28 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanı seçimleri sonucunda Türkiye yalnızca bir sonraki dönemin cumhurbaşkanını seçmedi, aynı zamanda muhalefetin etkisini git gide yitirmesine neden oldu. Muhalefetin gücünü git gide kaybetmesi, muhalefetin ana unsuru CHP’nin içinde hâli hazırda olan soruların ve eleştirilerin iyice gün yüzüne çıkmasına sebep verdi. Seçim ve değişim için hazırlanan CHP’nin seçim sürecinde içerisindeki kaynayan kazanın buharını göstermeme uğraşı seçim sonuçları ile son buldu. Seçimin hemen ardından başta İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu olmak üzere, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan ve CHP Grup Başkanı Özgür Özel gibi CHP’li birçok isim “değişim” taleplerinde bulunmaya başladı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun on ikinci seçim yenilgisinden sonra artık istifa etmesini ve parti içerisinin yenilenerek daha demokratik bir düzende ilerlemesi gerektiği savunuldu. Bu talep özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte “değişim” sloganına dönüştü.
Seçimden itibaren her konuşmasında değişimden bahis açan İmamoğlu, çalışmaları ve yaptığı konuşmalarla halkın gözünde kapsayıcı ve cesur bir lider rolünü üstlenme olasılığını artırmaya çabalıyor. İmamoğlu’nun bu çabası yüzeye çıktıkça CHP’de kutuplaşma artıyor. Değişim sözcüğünü bir slogan niteliğine getiren Ekrem İmamoğlu, değişim çağrılarına karşı çıkan Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer partililere karşı olarak seçimden itibaren bir taraf oluşturarak yıllardır aynı çizgide ilerleyen muhalefeti sarsacak adımlar atmaya başladı. bu adımlardan en sarsıcı olanı 4 Temmuz’da Twitter üzerinden “Değişime Davet: CHP’de değişim, Türkiye’de değişim, iktidar için değişim sürecine katılmanızı, görüş ve önerilerinizi bekliyoruz” mesajı ile “İktidar için Değişim” adlı internet sitesini kurduğunu açıklamasıdır. İmamoğlu, açtığı kanalda CHP’nin yetersizliklerinden bahsederken seçim sonuçlarıyla umutsuzluğa düşen vatandaşların değişim hayallerini suya düşürdüğü iddiasında bulundu. Ekrem İmamoğlu “halk, iktidar alternatifi olmayı başaramayan bir muhalefet yapısı ile karşı karşıya” diyerek CHP’yi gösterirken aynı zamanda CHP’nin muhalefette başrolü oynadığını ve oynaması gerektiğini dile getirdi.
“Sabırlı ve aklı öne koyan ama bir o kadar da kararlı bir tutumla değişimin gerçekleşmesi pekala mümkündür. Muhalefette değişimin anahtarı Cumhuriyet Halk Partisi’dir.”
İktidar için Değişim adıyla açtığı kanalında yayınladığı manifestosuna göre, CHP’nin daha demokratik bir iç dinamik kazanabilmesinin ön koşulunu parti genel başkanının istifasına bağladı fakat aynı zamanda CHP’nin bekasının muhalefet için olan önemini de vurguladı. Manifestosunda seçimin Recep Tayyip Erdoğan yönündeki sonuçları ile birlikte değişim fırsatının kaçırıldığını belirten İmamoğlu bir yandan seçimi mutlak bir yenilgi olarak görmediğini açıkladı.
“Siyasi partiler demokrasinin asli bekçileridir, onların demokrasiyi koruma ve geliştirme sorumlulukları vardır.”
Ülkenin demokratik düzeyde ilerlemesini sağlayacak unsurların siyasi partiler olduğunu belirten Ekrem İmamoğlu, 2018’den itibaren geliştiğini öne sürdüğü ittifak tecrübesinin ülke çapında bir kapsayıcılık kazanmaya başladığını vurguladı.
“Bu mecra, mümkün olan en yüksek sayıda vatandaşı değişim sürecine katılmaya davet etmek üzere tasarlanmıştır.”
Ekrem İmamoğlu’nun yalnızca bir internet sitesi ya da kanal açmamıştır, aynı zamanda bir değişim kampanyası başlatmıştır. Kampanyada kullandığı değişim sözcüğü ise yukarıdaki cümlede görüldüğü üzere yalnızca CHP’nin iç dinamiğini kapsamamaktadır ve ülkenin bütününe yayılan bir kapsayıcılık ortaya koymaktadır. Değişim sloganı ile açılan internet sitesinin bir günde yaklaşık yarım milyon kişi tarafından görüntülenirken 32 bin 327 görüş ve öneri ile karşılaştığını açıkladı.
CHP içerisinde 28 Mayıs seçim sonuçlarının açıklanmasından itibaren Ekrem İmamoğlu’nun başını çektiği “değişim” ve Kemal Kılıçdaroğlu’na yöneltilen istifa çağrılarının etkileri çoğalarak devam ediyor. Bu süreç içinde 4 Temmuz saat 13.30’da gerçekleştirilen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşma esnasında salonun bir kısmı partinin “ağır topları” olarak bilinen birtakım isimlerin katılmaması üzerine boş kaldı. CHP’ içinde küçük çaplı bir tartışmadan öteye giderek kamuoyunun tartıştığı bir soruna dönen “değişim” talebine Kemal Kılıçdaroğlu “Değişim zaten başladı” sözleriyle karşı çıktı. Kemal Kılıçdaroğlu’nu destekleyen CHP’li kurmaylar ise partinin genel başkanlığındaki bir isim değişikliğinden ziyade yerel seçimlere hazırlanmak değişim yolunda daha büyük önem taşıyor. Aynı zamanda İmamoğlu’nun internet sitesinde yayınladığı yazıyı manifesto olarak nitelendiren CHP’li kurmaylar önemli bir düzeyde tutum alışın görülmemesi sebebini öne sürerek sitenin beklentinin altında kaldığını belirttiler.
CHP’yi sarsan değişim talebi yalnızca bir isim değişikliği değildir aslında, seçimlerde Erdoğan karşıtı olan seçmen kitlesinin hâlâ değişim umudu taşıdığının ve bu değişimi CHP’den beklediğinin göstergesidir aynı zamanda. Türkiye’de uzun zamandır ideolojilerle ayrılan muhalefet yapısı yavaş yavaş ideolojik anlamlarından uzaklaşarak olaylara ve güncel sorunlara odaklanarak konumlarını ve seçmen kitlelerini belirlemeye başladı. Türkiye siyasetinin muhalefet yapısında gerçekleşmeye başlayan bu değişim ise ilk olarak muhalefetin ana elemanı CHP’deki tartışmalarla görünür hâle geldi.