Avrupa Bayan Basketbol Şampiyonası’nda Finale Doğru!

Fransa’nın ev sahipliğinde gerçekleşen Eurobasket Women 2013’te, çeyrek finallerin ardından rakiplerini eleyen Sırbistan, İspanya, Fransa ve Türkiye, yarı finale adlarını yazdırarak finale bir adım daha yaklaştılar. Şimdi, öncelikle çeyrek final maçlarına, ardından da yarı final eşleşmelerine göz atalım.

 

İtalya – Sırbistan

Bu maç için turnuvanın en keyifli maçlarından biri dersek  herhalde yanlış söylemiş olmayız. Maç boyunca geride olan Sırbistan, son 2.5 dakikada rakibi İtalya’ya 9-1 gibi önemli bir seri yaparak çeyrek finale çıkmayı başaran takım oldu. Turnuva boyunca kısıtlı bir rotasyon ile mücadele eden Sırbistan takımı, oynadığı bütün maçlarda büyük bir mücadele göstererek yarı finale kalmayı sonuna kadar hak etti. Eski Beşiktaşlı Milica Dabovic ve kardeşi Ana Dabovic’in yanı sıra geçen sene Galatasaray’dan da hatırladığımız pivot Ivanka Matic etrafında kurulan Sırbistan kadrosunda, Jelena Milanovic de turnuva boyunca takımına ciddi katkılarda bulundu.

Sırbistan'ın yarı finaldeki kozlarından birisi de Milica Dabovic olacak.

Sırbistan’ın yarı finaldeki kozlarından birisi de Milica Dabovic olacak.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İtalya ise baştan sona üstün götürdüğü maçın sonunda acemice hatalar yaparak turnuvadan elendi. İtalyanlar ilk tur gruplarında Bayan Basketbolu’nda bir ekol olan Rusya’yı yenip turnuvanın dışına iterek önemli bir iş başarmışlardı. ancak bu turnuvadaki maceraları çeyrek final ile sonlanmış oldu.

 

Sancho Lyttle sayı ve ribaund kraliçeliğinde birinci sırada bulunuyor.

Sancho Lyttle sayı ve ribaund kraliçeliğinde birinci sırada bulunuyor.

İspanya – Çek Cumhuriyeti

İkinci turda Türkiye ile aynı grupta bulunan İspanya, namağlup unvanını koruyarak geldiği çeyrek finalde, rakibi olan Çek

Cumhuriyeti’ni 75-58 mağlup ederek yarı finalin yolunu tuttu. İspanya’ya maçı getiren  Sancho Lyttle ve Alba Torrens’in dominant oyunları oldu. İspanya’nın bulduğu 75 sayının 52’sini kaydeden bu iki oyuncu üstün performanslarıyla takımları adına ne kadar önemli olduklarını da kanıtladılar.

Böylece, turnuvanın başından bu yana rakiplerine karşı etkili bir oyun ortaya koyan İspanya, şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri olduğunu gösterirken “namağlup takım” unvanını da korudu. Çek Cumhuriyeti ise Hana Harakova gibi önemli bir oyuncusundan yoksun katıldığı bu kupada daha fazla ileri gidemedi ve çeyrek finalde turnuvaya veda etti.

 

Türkiye – Belarus

İkinci tur gruplarını İspanya yenilgisi ile ikinci sırada tamamlayan Milli Takımımız, Belarus ile eşleşerek rakibini 55-41 mağlup etti ve yarı finale kalma başarısını gösterdi. Belarus maç başına 17 top kaybıyla oynayan ve oyun sistemlerini ”koş-koş at” üzerine kurmuş bir takım. Nitekim, maç boyunca çok fazla top kaybederek ve hücumda çok fazla erken şut tercihlerinde bulunarak bu özelliklerini bir kez daha gösterdiler. Etkili sayabileceğimiz oyuncuları, eski Galatasaraylı Yelena Leuchanka ve Fenerbahçe’den tanıdığımız Anastasiya Verameyenka’ydı . Özellikle Verameyenka’nın pota altının yanı sıra, yay gerisinden de yüzdeli şut atması bizim açımızdan dezavantaj olarak gözükse de bu kez onu durdurmayı başardık. Potamızda yalnızca 41 sayı görmemiz de zaten ne kadar iyi bir savunma yaptığımızı gösteriyor. Özellikle, ikinci çeyrekte bulduğumuz 15-3 lük seri sırasında çemberi neredeyse hiç göstermedik rakibe. Sonuç olarak, Belarus engelini fazla zorlanmadan geçtik ve ev sahibi Fransa’nın rakibi olduk.

Milli Takımımızın en önemli kozlarından biri olan Birsel Vardarlı.

Milli Takımımızın en önemli kozlarından biri olan Birsel Vardarlı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Fransa – İsveç

Celine Dumerc, Fransa'nın Avrupa Şampiyonu olması için büyük çaba sarf ediyor.

Celine Dumerc, Fransa’nın Avrupa Şampiyonu olması için büyük çaba sarf ediyor.

