulunması gibi alt etkenler de yer alıyor.
Tahmin edebileceğiniz üzere ülkemiz bu konuda en alt sıralarda yer alıyor. 2017 endeksine göre Türkiye 144 ülke arasında kendine 131. sırada yer bulabildi. Yani az önce yukarıda saydığım kriterlere göre ülkemiz sadece Moritanya, Fildişi Sahilleri, Mısır, Ürdün, Fas, Lübnan, Suudi Arabistan, Mali, İran, Çad, Suriye, Pakistan ve Yemen’i geride bıraktı. Bu vahim tablo devlet nezdinde ne kadar dikkate alınıyor bilinmez ama hükumetin sık sık dile getirdiği ekonomik hedefleri yakalaması için eğitimli, sosyal ve ekonomik hayatta yer alan, siyaset ile ilgilenen ve bir birey olarak kendi siyasi görüşlerini açıkça belirtip savunabilen kadınlara da ihtiyacı yok mu dersiniz?
Bu raporun sonuçlarının ne anlama gelebileceğini üst sırada bulunan ülkelere bakarak da anlayabiliriz. İlk 20’de yer alan Norveç, İsveç, Finlandiya, Almanya, Fransa, Danimarka ve Birleşik Krallık gibi ülkeler birçoğumuz tarafından gıpta edilen ülkeler. Kadınları da hayatın içine entegre eden bu ülkelerin dünya siyasetin, insanlık hakları ve gelişmişlik düzeylerinin ne boyutta olduğunu sanırım vurgulamaya gerek yok.
Dolayısıyla bizim de muasır medeniyetler seviyesine çıkabilmemiz için kalifiye erkek ve kadınlara ihtiyacımız var. Özellikle kadınların ev işleri ve çocuklarla ilgilenmesi gerektiğini söyleyen anlayışı bir an önce toprağa gömmemiz gerekiyor. Kadınların da eğitim ve çalışma haklarından mahrum bırakılmaması gerekiyor. Asgari ücretin yeni düzenlemeyle 1.603 lira olduğu ve açlık sınırının altında kaldığı ülkemizde bu durumun dikkate alınması gereken bir olduğunu düşünüyorum.
Tabi bunu gerçekleştirmek için adım atılması gereken ilk yol eğitim. Ders kitaplarında kadınların evde oturup çocuklara baktığını söyleyen metinler yerine çağdaş tarzda, eşitliği vurgulayan bir müfredata sahip olmalıyız. Sonrasında ise Raporun 1.si olan İzlanda ve Almanya gibi kadınları da sosyal, ekonomik ve siyasi hayata entegre edecek olan kota uygulamasına geçmeliyiz. Bu çok uzun bir süreç fakat Türkiye’nin gelişmesi ve ilerlemesine büyük katkıda bulunabilecek bir gelişme.
Ümit ederim ki biz de gelecek yıllarda kendimize yukarılarda yer buluruz. Her bireyin entelektüel düzeyinin yüksek olduğu bir ülke olmak dileğiyle.
Bu arada raporu incelemek isteyenler bu adresten PDF’yi indirip inceleyebilirler: https://www.weforum.org/reports/the-global-gender-gap-report-2017
Mutlu yıllar!