Takvimler 1986’yı gösterdiğinde FIBA Dünya Kupası İspanya’da düzenlenmişti. Şampiyonaya ilk defa ev sahipliği yapacak olan İspanya, ikinci ev sahipliği için bundan 28 yıl sonrasını yan 2014 yılını bekleyecekti. Bu turnuvada yapılan değişiklik ise takım sayısının artırılması oldu. 1982 Dünya Şampiyonası’nda 13 takım yer alırken 1986 İspanya’da 24 takım yer aldı ve final grubu sistemi devam etti. İlk tur gruplarında birinci sırayı alan Brezilya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve ABD altı takımdan oluşan iki tane yarı final grubunun en önemli takımları olarak ortaya çıktılar. Gruplarda ilk iki sırayı alan takımlar dörtlü final grubunu oluşturacaktı ve ilk tur gruplarındaki dominasyonunu burada da gördüğümüzü söylemek gerekiyor. Sovyetler Birliği ve Brezilya ilk yarı fnal grubundan, ABD ve Yugoslavya da ikinci yarı final grubundan gelerek final grubunu oluşturdular.
Final grubunda ABD, Brezilya ile karşılaşırken Sovyetler Birliği de Yugoslavya ile eşleşti. ABD, Brezilya engelini 96-80 ile aşarken Sovyetler Birliği – Yugoslavya maçı büyük bir çekişmeye sahne oldu. Turnuvanı’nın en önemli takımlarından biri olan Sovyetler, maç başına rakip potaya 104.4 sayı bırakıyordu ve takımda yer alan oyuncuların neredeyse hepsi çok yetenekli oyunculardı. 2.21 boyunda Litvanya’nın basketbola armağan ettiği pivot Arvydas Sabonis, Valdis Valters, Rimas Kurtiniatis ve Valeri Tkatchenko gibi önemli oyuncuların Sovyetler’in iskeletini oluşturuyordu. Yugoslavlar’da ise takımın önemli oyuncularından olan Dragan Kicanovic 30 yaşında basketbolu bırakır ve bu şampiyonaya katılamaz. Takımın bütün yükleri Drazen Dalipagic, Drazen Petrovic ve kardeşi Aleksandar Petrovic’in üstüne kalmıştır. Aynı Kicanovic’te olduğu gibi takımın pivotu Kresimir Cosic de emekli olmuştur. Ancak oyuncu olarak yer alamasa da takımın koçu olarak turnuvada yerini alır. Yugoslavlar’ın Cosic gibi değerli bir pivotun yokluğunu hissedecekleri aşikardır ve Cosic, pivot pozisyonuna 18 yaşındaki Vlade Divac’ı çağırır. Divac o zaman Sloga Kraljevo’da mücadele etmektedir. Kresimir Cosic turnuvadan önce Kraljevo’ya giderek bir hafta boyunca Divac’ı gözlemler ve onu kadroya çağırmaya karar verir. Divac çok iyi bir turnuva geçirmez belki ama güçlü Yugoslavlar yarı finale rahat gelirler. Ancak yarı final karşılaşması onlar için ciddi bir yıkımdır ve bu yıkımınbaş kahramanı da 18 yaşındaki Divac’tır.
Yugoslavlar son 45 saniyeye 9 sayı önde girerler. Turnuvada o ana dek maç kaybetmeyen Sovyetler elenmenin eşiğine gelmiştir. Ancak Sabonis’in tepeden attığı panyalı üçlük onlar için kıvılcımı çakmıştır. Sovyetler, topu oyuna sokan Yugoslavya’ya ikili bir sıkıştırma yaparak top kaybına zorlar. Topu kapan Valery Tikhonenko sol forvetten üçlüğü atar ve farkı ikiye indirir. Maçın bitimine 26 saniye kalmıştır. Sovyetler topu kenardan oyuna sokarlar ve Drazen Petrovic’e taktik faul yapılır. Burada Sovyetler adına ciddi bir avantaj vardır. O dönem takım faulü dolduğu zaman yapılan taktik fauller serbest atış olarak kullanılmaz ve top sürekli olarak kenardan oyuna sokulur. Sovyetler burada iki kez taktik faul yaparlar ve Yugoslavlar’ı üçüncü kez kenardan oyuna başlamaya iterler. Bu sefer adam paylaşımını iyi yapan Sovyetler topu Petrovic’e aldırmazlar ve rakip sahanın başlarında olan Vlade Divac’a topu atmak zorunda kalır Yugoslavlar. Divac çok basit bir hata ile steps yapar ve top Sovyetler’e geçer. Başta Divac olmak üzere Yugoslavlar büyük bir şok yaşamıştır ve son hücumda Valdis Valters cezayı keserek maçı uzatmaya götürmüştür. Uzatma bölümünde rüzgarı arkasına alan Sovyetler maçı 91-90 kazanarak finalde ABD’nin rakibi olur.
Maçtan sonra Divac ”O an basketbolu bırakmak” istedim diye açıklama yapar. 18 yaşında ilk defa böylesine büyük bir organizasyonda oynama şansı elde eder ve dramatik bir hata ile ülkesinin finale çıkma şansını yok eder. Ancak üçüncülük maçında takımın coach’u Kresimir Cosic, Divac’ı ilk beşte sahaya sürerek ona inandınığının ve güvendiğinin mesajını verir ve Yugoslavlar turnuvayı üçüncü sırada tamamlar.
Sonuç
Divac henüz kariyerinin başındadır ve turnuvanın bitimi ile Partizan saflarına katılacaktır. Henüz Partizan ile hiçbir maça çıkmadan böyle bir deneyim elde eder. Partizan kariyerinde coach Dusko Vujosevic’in yanı sıra Predrag Danilovic, Zarko Paspalj ve Zeljko Obradovic gibi önemli oyuncularla beraber oynar. Partizan’dan sonraki kariyeri de NBA’e uzanır. Özetle; 18 yaşında yapmış olduğu böylesine büyük bir hata Divac’ı mental anlamda olgunlaştırmıştır ve kariyerinin yükselişinde bu olgunluğun payı yüksektir. O hatayı yaptıktan sonra basketbolu bırakmak isteyen genç bir oyuncudan günümüzde hala ismini andığımız Yugoslavya efsanelerinden birine dönüşmesi üzerinde düşünülmesi gereken bir konudur.