Bu maç için Sırbistan – İtalya karşılaşmasından sonra turnuvanın en zevkli maçıydı diyebiliriz. Öncelikle İsveç takımının göstermiş olduğu bu mücadele büyük bir alkışı ve tebriği hak ediyor. İsveçli oyuncular, maçın son saniyelerine kadar oyunun içinde kaldılar ve hiç yılmadılar. İsveç maça Fransa’yı boyalı bölgeden uzak tutup, dış atış tercihine sürükleyen bir savunma anlayışı içinde başladı ve bu taktik anlayışını da başarıyla uyguladı. Hücum da ise Frida Eldebrink ve Ashley Key müthiş performans gösterdiler ancak bütün bunlar galibiyet için yeterli olmadı. Tabii, hakem düdüklerinin daha çok ev sahibi Fransa lehine çalması, İsveç’in kaybetmesindeki bir başka etken oldu.

Fransa cephesinde ise maçın son 2 dakikasında Celine Dumerc fırtınası vardı adeta. Bu oyuncu, üst üste bulduğu üç tane 3 sayılık basket ile takımının yarı finale çıkmasında çok büyük rol oynadı. Fransa, İsveç karşısındaki galibiyeti ile yarı finalde milli takımımızın rakibi oldu.

 

 

 

Çeyrek Final eşleşmeleriyle ilgili izlenimlerimizi geride bırakırken biraz da “Yarı Finalde neler olabilir?” ona bakalım…

 

İspanya – Sırbistan

Fransa ile birlikte turnuvanın iki namağlup takımından biri olan İspanya yarı finalde Sırbistan ile karşı karşıya gelecek. 10 kişilik geniş bir rotasyon ile mücadele eden İspanya’nın en fazla öne çıkan oyuncuları, Galatasaray’dan da tanıdığımız Sancho Lyttle ve Alba Torrens. Turnuvanın sayı ve ribaund kraliçeliğinde birinci sırada bulunan Sancho Lyttle müthiş bir performans sergiliyor. Alba Torrens de Sancho Lyttle’ın ardından maç başına 16.3 sayı gibi bir ortalama ile takımının en skorer ikinci oyuncusu konumunda bulunuyor.

Alba Torrens ve Amaya Valdemoro, İspanya'nın yarı finaldeki en önemli kozlarından olacaklar.

Alba Torrens ve Amaya Valdemoro, İspanya’nın yarı finaldeki en önemli kozlarından olacaklar.

Sırbistan ise daha önce de belirttiğim gibi çok dar bir rotasyonla mücadele etmek zorunda kalıyor. Bir bakıma dar rotasyon – geniş rotasyon maçı izleyeceğiz. Tabii, İspanya’nın geniş rotasyonun yanı sıra, Sırbistan kadrosundaki oyunculardan daha yetenekli ve tecrübeli oyunculara sahip olduğunu da söylememiz gerekir. Sırbistan bu noktaya gelene kadar çok fazla efor sarf etti ve şimdi karşılarında kendilerinden çok daha güçlü bir takım var. Tahmin yapmak gerekirse, İspanya finale bir adım daha önde gidiyor.

 

Türkiye – Fransa

Ev sahibi Fransa, turnuvanın başında da bilindiği gibi en büyük şampiyonluk adayıydı. Zaten tecrübeli ve iyi oyunculardan kurulu bir kadroya sahip olmalarının yanı sıra seyirci desteğini de arkalarına alacakları için herkesin favorisiydi. Fransızlar da kimsenin güvenini boşa çıkartmadılar ve  namağlup şekilde yarı finale kadar gelerek Milli Takımımızın rakibi oldular. Öncelikle Milli Takımımız özelinde konuşmak gerekirse; takımımızda turnuva boyunca kısa oyuncuların daha fazla ön plana çıktığını söylemek yanlış olmaz. Asist kraliçeliğinde ilk iki sırayı paylaşan Birsel – Işıl ikilisinin oyuna büyük ölçüde etki ettiğini görebiliyoruz. Bu arada savunma sertliğimize de değinmeden geçmeyelim. Çünkü bizi buraya kadar getiren en önemli etkenlerden biri de savunmadaki başarımız.

Fransa karşısındaki en önemli silahlarımızdan biri de Nevriye Yılmaz olacak.

Fransa karşısındaki en önemli silahlarımızdan biri de Nevriye Yılmaz olacak.

Yalnız, şu ana kadar oynadığımız en ciddi rakip olan İspanya karşısında savunmamızın çok çabuk dağıldığı da unutulmamalı. Fransa karşısında oyunun hiç bir döneminde bu kadar kolay teslim olmamalıyız. Zaten, Fransa’ya karşı undersize kalacağımız için savunma performansımızı maksimum seviyeye çıkarmamız gerekiyor. Fransızlar, Celine Dumerc gibi çok önemli ve oyun temposunu kontrol etmede çok başarılı bir guarda sahipler. Bunun yanında, Gruda ve gelecek sene Fenerbahçe’de izleyeceğimiz Youcoubou gibi pota altında çok tehlikeli oyuncuları var. Kısacası size anlamında yani  fizik olarak bizden üstün üstün bir takım Fransa. Diğer yandan, biz de turnuvanın şu bölümüne kadar uzunlarımızdan çok fazla yararlanamadık. İlerlemiş yaşına ve geçirdiği sakatlıklara rağmen postta  iyi ayak oyunları uygulayan ve orta mesafe şutu etkili olan bir Nevriye’ye sahip olduğumuzu da hatırlamalıyız. Kısacası, Fransa karşısında çok zorlu bir maç bizi bekliyor. Sözün sonunda;  ev sahibi olmanın avantajını da kullanacak olan Fransa’nın finale daha yakın olduğunu söylemek zor değil…

 

Leave a Reply