ING Basketbol Süper Ligi’nin final serisi Euroleague’deki iki temsilcimiz Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes arasında oynandı. 5 maç üzerinden oynanan seride Fenerbahçe Beko geçtiğimiz günlerde Euroleague şampiyonluğuna ulaşan Anadolu Efes’i 3-1 mağlup ederek son 8 yılda 4. şampiyonluğunu elde etti. Final serisinin MVP’si ise sarı-lacivertlilerin yıldız pivotu Jan Vesely oldu. Şimdi de bu heyecan dolu final serisine kısaca göz atalım.
Serinin Ülker Arena’da oynanan ilk maçında rakibinin en önemli oyuncularından biri olan Vasilije Micic’ten yoksun olmasını oldukça iyi kullanan Fenerbahçe Beko maçın başından itibaren baskılı savunması ve özellikle de Larkin’e getirdiği sıkıştırmalarla rakibini top kayıplarına zorladı ve hızlı hücumlarla sonuca gitti. Anadolu Efes’e 18 top kaybı yaptıran ev sahibi ekip, yer yer zorlansa da maçtan 85-76 galip ayrılarak seride üstünlüğü yakaladı. İlk periyodu başa baş geçen ikinci maçta ikinci çeyrekte 18-0’lık seriyle rakibini adeta sürklase eden ve 36-12’lik periyot skoruyla 22 sayılık farkı yakalayan Fenerbahçe, rakibinin maçın kalanında geri dönmesine izin vermedi ve 93-78’lik galibiyetle Sinan Erdem’e 2-0’lık avantajla gitmeyi başardı.
Anadolu Efes’in sahasında oynanan üçüncü maçın Avrupa basketbolunda son birkaç yılın özeti olduğunu söylersek pek de yanılmış olmayız. Maçın başından sonuna kadar Larkin ve Micic’in liderliğinde inanılmaz bir üç sayı yüzdesiyle oynayan lacivert-beyazlı ekip, seriyi devam ettirmek için kazanmak zorunda olduğu maçta üstün bir oyun sergilerken maç boyunca rakibini kovalayan ve son dakikalara kadar rakibinin her hamlesine cevap veren Fenerbahçe Beko, toplamda 66 sayı, 10 asist ve yüzde 66 üç sayı yüzdesiyle oynayan ikiliye karşı duramadı ve 103-92 kazanan Anadolu Efes seriyi 2-1’e getirdi. Yine Sinan Erdem’de oynanan dördüncü maçta ise maça oldukça hızlı başlayan Fenerbahçe, ilk periyottan itibaren skor üstünlüğünü ele aldı ve maç boyunca rakibinin öne geçmesine izin vermedi. Anadolu Efes’in farkı bir sayıya kadar indirdiği anlarda soğukkanlılığını koruyan ve tecrübeli oyuncularının katkısıyla kriz anlarını oldukça iyi yöneten sarı-lacivertli ekip, son periyotta farkı iyice açtı ve 92-80’lik galibiyetle seriyi 3-1 kazanarak 10. şampiyonluğuna ulaştı. Son maçta mutlak bir galibiyetle gelen bu şampiyonluğun, Anadolu Efes’in üçüncü maçtaki galibiyetinden sonra “Biz yine şampiyon olacağız’ diye söyledim ben. Şimdi onlar düşünsünler. Çünkü pazartesi de kazanıp Ülker Arena’ya bir kez daha o kupayı kaldırmaya gideceğiz.” ifadelerini kullanan koç Ergin Ataman’a da yerinde bir cevap olduğunu düşünüyorum.
Son 2 sezondur Euroleague’i kazanan ve Avrupa basketboluna damga vurmuş rakibini seri boyunca sergilediği üstün oyunla mağlup eden Fenerbahçe Beko’da koç Djordevic’i tebrik ederek başlamak gerekiyor. Sezon boyunca sıkça eleştirilen ve önümüzdeki sezonda büyük bir ihtimalle takımın başında olmayacak olan Sırp antrenör, maç öncesi rakibe göre hazırlık konusunda ne kadar kuvvetli olduğunu bir kez daha gösterdi. Hücum yönünde belki de Avrupa’nın en iyisi olan rakibine karşı yüksek efora ve alan daraltmaya dayalı oldukça sert bir savunma stratejisiyle sahaya çıkan ve oyuncularının neredeyse tamamından yararlanarak bu savunmayı uygulamayı başaran Djordevic Efes’in deyim yerindeyse uçuk bir yüzdeyle oynadığı üçüncü maç haricinde stratejisinin meyvelerini fazlasıyla topladı diyebiliriz. Geçtiğimiz sezon da Virtus Bologna’nın başındayken ve yine bir sonraki sezon takımın başında olmayacağı belliyken Final Four’dan gelen rakibi Armani Milano’yu deviren Sırp koç bir anlamda bu geleneği devam ettirirken kendisi maç dışındaki koçluk seviyesini saha içi yönetime de yansıtabilse Fenerbahçe için Euroleague’de de her şey çok daha farklı olabilirdi.
Seri boyunca takım olarak özellikle savunmada müthiş bir efor sarf eden ve rakibinden çok daha iyi konsantre olup beraber oynayarak şampiyonluğa ulaşan Fenerbahçe Beko’da bazı oyunculara özel bir parantez açmak gerekiyor; bunların başında da Jan Vesely geliyor. Avrupa’nın en iyi pivotlarından biri olan Çek yıldız, son 2 sezondur lideri olduğu takımının şampiyonluğunun baş mimarı olurken saha içinde hem performansı hem de takıma yaptığı liderlikle beraber arkadaşlarını da yönlendirmesi onu çok özel bir yere koyuyor. Adı son günlerde Barcelona ile anılan Vesely, gidecek bile olsa kendine yakışır şekilde veda etti gibi görünüyor. Bunun yanında sezon boyunca takımın en önemli dış savunmacısı olan Pierria Henry bu seride bunu ayrı bir boyuta taşıdı ve üçüncü maç haricinde Larkin’e adeta göz açtırmayarak Fenerbahçe’yi şampiyonluğa taşıyan savunmanın kilit ismi oldu. Sahada yüreğini ortaya koyarak oynayan 29 yaşındaki oyun kurucunun son maçın sonlarında kendisinden 10 cm uzun Singleton’a yaptığı blok ve son saniyelerdeki şampiyonluk sevinci bu kupayı ne kadar istediğinin bir özeti gibiydi. Son olarak da sezon içinde inişli çıkışlı bir performans gösterse de bu seride çok üst düzey bir basketbol oynayan ve kritik anlarda sazı eline alan Guduric önemli bir tebriği hak ediyor. Vesely ile beraber takıma liderlik eden Sırp yıldızın önümüzdeki yıl da bu performansını devam ettirmesi Fenerbahçe Beko için çok önemli olacaktır. Son olarak takımın enerji kaynağı Şehmus, kaptan Melih ve ismini sayamadığım diğer oyuncularla beraber takım oyununun bireysel performanslara üstünlüğünü kanıtlayan bir seri oynayan Fenerbahçe Beko’yu tebrik ediyor, daha bilinçli bir kadro yapılanmasıyla önümüzdeki sezonda Euroleague’de başarının geri gelmesini ümit ediyorum.